Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '10

 
Kategori
Siyaset
 

CHP ye mektuplar-2-

CHP ye mektuplar-2-
 

Artık düşünme zamanıdr!!


Bu mektup, 02.02.2010 tarihinde.Sayın CHP Milletvekillerine ve Yönetimine gönderilmiştir....

Sayın Milletvekilim,
Her T.C. VATANDAŞI gibi gidişatımızdan memnun değilim. Onun için bazı düşüncelerimi Siz Sayın CHP Milletvekilleri (milletimin Vekilleri) ile paylaşmak istiyorum.

a =) Maalesef, şu anda bizleri idare etmek iddiası ile gelen iktidar. Bağlı bulunduğum sektöre (turizm) üvey evlat muamelesi göstermektedir. Bu sektörde çalışan personelin, kazanılmış haklardan istifa etme şansı asgari düzeydedir. Şöyleki; ortalama kişisel çalışma süresi, senede 6-7 aydır. Dolayısı ile, bu koşullarda işsizlik parasından yararlanma şansı bulunmamaktadır. Devletin öne sürdüğü şart 3 senede 600 çalışma günü ve bunu, bu şartlar altında sağlamak zor. Turizm sektöründe çalışan eleman ve ailesinin senenin 3 ayı hastalanma hakkı yoktur. Çünkü devlet, işsız kalan vatandaşın ve ailesinin, işten ayrıldıktan sonraki 3. aydan itibaren hastahane ve ilaç giderlerini karşılamamaktadır. Sayın Başbakanımız, basın önüne çıkıp övünerek konuşuyor: Ekim 2009 rakamları esas alınarak, işletmelerin istihdam ettireceği fazla personelin vergilerinin devlet tarafından karşılanacağını beyan ediyor. Bu uygulama bizim sektöre artı bir değer getirmiyor. Birincisi, ekim ayı istihdamı üst seviyedeki istihdam kapasitesidir ve bu rakama kapasite artırımı harici ilave istihdam oluşturulamaz. Bizim asıl sıkıntımız Kasım-Mayıs arasında kalan zaman dilimidir. Bu tarihlerde ya tesisler kapatılmakta veya kapasite düşümüne gidilmektedir. Bizim Sektör dağınıktır. İşletme sahipleri ve bağlı oldukları örgütler, devlet baskısından korktukları için düşüncelerini yüksek sesle dile getirememektedir. Çalışan kesim ise daginik ve örgütsüz olduğundan düşüncelerini ses getirecek şekilde ifade edememektedirler. Ayrıca tesislerimiz yüksek maaliyet altında ezilmektedir. Dünya nın en pahalı Enerji (Elektrik-Yakıt) ve İletişim ücretlendirmesine sahibiz. Et ve süt ürünlerindeki fiyat avrupa ortalaması üzerinde ve halen artmaya devam ediyor. Ucuz ülke imajı ile gelen turiste, içecek alım maaliyetlerinin, kendi ülkelerindeki fiyatlardan daha yüksek olduğunu anlatmakta zorluk çekiyoruz. Değişik Kdv. dilimleri ni hesaplamak zorunda kalıyoruz. Sektörümüzdeki vergi oranları ile rakip ülkeler arasında çok fark var. Doğru dürüst bir turizm politikamız ve merkezi örgütlenmemiz olmadığından, yerel yöneticilerin şahsi uygulama lüksü ile karşı karşıyayız. Herkesin çözüldü diye düşündüğü ecremesil bile ileriye dönük çok gelişmelere gebe. % 5 Asgari rakamdan bahsediliyor, üst rakam yok. Rakam kıstasları kimin insafında? Yani anlıyacağınız Sayın Milletvekilim, turizm sektörü kan ağlıyor. İktidar, sektörün para kazandığını sanıyor, ama sektör günü kurtarmaya çalışıyor.bilen yok. Lütfen TBMM çatısı altında bu sıkıntılarımıza bir çözüm bulun.

