Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '12

 
Kategori
Siyaset
 

CHP sola dönüyor

Hafta sonu İstanbul ve Gaziantep de dâhil kimi büyük illerde yapılan il kongreleriyle birlikte, CHP il kongreleri sürecini tamamlamış bulunuyor.

CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla birlikte büyük bir değişim ve yenileşme hamlesi başlatmıştı. Bu süreçte yaşanan referandum ve milletvekili genel seçimleri parti içindeki değişimi duraklatmış; bu duraklama acaba CHP, yıllar önce partinin baraj altında kalmasıyla istifa eden Deniz Baykal’ın; kendisinden sonra genel başkan seçilen Altan Öymen’in CHP’de yapmaya çalıştığı yenileşmeyi durdurması ve yeniden genel başkan olmasına mı benzeyecek diye düşünülmeye başlanmıştı.

Neyse ki korkulan olmadı.

CHP, ilçe ve il kongreleri sürecinde, kendisine yakışan bir şekilde parti içi demokrasiyi uygulamıştır.

Yalnız bu bile CHP’yi diğer partilerden ayıran bir özelliktir.

Düşünün, sıradan her üye il ve ilçe kongrelerinde yönetime veya delegeliğe aday olabiliyor ve yeterli oyu aldığında seçilebiliyor.

CHP il ve ilçe kongreleri seçimlerinde uygulanan “Çarşaf liste yöntemi”, parti içi demokrasiyi sağlamada en önemli güvence.

Geçmişte yaşanan, genel merkezin il yöneticilerini, il yöneticilerinin ilçe yöneticilerini ve ilçe yöneticilerinin de delegeleri belirlediği uygulama sona ermiş görünüyor.

Bu yöntem aynı zamanda, yönetimde bulunan genel merkez, il ve ilçe yöneticilerinin de kendine güvenlerinin göstergesi.

Neden mi?

Siyasi partilerde, sendikalarda ve demokratik kitle örgütlerinde seçimlerle yönetimlere seçilenler, bu koltukların rahatlığı ve bazı avantajları nedeniyle bir daha bu koltuklardan kalkmak istemezler. Bu nedenle kendilerini güvenceye alacak yöntemler geliştirirler. Bunun en garantili yolu da kendilerini seçecek delegeleri belirlemek ve yapılacak seçimlerde “blok liste” yöntemiyle istedikleri kişileri kendilerini seçecek seçmen haline getirmektir. “Blok liste” yönteminde yüzde 51’lik delegenin oyu alındığı zaman geriye kalan yüzde 49 yönetim dışı kalır. Hem yönetime seçilenler, hem de seçilemeyenler açısından olumsuz bir durum ortaya çıkar. “Çarşaf liste” yönteminde ise hem bağımsız adayların, hem de karşı listeden kişilerin yönetimlere girme şansı olmasının yanında, başkan farklı, yönetim yapısı farklı da olabilir. Oluşabilecek bazı sakıncaların yanında, tabanın söz ve karar sahibi olması açısından “çarşaf liste” yöntemi en demokratik yöntemdir.

CHP, il ve ilçe kongreleri sürecinde bu demokratik yöntemi başarılı bir şekilde uygulamıştır. Bundan sonra yapılması gereken büyük kongrede de bu yöntemi uygulamak ve yaşanan süreci en demokratik şekilde taçlandırmaktır.

CHP’de eksikler yok mudur?

Tabi ki vardır.

Ancak yaşanan bu kongreler süreci başlangıç olmalı ve CHP yaşadığı bu değişim ve yenileşmeyi büyük kongreyle sürdürmeli, tüzüğünde var olan anti-demokratik uygulamaları temizlemeli ve programını da çağdaş sosyal demokrat partilerde olduğu gibi toplumun büyük çoğunluğunun menfaatlerini koruyup, geliştirecek politikaların yer aldığı bir manifesto haline getirmelidir.

Çünkü gittikçe muhafazakârlaşan, liberalleşen ve komşularına karşı saldırgan bir politika izleyen bir Türkiye’de, ezilen çoğunluğun taleplerini dillendirecek, barışçı ve güçlü bir sosyal demokrat partiye ihtiyaç var.

Hem de çok acil…

 
Toplam blog
: 223
: 700
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Gaziantep' te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Son olarak Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ..