CHP yakın bir tarih çözümlemesi (2)

RP geleneği ilk defa 1994 genel yerel seçimlerinden birinci parti olarak çıkmıştır. 

Aydınlık dergisince düzenlenen "Cumhuriyet'in 75. yılında batı ve irtica" konferansında, Cezayir, Filistin ve Mısır'dan aydınlar, ülkelerindeki siyasi islamcıların izlediği yöntemleri, Türkiye'de yaşanan süreçle karşılaştırmışlardır. Mısır'lı yazar ve siyasetçi Dr. Şerif HETATA önce belediyeleri elde eden siyasi İslamcıların "Demokratların unuttuğu kent varoşlarına yakın ilgi gösterdiğini, sağlık ve sosyal servisleri ile yoksullara büyük olanaklar sağladığını, böylece kendi militanlarını yarattığını" ifade etmiştir. 

Önce belediyeler sonra iktidar stratejisi ülkemizde de RP ile sürdürülmüş, önce belediyeler; sonra refah-yol ve ardıllarının iktidar olmalarına, CHP yönetiminin belediye seçimlerindeki yanlış taktiği nedeniyle endirekt katkıda bulunulmuş, onların ekmeğine yağ sürülmüş, inadına Baykal sloganıyla nelere sebep olunduğu anlaşılamamış, inadına hiçbir özeleştiri yapılmamıştır. 

1995 yılında, Murat Karayalçın Başkanlığındaki SHP ile Deniz Baykal Başkanlığındaki CHP, Hikmet Çetin'in geçici süreli Başkanlığında CHP adı altında birleşmişti. Daha önce SHP'den istifa edilmemiş olsa partinin adı CHP olarak değiştirilebilir, bu kadar genel ve yerel seçim kaybına, zaman israfına ve itiş kakışa neden olunmazdı. 

Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve SHP Genel Başkanı unvanlarını bırakan Murat Karayalçın'ın, 1994 yerel seçimlerinde 432 belediye başkanlığı kazanan ve 3. olan SHP'nin, 63 belediye kazanan ve 7. olan CHP ile birleşmesi konusunda göstermiş olduğu iyi niyet ve davranış ise hiç bir zaman unutulmayacak bir özveridir. 

1999 seçimlerinden sonra Deniz Baykal'ın istifa etmesi ve kongre sürecini de kısaca hatırlayalım. Kongre de 6 genel başkan adayı yarışmıştı. Altan Öymen, Tarhan Erdem, Murat Karayalçın, Ertuğrul Günay, H. Fehmi Güneş ve Prof. Dr. Hurşit Güneş. T. Erdem bir konuşma yaparak A. Öymen lehine çekilmiş ve M. Karayalçın ile H. Fehmi Güneş arasında söylentiye göre "kim birinci turda fazla oy alırsa diğeri onun lehine ikinci turda çekileceği konusunda zımni bir anlaşma yapılmıştı." 

Kamuoyunun yakından tanıdığı D. Fikri Sağlar ile Ercan Karakaş, H. Fehmi Güneş'in sağında ve solunda oturarak delegelerin kafasını karıştırmış ve M. Karayalçın'ın fazla oy almasının bir şekilde önüne geçilmişti! Gerçek bir sosyal demokrat ve ilerici fikirlere sahip olan M. Karayalçın'ın kazanması engellenmişti! 

1. turda A. Öymen (303 oy), H. Fehmi Güneş (262 oy), M. Karayalçın (232 oy) almış ve 3. turda A. Öymen (521 oy), H. Fehmi Güneş (508 oy) alarak yarışmış ve A. Öymen kazandırılarak D. Baykal'a gelecekte imkan tanınmıştı! 

M. Karayalçın A. Öymen'le yarışsaydı, büyük bir olasılıkla seçimi kazanabilecek, o zaman parti içi demokrasi işleyecek, eğitim çalışmaları yapılacak, D. Baykal ve arkadaşları bir daha herhalde parti yönetimine kesinlikle gelemeyeceklerdi...