CHP'ye ayar lazım!

Yeter deyesim geliyor ama boşuna kürek sallamış ve boşa vakit kaybetmiş olacağımdan eminim. Ama yine de içimdeki düşünceleri kaleme almaya devam edeceğim.

Ülkemizde cereyan eden son olayları ve gelişmeleri izledikçe kimine seviniyorum, kimine üzülüyorum!

PKK, destek yolları kesildiğinden artık tükeniyor, kırsal ’da Türk ordusu karşısında duracak güç ve desteği bulamadığı için daha az kişiyle şehirlerin içine sızıp, barışcıl Kürt halkı üzerinden son baskıcı kozunu da tüketiyor.

Bundan sonrası, Türkiye’nin güneydoğusunda halktan zor destek bulur. Bu da silahlı eylemlerin son çırpınışları diye düşünüyorum. Baştan beri herkesin söylediği gibi, Kürt halkının ileri gelenleri bu ülkede hak arıyorsa bunu yasal ve siyasal yollardan yapacak çünkü kendi insanına baskı yapmakla ve Kürt gençliğini silahlı eyleme teşvik etmekle ölümden ve acıdan başka hiçbir sonuca varılamaz.

Bu aşamada, HDP’nin de bu gerçekleri görmesi, Türkiye’nin silahlı yapılan bu eylemlere hiçbir koşulda taviz vermeyeceğini anlaması gerekir ve bu doğrultuda daha önce sunulan çözüm yolu üstünden sadece siyaset yaparak devam etmekten başka bir yolun olmadığını görmesi lazım. Nitekim HDP önceki seçimlerde 80 milletvekili çıkarmış ancak ortaya çıkan şiddet olaylarının akabinde yapılan erken seçimde oyları ciddi şekilde düşmüştür. Halbuki insan ölümleriyle sonuçlanan ve devam eden bu olaylar yaşanmasaydı, HDP’nin milletvekili sayısı şu anda daha fazla olabilirdi.

HDP’nin bundan sonra bu şartlara kendini adapte etmeli ve bu vatan üzerinde yaşayan hiç kimsenin bu ülkeyi bölmeye gücünün yetmeyeceğine kanaat getirip, Türkiye’de Kürt etniği ve diğerleri için daha iyi şartlar yaratmak üzere farklı bir siyaset izlemeli.

Neden Kuzey Irak’ta bulunan Kürtlerle Türklerin barış içinde yaşadıkları bir ortam sağlayamıyoruz?

Böyle bir hedef koymak ve bu uğurda fedakarlık yapmak, herkes için daha doğru olmaz mı?

CHP ambleminde bulunan okların anlamı yitirilmektedir!

Parti içinde Türkiye’nin etnik yapısına uygun düşünceye haiz yönetici kalmamış. Milletvekilleri, Türkiye’yi savaşa sokmak isteyen bir tutum sergileyen her ülke ile yakın işbirliği içerisinde, Türkiye’nin bu iktidarla yönetilemeyeceğini anlatmaya ve destek aramaya çıkmış, yolunu kaybetmiş umutsuz yolcu gibi duruyor.

CHP yöneticilerinin basına verdiği açıklamalarla ve sürekli olarak da Türkiye’de ipler koptu kopacak görüntüsü yaratmakla en çok Suriye, Rusya, İran ve hatta PKK’yı sevindiriyor.  Neyse ki, halkın % 50 oyunu almış bir iktidar bu kadar kolay pes etmez?

Kesin olan şu ki; “CHP, ülkemizde bulunan Alevilerin de oylarını katmak ve iktidara uzanmak amacıyla Sn. Kemal Kılıçdaroğlu ile yanlış bir yola girdi ve çıkışı aynı yolun devamında arıyor”. Boşuna aramasın bence!.. O yolun sonu hüsran çünkü doğru olan yol Avrupa’dan, Suriye’den, İran ve Rusya’dan geçmez. Sürekli % 52 ile seçilmiş bir cumhurbaşkanını yok saymaktan da geçmez.

Bunu anlamadılarsa da yapacak bir şey yok!

Aslında CHP’de bunu birçok yönetici anladı ama içeride koltuğunu bırakmak niyetinde olmayan bir başkanı ve ona desteğini sunmaya devam eden kemikleşen bir yapı var, uzun zamandır bu yapının da partiye faydasından çok zararı olmuştur.

Ben CHP’nin seçilmiş başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ufak bir olasılık da olsa içimden aşağıda geçen doğruları yapmasını ümit ederdim;

Suriye’de yaşayan Türkmen halkının şehit vermesine neden olan Rusya’nın ve politikasının karşısında durmasını,

Türkiye’nin Rusya ile şu anda karşı karşıya kaldığı, soğuk da olsa bu savaşta Türkiye’nin safında yer almasını,

PKK, güneydoğu ilçelerimizde hendekleri kazırken, oradaki halkı tehdit ederken ve evlerini hücre olarak kullanırken, devletimizden yana beyanatta bulunmasını,

Diğer partiler ile ilgili yersiz ve gereksiz, ipleri gerecek beyanda bulunan partilileri uyarmasını,

Bu ülkenin demokrasi ile seçilmiş ve önümüzdeki birkaç yıl daha o koltukta oturmaya devam edecek olan Türkiye’nin cumhurbaşkanını ziyaret etmesi ve ülkenin birliğinden her ne pahasına olursa olsun ödün verilmeyeceği görüntüsü çizmesini,

En önemlisi de, Türkiye’nin itibarı üzerinden iktidar hesabı yapmamasını!

Bazen umutlar da boşa çıkabilir.

Muhalefette yer alırken bile iyi bir lider dediğin; Ülke çıkarlarını bölen değil bütünleştirendir, akılcı eleştiri yapan ve yaptığı eleştiri kabul görendir. Aksi de birçok etniği barındıran bu ülkeyi kaosa götürür ve kendisi şu anda farkında mı bilmem ama tam da bunu yapıyor.

Herkes kendini dev aynasında görmeyi bıraksın diyorum, başka da bir şey demiyorum.