b =) Eğitim ve eğitim kalitesi önemlidir Sayın Milletvekilim. Dünya da ileri gitmiş uluslar bu konuda -0 - tolerans ile çalışırlar. Bu seneki Unesco Türkiye raporu. Özellikle Güneydoğu, utanç rakamları ile dolu. Okula gitmeyen çocuk ortalaması Türkiye genelinde% 06, Güneydoğu'da ki kız oranı% 43 bu rakam Senegal'den fazla. Kızlarımızın ortalama okula gitme süresi bu bölgede 3 sene. Türkiye geneli 17-22 yaş gurubunun% 2-7 sinin, Güneydoğu da ise% 21 inin ortalama eğitim süresi 4 yıl. Anlıyamadığım şey, açılım peşinde koşan ve o bölgenin insanlarının haklarını savunduklarını iddia eden anlı şanlı Sayın Güneydoğu Milletvekilleri bu konuda niye tek kelime etmemektedirler! Her aileye en az 3 çocuk öneren Sayın Başbakanımız bu konuya neden eğilmememektedir? Yoksa, kasdi olarak özellikle cahil bir topluluk mu oluşturulmak istenmektedir.Çünkü böyle bir kesimi, farazi din olguları ile rahatlıkla kontrol altına albilirsiniz..''Siyasetçilerin ve Kapitalizm de en iyi kullandığı done dir din''.Tarihe baktığımızda örnekler ile doludur.Çünkü, cahil insanın, bu dünyadaki yaşam kalite beklentilerini, din öğesi de kullanarak aşağı çekerek siyasi oy potansiyel ve ucuz İşgücü olarak kullanırsınız. Bu oyunu bazı tarikat kontrolündeki, özellikle görsel medyada ki program içeriklerinde görülebilir. Bunuda iş alanı daraltması ile desdekler ve iyileşmesine müsade etmeyerek kontrolünüzde tutarsınız. Ayrıca yeni üniversiteler açılmakta ama yeterli öğretim üyesi bulunmamaktadır. Rektörler liyakata göre değil, zihniyet uyumuna göre seçilmekte.Şimdi de özel lise girişlerini imtihansız hale getirmek istiyorlar.Sebep basit imtihan çokluğu. Ama kendileri 1 olan imtihan sayısını 3 e çıkarttılar. Bu OKULLARA gidecek fakir öğrenciler için devlet in burs vereceğini iddia ediyorlar. Üniversitedeki burs durumu ortada iken, yıllık 15-20, 000 .- TL lik rakam nasıl ödenecektir. Bu yandaş ailelerin çocuklarının bizim vergimizle okutulması için oluşturulmuş bir tuzak diye düşünüyorum. Lütfen bu konu ile ilgili TBMM içinde çalışma yapınız. Güneydoğu bölgesinden meclise giren Sayın Milletvekillerine, bölgelerindeki halkın eğitim problemine eğilmelerini sağlayın. İşlerini Yapsınlar!

c =) Demokrasiler Yasama , Yürütme ve Yargı sacayakları üzerine kurulur. Herkesin malumu olduğu gibi, kurumla arasında toplumu rahatsız edecek akla hayale gelmeyecek suçlamalarda bulunulmaktadır. Sözde darbe söylentileri 9 kısım tekmili birden basın kanalı ile halka servis edilmektedir. Devletimizi zayıf duruma düşürecek noktaya gelen uyumsuzluk gerçeği vardır. Ordumuz ve Yargımız adına bir sürü haber, kaynağı belirsiz odaklardan halka servis edilirken. Avrupa'da açılan ve asrın yoluzluğu tanımı yapılan davanın, Türkiye ayağında ne olup bittiği malumumuz dışındadır. Suçlamalara cevap vermesi gereken bu kurumlardan sorumlu Sayın Bakanların ağzı bıçak açmazken. Bu kurumların yöneticileri, sadece savaş zamanında söylenebilecek; ''SAVUNMA KONUMUNDAYIZ'' ifadesini kullanmaktadırlar. Sayın Başbakan, Cumhuriyet kurumları ile uyum içinde olduklarını söylemektede. Öyle ise, kurumlar niye kendilerini savunma noktasında görünmektedir? Sayın ilgili bakanlar niye kendilerine bağlı kurumları savunup, asılsız iddialara cevap verememektedir. Şu anda TBMM de bulunan Sayın Milletvekilleri; seçildiklerinde , ''TC nin Anayasasını ve Uniter yapisini koruyacakları üzerine yemin etmektedirler''. Böyle olduğu halde, niçin ikide bir koruma sözü verdikleri Anayasa yı değiştirmeye çalışmaktadırlar. Daha önemlisi, niçin yasalarımızın çalışmasını önlemektedirler. Yasaları çalıştırmaya çalışan bürokratlar üzerinde siyasi güç kullanıp onları polemik malzemesi yapmaktadırlar. Lütfen Ordumuzun ve Yargımızın sözcüsü olun. Onların siyasi ortama çekme çalışmalarının önüne geçin . Sorumlu olan Sayın Bakanları Meclis çatısı içinde, görevlerini yapmaya davet edin. Birde Sayın Milletvekilim, ne olduğunu anlamadığımız bir açılımdır gidiyor. Teröristler çiçekler ile karşılanıyor. Bu ülke için canını veren insanların akrabaları, gaziler basına konuşturulmuyor, susturuluyor. Bir taraftan askerin, polisin üzerine, aracına molotof kokteyl atan, canına kasteden insanlara; hiç bir karşı koyma gösterilmiyor. Diğer taraftan ekmeği için yasal hakkını arayan tekel işçilerine olmayacak eziyetler çektiriliyor, yüzüne gaz sıkılıp, joplanıyor. Sayın iktidar partisi Milletvekillerine''Lee Iacocca'nın'' '' Sözün Özü'' kitabını okumalarını önerin. Kapitalist bir toplumda bile; bırakın devleti, bir şirketin kappatığı fabrikadaki çalışanları için ne çözümler üretmiş görsünler. Açılım diyorlar, devletin olmazsa olmaz yapılarını ters yüz ediyorlar. Onların dedği olsaydı ABD. de 20 ana Lisan olurdu! Devletin hizmet götürebilmesi için olmazsa olmazı. Daha doğrusu''Devlet''in ne demek olduğunu Sayın iktidar ve Güneydoğu Milletvekillerine Anlatın Sayın Milletvekilim. Açılım istiyorlarsa UNESCO raporunu değiştirecek çalışmalarda bulunsunlar. Birde devlet, teröristle barış masasına otururmu Sayın Milletvekilim. O devletin muhatabi mıdır!

