CHP'nin özgür insan kardeşçe yaşam raporu...

Türkiye’de yaklaşık 86 bin dernek, 58 bin kooperatif var. Diğer sivil toplum örgütlerini de eklersek, toplam 154 bin sivil toplum kuruluşu faaliyette bulunuyor. 

Bu sivil toplum kuruluşlarının, özellikle dernek bazında, çoğu dini ağırlıklı faaliyet gösteren kuruluşlar. 

Dini hizmet veren derneklerin sayısı 15 bin 336, spor hizmetleri veren derneklerin sayısı 14 bin 779 ve yardımlaşma ve dayanışma adı altında faaliyet gösteren dernek sayısı 14 bin 569… 

Bu derneklerin faaliyet alanlarının yanı sıra, özellikle dini inanç temelli faaliyette bulunan derneklerin; ‘Başta toplumsal dayanışmayı geliştirmek, bireylerin yalnızlaşmasını önlemek ve manevi doyuma ulaşmalarını sağlamak’ gibi yararlarını söylemek pek ala mümkün. Tabi bu isimde bir dernek kurup, dernek lokalini kötü amaçlar için kullanmakta mümkün. Örneğin kumar oynamak gibi… 

Bir başka örnek: Halkın dini duygularını sömürerek, kendilerine ve yandaşlarına maddi çıkar sağlamak gibi… 

Bu arada bazı sivil toplum kuruluşlarının erozyona uğradığını söylem de pek ala mümkün. Bazı sivil toplum kuruluşlarının bertaraf olmamak için iktidarın dümen suyuna girdiklerini söylemek abartı olmaz. 

Gelelim CHP’nin “Sivil Toplum: Özgür İnsan Kardeşçe Yaşam” isimli raporuna: 

CHP, sivil toplum kuruluşlarının devlet ve cemaat yapılanmalarından kurtulması için akademik temelli bir rapor hazırladı. Sivil toplum raporunda, yurttaşların özgür olabilmesi için baskıcı devlet uygulamalarının yanı sıra itaate zorlayan cemaat baskılarına da son verilmesi gerektiği vurgulanıyor. 

CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu tarafından hazırlanan “Sivil Toplum: Özgür İnsan Kardeşçe Yaşam” başlıklı raporda, CHP’nin sivil toplum anlayışı, Türkiye’de sivil toplumun durumu ve yapılması gerekenler şöyle: 

Özellikle verilen 12 söz çok önemli. Öncelikle verilen 12 sözden bahsedip, sonra toplumsal yapımızla ilgili değerlendirmede bulunmak en iyisi. 

İşte CHP’nin topluma verdiği sözler: 

* Devlet güdümlü sivil toplum anlayışına son verilecek. 

* Sivil toplumun yönetime katılması için yasa çıkarılacak. 

* Bürokratik engeller kaldırılacak, Dernekler Yasası gözden geçirilecek. 

* Yardım toplamak kolaylaşacak. 

* Vergi avantajları arttırılacak. 

* Dernekler Dairesi, ceza kesen değil, yol gösteren bir niteliğe kavuşturulacak. 

* Okullara sivil toplum dersi konulacak. 

* Yerel yönetimler “Sivil Toplum Merkezleri” oluşturmaları için desteklenecek. 

* Kamu yararına çalışan sivil toplum kuruluşlarının güçlü ve özerk mali yapıya kavuşturulması için kamu bütçesinden sağlanan destekler arttırılacak. 

* İç ve dış destek başvurularına devlet desteği verilecek. 

* Kadınlara pozitif ayrımcılık yapılacak, teşvik önlemleri alınacaktır. 

* Çoğulculuğu besleyen internet ortamı sansürden uzaklaştırılacak. 

Gerçi toplumun bu sözlerle uğraşacak, ne bilgisi, ne zamanı var. Toplum olarak sanal gündemlerle ve yandaş medyanın çektiği istikamete doğru gidiyoruz. 

Toplum yararına olan her şeye birileri karşı çıkıyor. Projelerin halka iyi anlatılamaması nedeniyle, proje hakkında bilgisi olmayanlar, hemen projeye karşı çıkıyorlar. Halk projenin ne olduğunu bilmediği için, ülke insanına çok yararlı bir proje, daha başlamadan güme gidiyor. 

İşte ülke insanı için çok önemli bir proje olan ve sadaka ekonomisini bitirecek “Aile Sigortası” uygulaması.(Bu proje Brezilya’yı çok kısa sürede düzlüğe çıkarıp, gelir dağılımındaki adaletsizliği bir nebze olsun önledi.) Daha projenin detayları tam ortaya çıkmadan, isimlerinin önünde prof. unvanı olan sözde bilim adamları, projeyi incelemeden uygulanamaz damgasını yapıştırıverdiler. 

İşte medyanın önemi burada ortaya çıkıyor. CHP yöneticileri ve Baykal arasındaki sürtüşmeye kurban verilen Halk Tv.’nin yayında olsaydı, bu projenin detaylı şekilde halka anlatılması gerçekleşirdi. Halk Televizyonunu biran önce faaliyete geçmeli ve halk yararına olan projeler halka bu yolla anlatılmalı. 

CHP’nin yukarıdaki verdiği sözler, hiçbir medya kuruluşunda yok! CHP’ye yakın birkaç internet sitesinde yer aldı. Ulusal bazda yayın yapan ne televizyonlarda, ne de gazetelerde böyle bir rapordan söz edilmiyor.