CHP Kurultayı ve sonuçları üzerine...

CHP Kurultayı bir umut ol(a)madı…

Eski tas eski hamam…

CHP Cephesinde değişen bir şey yok…

CHP, AKP’nin bütün olumsuzluklarına karşın, bu partiyi devirecek bir umut ışığı ol(a)madı…

Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinde beklenmedik değişiklikler vardı ki; bu söylemler de CHP tabanını yaraladı…

“ Deniz Gezmişin mezarını gittim, üç fidanın mezarına karanfil bıraktım” nasıl bana sağcısınız, sağa kayıyor diyebilirsiniz” diyerek bir mantık hatası yaptı…

“Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil”…Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtaranlardan partiyi temizleyeceğim”. Diyerek bir ölçüde Cumhuriyeti kuranlara “iki ayyaş” diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmüş oldu… Her konuda olduğu gibi bu konuda da Recep Tayyip Erdoğan’ın elini rahatlatmış oldu…

Televizyonun başına kurulup, Kurultay konuşmalarını izleyenler hayal kırıklığına uğradılar… Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından, tavır ve davranışlarından geleceğe yönelik bir umut ışığı sezemedim… Zaten üç seçimde de CHP başarısız sonuçlar almıştı… Bu başarısızlıklar Kılıçdaroğlu’nun yüzüne vurmuştu… Yüzü, yüz hatları artık ben eskidim der gibiydi…

Böyle durumlarda değişiklik, belki CHP cephesinde yeni bir heyecan yaratabilirdi… Şimdi heyecanını yitirmiş bir CHP var… Zaten AKP bir ölçüde varlığını CHP’ye borçlu…

Parti disiplini diyerek, parti içindeki önemli görüşleri, tepkileri susturmak isteyen Kılıçdaroğlu, gitgide bir tahammülsüzlüğün içene de düşmektedir ki; bu durum partinin geleceği açısından da büyük sıkıntılar yaratacaktır…

Muharrem İnce’nin aldığı 415 oyu gelecek adına bir umut olarak da görmek gerekir… Bu kurultayla CHP durulmamış, üstelik daha çalkantılı bir hale gelmiştir…

Bu sonuç, "delegelerin" CHP'nin tabanının sesi olmadığını da göstermiştir. Anket sonuçlarındaki farklılığın başka türlü bir izahı yok...

AKP’nin siyaset yapma taktiğini CHP’ye taşımaya çalışan anlayış, bu yolla iktidar olmaya çalışıyor… Bir ölçüde AKP’yi taklit ediyor… Partiye sağcıları, dincileri, taşıyarak sağdan oy almayı umuyor… Bu durum, CHP’nin sol, sosyal demokrat duruşunu bozduğu izlenimini tabanına veriyor ki, tabanı da kendi partisine güven(e)mez oluyor… Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan oluyor…

CHP demagoji ve laf ebeliğine değil, bu ülke için yeni projeler, yeni programlar, yeni alternatifler geliştirmesi gerekiyor…

Avrupa’nın Sosyal Demokratları, Yeşiller’i Sol partileri nasıl programlar geliştiriyorlar ve siyasetlerine uyguluyorlarsa, CHP’ de bu Evrensel değerlerin  uygulamalarını siyasetine taşımalıdır...

CHP, benzer bir parti değil de farklı bir parti, farklı bir umut olduğunu toplumumuza sezdirmelidir… Bunu yaparken, başka partilerde umut olamamış, partilerini bir yere getirememiş veya eskimiş siyasi kafalardan medet ummamalıdır…

CHP, öncelikle kendine dönmelidir… Kendini geliştirmeli, siyaset yapma anlayışını çağdaşlaştırmalıdır… AKP dini kullanıyor diye, dini ön plana çıkaran siyasi anlayışa prim verilmemelidir… CHP, nin iktidar olduğu dönemlere bir bakarsanız, CHP, “kendi olduğu” dönemlerde iktidar olmuştur…

Kurultay sonuçlarıyla birlikte, CHP çalkalanmaya devam edecektir…

“Denizler durulmaz çalkalanmadan” özdeyişinde olduğu gibi , CHP’nin de kısa sürede durulacağını ve tekrar bu ülke için umut olacağını düşünmek istiyoruz…