CHP’ye vurmanın dayanılmaz hafifliği

Önüne gelen CHP’ye eleştiri oklarını atıyor. Çünkü CHP’ye ok atmak kolay. Çünkü CHP’ye anasından doğan herkes ok atıyor. Çünkü ok atanların arkasında AKP var. 

Onun için “Vur abalıya…” misali ilk kez siyaset yazısı yazmak isteyen her türlü acemiler gücünü Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir aceminin üzerinde deniyorlar. Vur Allah vur… Neyse ki adam Gandi… Allah Gandi sabrı vermiş … Kim ne derse desin dinliyor… O meşhur sabrı ve ve sakinliğiyle “Bu konularda yalnız ben konuşabilirim…” diyor. 

CHP’ye vursan ne olacak vurmasan ne olacak. Zaten İktidar partisi ona hergün dayak atıyor. Eline sazı alan ver yansın ediyor… CHP’yi eleştirmenin bir suçu yok ki… Gandi ne diyor : “ Savcı da kendileri olmuşlar …Davacı da…” Başka ne desin… 

AKP’nin bütün sorumluları, Başbakan’nından, her türlü yardımcısına kadar ağzını açan ver yansın ediyor Kılıçdaroğlu’na… Ondan başka da eleştirileri göğüsleyen yok… Sakin sakin cevaplar veriyor… İktidara gelirlerse işsizlere ne kadar maaş bağlıyacaklarını anlatıyor… Hikaye, mikaye .. siz de güzel güzel dinleyin…Kedinin on tane hikayesi varmış, dokuzu fare üzerineymiş… Öyle … Yalvarıyorlar, “Türkiye’nin Kürt meselesi ne olacak…APO meselesi ne olacak…” Gayet sakin… “Biz Türkiye’yi birlik ve beraberlik içinde görüyoruz..” mealinde şeyler söylüyor… Niye düşsün gazetecilerin tuzaklarına.. 

Gazeteciler hin oğlu hinler… bir yoruma gitse.. O yorumdan bin bir yorum çıkarırlar… Ne lüzumu var… sakin olmak lazım… Milletin istediği şeyleri söylemek lazım… Bir zamanlar Deniz kaptırmıştı iktidarın hızına, ver yansın ediyordu, aynı korkunç uslupla … Millet sevmiyor öyle kavgacı söylemleri… Sakin olmak lazım… Sen gerçekleri söyle … Grçeklerin sözü, yavaş da olsa…hızlı çıkar… Kavgaya gürültüye gerek yok… zaten bazları o kavga uslubunu çok iyi beceriyor… Millet işittikçe titriyor… Dinliyor , çünkü şimdilik işine geliyor. Bir süre sonra ondan da bıkılır… 

Evet, Gandi ayağına çarığını giyerek, eline asasını alarak bütün Hindistan’ı görmek, görüşmek üzere uzun yürüyüşe çıkmıştı… herkese derdini anlatmıştı… “Kuvet kullanmak yok, güç yok ama, direnmek lazım…sabırlı olmak lazım…Halka gerçekleri yeniden yeniden açıklamak lazım…” Bunu yapmaya çalışıyor… Başka yolu yok… İktidara glmek istiyorsan, kendi yöntemlerinin dana iyi, daha etkili olduğunu halka göstermek gerekir… 

Fakat yarı aydınlar, enteller, yanlış liberaller gülüyorlar ve alay etmeye çalışıyorlar… Eleştirmek kolaydır ama doğru yolu bulmak ve göstermek zordur… Kılıçdaroğlu bunu yapmaya çalışıyor… Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az… 

Tabii , aslında bu çok başlılıkta, bu “Ne tarafa gideceğiz…” yolsuzluğunda partinin yöneticilerinin suçu çoktur. Aslında yürüyorlar da… nereye gittiklerini bilmiyorlar. Başkan Yardımcıları Süheyl Batum olsun, Hurşit Güneş olsun, Başkan’la aynı frekansı tutturamıyorlar… 

Fakat neyse ki onlara, millet yol gösteriyor. Çünkü bu özgürlüksüzlük ortamında, bu “Benim her dediğim doğrudur…” aymazlığında… millet artık dümeni eline almanın gerekliliğini hissetti… “Sakin olun …” diyor… Sakin olun… 

CHP iktidar olur mu? Diyelim ki olamadı … Galiptir bu yolda mağlup… Milletin gözlerini bağlamışlar bir yolda koşarak gidiyor… bir gün anlayacak nerede durduğunu ve o gün gözündeki bağları çözüp atacak. 

Vurun CHP’ye … Vurun… Çünkü zalimle bir olmak çok kolaydır…Herkesin vurduğuna vurmak çok kolaydır…Ama mazlum çoğu kez doğruyu söyleyendir.. Ama sesini işittiremiyormuş … Bu biraz da bizim, kulağı sağır olanların veya , sağır taklidi yapanların suçu…