d =) Belkide yukarda-c-bendinde söz konusu ettiğim konularin altında; içinde bulunduğumuz finansal kriz yatmakta. 2010 Bütçesinde de göreceğiniz üzere. Devletimiz maalesef iflas noktasına gelmiştir.Türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu durumda bu bütçeyi tutturması imkansız. Bildiğiniz gibi yeni vergiler getirildi; hemde tüm toplumu etkileyecek olan dolaylı vergiler.Tabiki bu diğer ürünleri de artıracak. Bunlar yetmeyeceği için, büyük ihtimalle diğer vergiler yolda. Sayın Milletvekilimiz İlhan Kesici Beyefendi, belki de şimdiye kadar meclis çatısı altında, tarihinin en kapsamlı konuşmasını bu bütçe ile ilgili yaptı. Bunun üzerine TC tarihinin en ağır İşsizlik rakamlarını koyun. Durum ortada Sayın Milletvekilim TC Devleti ne yazık ki iflas noktasına geldi. Bunun farkında olan Sayın İktidar Yönetimi, halkın dikkatini başka yöne çekebilmek için. Skandal ve sansasyonel haberler üretme peşinde. Devletin bütün birimleri ile kavga ederek, saklamaya çalıştığı bu durumu fatura edecek kurumlar aramaktda veya yarın bürgün bu hesabın kendisinden sorulacağını bildiği için. Bütün kurumları kendisine bağlamaya çalışmakta.İktidarını, sürekli iktidara çevirecek stratejiler üretmekte. Lütfen bu oyuna gelmeyin. Basına ve halka rakamları öne çıkartacak stratejiler oluşturun. Mecliste bu sıkıntıyı dile getirin.

Sayın Milletvekilim,

Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim. Sizin şu anda içinde bulunduğunuz durumun ne kadar önemli olduğunun farkındayım. Belki de Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki Meclis ten daha zor çalışma ve uygulama şansına sahipsiniz. Lütfen evinize gittiğinizde; çocuğunuzu veya torununuzu yanınıza alıp, aynanın karşısına geçin. Ayna da onlara ve gözlerinizin içine bakarak düşünün. Ülkemizin içinde bulunduğu durumu hayalinizde canlandırın.Ve, onlara nasıl bir Türkiye bırakacağınızı düşünün. Bu çalışmalarınızda size güç verecektir.Hiç şüpheniz olmasın.Bu kutsal topraklardaki milyonlarca sessiz çoğunluğun; duaları ve yürekleri sizin yanınızda olacaktır ....

Saygılarımla,
Zekeriya Can

prophetzekeriya@gmail.com

 
Toplam blog
: 8
: 840
Kayıt tarihi
: 11.04.10
 
 

01.03.1960 Giresun doğumluyum. Lise mezunuyum. Evli ve 1 kız, 1 erkek iki çocuk sahibiyim. İngili..