Çiçeği belli ‘Altın Kelebek’ten arta kalanlar…

Beyazıt Öztürk ve Ayşe Arman’ın sunumuyla gerçekleşen ‘38. Altın Kelebek Ödül Töreni’ yine bildik kişilere ödül dağıtımına sahne oldu! Bundan dolayı burada alınan ödüllere ve hakkaniyete değinmeyeceğim. Okuyucu oylarıyla seçildiği söylenen Kelebekliler sürpriz yaratmadığına göre konuşmaya değerlik açısından geriye kalan, Lütfi Kırdar’ı defile alanına çevirenler ve gerçekleri saptayıcı mesajlar! 

Konuklardan bir kısmının denizden geldiği ‘Altın Kelebek’ kokteyli, ilginç kıyafetlerle öne çıkmak isteyenlerin gövde gösterisi için bulunmaz fırsat! Ömür Gedik’in ‘Hangi dizi tuttuysa arkasında o var’ övgülerini kabullenmeyen İrfan Şahin; inanılmaz vücudunu hangi kıyafet daha seksi gösterecekse onu seçtiğini söyleyip kendi kendisiyle dalga geçen Okan Bayülgen ve seçim yayınında hırpalandığını belirten Can Dündar gibilerini saymazsak, muhabbet hep ‘elbise’ üstüne! Yazı harici yorum yapmayan ve bununla canlı performanstan kaçan şarkıcıları anımsatan moda eleştirmeni Melis Alphan’ın yine suskunluğu tercih ettiği ‘elbise’ uvertürlerinden en ilginci, töreni plajla karıştıran Nilay Dorsa! Sınırları zorlayan mayoyu beyaz kuyruk ve zincirle zenginleştirip ‘Bakmayan kalmasın’ diyen bu model, sunucu, şarkıcı, oyuncu kısaca komple şahsiyetin ardından ikincilik, kafasındaki kelebeklerle bıyık altından güldüren Hande Yener’de… 

Kıyafet tasarımcısı dışında sorusu olmayan, sözüm ona hayretini ‘Wovvv… Bilmiyordummm… Okeyyy…’ yapmacıklığıyla dillendiren sunucularla iyice hoşlaşan, alıcısı belli ‘Altın Kelebek’te boş olmayan mesaj, ‘Canlı Haber’ ödülünü yazılarından dolayı tutuklanan gazeteciler adına alan Can Dündar’dan! Okan Bayülgen’in mesleğe gireceklere ‘destekçi yayın yönetmeni’ tavsiyesiyle, kanallara yönelik ‘Ekran yüzü olmayan babayı alır’ tespitleri de kayda değer… Beyaz’ın ‘Sona kalana alkış az oluyor’ uyarısıysa, törenlerin uzunluğunun ve işi bitenin diğerlerine saygısızlığının göstergesi! 

Anibal Güleroğlu