CHP Kurultayı başındaki 'Yeni'yi sildi!

CHP’nin isminin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Bence yanılıyorsunuz!

Çünkü CHP’yi eleştirmek isteyenler, CHP; kurultaylar partisidir diye dert yanıyor gibi yaparak eleştiriyorlar.

Ne yapsınlar? İktidarı eleştiremiyorlar, MHP’yi eleştirmek ne hadlerine! MHP’yi eleştirenleri, iktidar kendini eleştirmiş kabul ediyor.

Biliyorsunuz son dönemde iktidar partisi MHP’nin ülkücü kanadına oynuyor.

Ülkücü kanat AKP’ye giderse, ulusalcı kanat MHP’ye oy vermeye devam eder mi?

Biz gelelim Kurultaylar Partisi CHP’ye; CHP’nin bu kadar çok niçin kurultay yaptığını, medyanın olağanüstü(!) ilgisini görünce daha iyi anladım.

Çünkü medya bu zamana kadar iktidara yapamadığı eleştiri için CHP’yi kullandı. Her işin sorumlusu CHP oldu! Fırat kenarında kaybolan koyunların müsebbibi CHP, Horonların vurduğu kaçakçıların ölüm sebebi CHP(!) Çünkü verdiği istihbarat işe yaramamış(!) Kötü giden ekonominin sorumlusu tabi ki CHP, seçimlerden önce ‘Aile Sigortası’ dedi, sonra paralı askerlik(!) dedi. İktidar partisi bunları uygulamaya kalkınca, ekonomi rayından çıktı. Gerçi 2 B uygulamasından bir şeyler bekleniyor ama…

Sizin anlayacağınız CHP kurultay yaparak isminden olumlu söz ettirmeyi başardı.

Kurultay boyunca ortaya atılan bir sürü liste oldu.

Yani partinin ıcığı, cıcığı incelendi!

Televizyon kanallarının canlı yayınına, CHP’liden çık, diğer görüşlerden olanlar katılıp, yine ucu açık(!) eleştirilerde bulundular.

Yalnız umduklarını bulamadılar. Çünkü kurultay öncesi söylenenlerle, kurultayda yaşananlar birbirini hiç tutmadı.

Gelelim kurultay öncesi söylenip, hayata geçirilmeyenlere:

Bildiğiniz gibi bu kurultay değişim, başkalaşım, statükodan kurtuluş(!) kurultayı olarak medya tarafından topluma pompalandı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun da sık sık tekrarladığı Yeni CHP ismi, maalesef bu kurultayla yerle bir oldu!

Kılıçdaroğlu’nun söylemlerine bakacak olursak; Kılıçdaroğlu’nun Yeni CHP’si gitmiş, yerine eski CHP geri gelmişti.

Bunun en görsel göstergelerini şöyle sıralamak pekâlâ mümkün.

Mesela; kurultay salonuna asılan pankartlar! “Emperyalizme ve taşeronluğa hayır”, “Değişimi ancak devrimciler yapar” Yeni CHP’nin böyle bir söylemi var mıydı?

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Che Guavera’nın posterleri…

Atatürk’e sevgisini anlatan Artvin’in “Atabarı”...

Salondan sık sık yükselen devrimci marşlar, sloganlar...

Bunlara ilaveten Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında sık sık Atatürk’e atıf yapması...

İktidarı eleştirirken sürekli Atatürk’ü örnek göstermesi...

Ve tabi ki şu cümleleri:

“Egemen güçlerin taşeronu olursanız işte böyle burnunuzu sürterler... Taşeron olmayın, korkmayın, burası Mustafa Kemal’in ülkesi.”

“Biz bölgemizde savaş istemiyoruz. Mustafa Kemal’in dediği gibi zorunluluk olmadıkça savaş bir cinayettir.”

“Korkmayacağız, yılmayacağız. Mustafa Kemal’lerin Türkiye’sini hep beraber kuracağız.”

Bu  “antiemperyalist” sloganlarla başlayan ve öyle süren konuşmanın gerçeği yansıtıp yansıtmadığını ilerideki günlerde göreceğiz.

Bu konuşma “Bazıları”nın eleştirilerini önlemeye yönelik bir takiye miydi? Yoksa samimi duyguların ifadesi miydi? Bekleyip göreceğiz.

Netice itibarıyla, bu kurultay CHP’yi önümüzdeki yerel seçime hazırlayacak kadroların oluşması açısından çok önemli.

Umarım koltuk sevdası partiyi karanlığa doğru sürüklemez…