CHP yol ayrımında mı?

Herkes aklını başına toplamalı ve CHP yi iktidara taşımak için var gücü ile çalışmalıdır ama nasıl?

1950 li yıllardan beri CHP, hizipçilikle, parti içi iktidar savaşları ile “küçülen” bir parti görüntüsünden bir türlü kurtulamadı. Bu sözler acı olsa da ne yazık ki gerçektir.  Bunu söylemeye sanırım 20 küsur yıldır parti içinde devamlı aktif görev alan bir partili olarak hakkım vardır. 20 yıl, dile kolay gelir belki ama bu insan ömrünün en az 3 te birisidir.

Partimin bir türlü iktidar olamamasının altında ne yazık ki dışa dönük savaş yerine içteki çekişmeler ve içteki iktidar kalma hırsı yatmaktadır. Cumhuriyeti kuran ve cumhuriyetle var olan büyük bir parti 60 yıldır nasıl olur da bir türlü iktidar olamaz? Bu beni her zaman çok üzmüş ve düşündürmüştür. Koalisyonlarla iktidar olabilmesi CHP gibi bir partiye hiç mi hiç yakışmamaktadır. Halkın umudu Atatürk’ün devrimleri ile var olan CHP bu olmamalıdır.

Sn.Baykal’a kaset komplosundan sonra yeni bir umut olarak ve delegenin tümünün oyları ile genel başkanlık koltuğuna Sn. Kılıçdaroğlu oturdu. Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi sağlayacak, hizipçiliği yıkacak ve yıllardır üst kademelere çöreklenmiş kendi istekleriyle gitmesini bilmeyenler parti içindeki cuntacıları göndererek yeni ve özgür bir CHP yapacaktı. Kısacası hem CHP liler hem de CHP yi destekleyen halk için büyük umut olmuştu.

Peki, sonra ne oldu da parti bu günkü duruma geldi?   

Parti adının başına YENİ koymakla CHP yenileşiyor mu acaba?

Şimdiye kadar hiçbir genel başkanın çalışmadığı kadar öz veri ile çalışan, Türkiye’de ayak basmadık kent, ilçe köy bırakmayan Kılıçdaroğlu neden başarılı olamadı, olamıyor veya başarısız gösterilmeye çalışılıyor?

Bütün küskünlerin CHP çatısına tekrar dönmelerini sağlayan Kılıçdaroğlu’na Rahşan Ecevit bile yıllar sonra parti binasına gelerek ona desteğini göstermişti. Kılıçdaroğlu tıpkı Ecevit gibi halkın umudu olmuş mütevazı, dürüst, çalışkan ve gerçekten halkın içinden birisi olarak kendisini sevdirmişti. Medyadan da büyük destek görmüştü, şimdi ne oldu da bu kadar eleştiriliyor?

Genel seçimlerde %30 veya 35 oy beklerken  %26 lar da kalmamızın faturası Kılıçdaroğlu’nun üzerine yıkıldı. Seçim öncesi Kılıçdaroğlu ve yönetimin hatası oldu bunu kabul ediyorum elbette. Türkiye genelinde parti içinden değil de parti dışından belirli bürokratları milletvekili yapması örgüt içinde muhalif seslerin çoğalmasına ve kırgınlıklara yol açtı. Buna bir de genel başkanlıktaki deneyimsizliği eklenince 81 vilayet 280 ilçeyi dolaşması bile CHP ye puan getirmedi, aksine CHP’yi küçülttü. Bunun nedenlerinin başında CHP içi muhaliflerin genel başkanın yanında yer almamaları ve yeterince çalışmamalarıdır. CHP ‘nin başarısız olmasını isteyenler ve ileriye dönük planlar yapanlar başarısızlığa adeta çanak tuttular. Tıpkı CHP –SHP birleşmesindeki seçimlerde Baykal’ın kaybetmesi için oylarını CHP ye değil de MHP ve DSP ye verenlerin olduğu gibi. CHP’nin meclise girememesi onlar için hiç te önemli olmamıştı. Bazıları için parti içinde iktidarlarını sürdürebilmek çok daha önemliydi. O zamanlar parti içerisinde böylesine dışarıdan bürokratlar alınmamıştı yani bahane yoktu. Şimdi ise bahaneye gerek yok, görünen köy kılavuz istemiyor. Ben CHP li değilim diyen bir insanın CHP Tunceli milletvekili yapılması hatalardan sadece bir tanesi. Dersim meselesini gündeme getiren ve CHP ile Atatürk’ü suçlaması affedilir bir hata değildir. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün bunu bilinçli olarak mı yapmıştır. Amacı CHP yi bölmek midir? Açıkçası anlayamadım. Görüldüğü gibi ulusalcı milletvekilleri ile Genel Başkan Sn.Kılıçdaroğlu’nun karşılıklı tavır koymaları ile CHP karışmıştır. İşte bu konu ile de 12 Haziran seçimlerinden süre gelen zaman içerisinde CHP kaynar bir kazana dönüşmüştür.

2012 Mayıs’ında yapılması gereken CHP kurultayı 2012 sonbaharına ertelenmesi ile yapılacak kurultayda Kılıçdaroğlu’nun karşısına kim çıkacak?40 senedir CHP yi iktidara taşıyamayanlardan mı birisi mi, yoksa hiç denenmemiş başka birisi mi?

Bilindiği gibi Kurultay mücadelesi önce ilçe ve il kongrelerinde yaşanacak, Kılıçdaroğlu haklı olarak kemikleşmiş delege sistemini kökünden kazıyacak ve yeni delegeler belirlenecek. Merakım, yeni delegelerin belirlenmesinde yine partiyi terk edip gitmiş, çoğu kez aleyhinde konuşmuş veya partinin kapısını bilmeyen kişiler mi seçilecek? Örgüt yok mu sayılacak? İşte o zaman CHP nin hali ne olacak?

Gerçek CHP lilerin dışlanması ile partide kopmalar mı olacak, hatta yeni bir parti mi kurulacak, CHP nin içi boşaltılacak mı? Bu karabasan gibi olan düşüncelerden kurtulmak istiyorum. Memleketin şu acı haline baktığımızda CHP ye ne kadar ihtiyaç olduğu bellidir. Dış ve iç güçlerin CHP yi parçalamak istemelerine karşın CHP içerisinde birlik beraberlik olmasından ve birbirimizle kıyasıya mücadele edeceğimize Türkiye’nin geleceğini karanlık güçlere bırakmama mücadelesinde parti içi bir mutabakat sağlanmasından yanayım şahsen.

Buradan sesimi duyurmak istiyorum bundan böyle ne yapmalıyız bunu düşünmeliyiz. Sn.Kılıçdaroğlu’nun hataları yok mudur? Elbette vardır tıpkı diğer liderlerin hatalarının olduğu gibi. Önemli olan genel başkanın yakın çevresinde olanlar genel başkanı bu hatalara sürüklememelidirler. Hiç bir genel başkan ben başarısız olacağım, partiyi dağıtacağım diye genel başkan olmaz. Kılıçdaroğlu’nun iyi niyeti ile söylemiş olduğu sözleri saptırmamak bunun yerine akıllı politikalar üretip AKP iktidarının eline koz vermemeli, diline düşmemeliyiz. Bunu denemeye kalkanlar gün gelir hesabını verirler.

Türkiye Cumhuriyeti böylesine tehlike altında iken, birilerinin Okyanus Ötelerinin hayalini gerçekleştirmek istemelerine karşın CHP yi çökertmeye de kimsenin hakkı yoktur. O culuğu, bu culuğu bırakıp Mustafa Kemal Atatürk ‘ün ikinci büyük eserim dediği Cumhuriyet Halk Partisini iktidara taşımanın yollarını bulmalı, birbirimizi kırmadan hata yapmamaya çalışmalıyız. Ben hatalarıyla, sevaplarıyla Kılıçdaroğlunu seviyorum açıkçası. Ondan umutluyum, çiçeği burnunda bir genel başkan. Umuyorum ki kısa zamanda toparlanacak ve yanlışlıkları düzeltecektir. Neticede o da etten, kemikten bir insandır. Biraz zaman tanıyalım diyorum. Aksi halde CHP nin parçalanması işten bile değildir. Bu da hem iktidarın, hem de Amerika’nın işine gelecektir. CHP siz bir Türkiye düşünmek büyük hatadır. Bunca yıl her türlü baskıya direnmiş ve ayakta kalmış bir partiye bu yapılmamalıdır. Dış güçlerin parçalamaya kalkıp da başaramadıklarını bizler, kendimiz yapmamalıyız. Bu hem Atatürk’e hem de geleceğimiz olan gençliğimize ihanet olur. Kimsenin, hiç kimsenin buna hakkı yoktur. Herkes aklını başına toplamalı ve CHP yi iktidara taşımak için var gücü ile çalışmalıdır.