Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çiçeksiz olmaz...

Çiçeksiz olmaz...
 

Tam bir sonbahar modundayım. Karşımda sararan yapraklarla dolu ağaçlar, yemyeşil bir nehir gibi akan deniz, yükseklerde uçan kuşlar üç gündür durmaksızın yağan yağmur, rüzgar.... solup giden, kuruyan balkon çiçeklerim... alçalmış bir gök... fena... çok fena...

***
Tekirdağdan İstanbul'a giderken solda, İstanbul'dan Tekirdağ'a girerken de sağda kocaman bir alana sahip bir çiçekçi. Önceden orada çiğ börek falan da yapılıyordu. Yeşillikler arasında çok güzel bir mekan. Ama artık yok tabii kapanmış.
Hasta yatagımdan kalkıp, dirilmem üzere işte o çiçekçiye gittik.

Arabadan inerken şöyle bir göz attım etrafa ama çiçekçide de can kalmamış...
Kasımpatlarını dizi dizi koymuşlar. Küçüklü büyüklü... Ama hiç biri de henüz çiçek açmamış. Canım sıkıldı.

.....

"Hoş geldin yenge "dedi çiçekçi.
Biliyorum ama yine de sordum "Bunlar Kasımpatı mı?"
"Evet yenge" dedi.
"Eee hani? açmamış bunlar"
Boynunu büktü ne yapalım gibilerinden. "Anca yenge" dedi.
"Nerden bilcez madem bunların ne renk olduğunu?"
"Şanss artık yengee"

Arada bi hapşırıp öksürüyorum... aralarda konuşuyorum.

"Nerde bakacam ben bunlara? balkonda mı? yoksa içerde mi?

Eşime bakmamaya çalışıyorum bu soruları sorarken.

"Yani, bi balkona bi içeri mi alacam çiçek açana kadar?"
"Yok yengee, hep balkonda tut hiç farketmez."

"Hımmm... Suyunu nasıl verecem peki? Gün aşırı mı, yoksa ne zaman olursa mı?
"Çok su istemez bu, yağmurdan falan suyunu alır."
"Saksıları değişecek mi bunların daha sonra?"

Yoo farketmez, yerleri iyi bunların... (eşim yanıma geldi kulağıma fısıldadı; yahu Sema alt tarafı bi çiçek alıyosun, al da gidelim hadi..)

İkisinin de fenalık geçirmek üzere olduğunu biliyorum ama yapılacak bir şey yok. Öğrenmem lazım bunları en iyi şekilde ki; bakabileyim Kasımpatlarıma. Bunlar da canlı sonuçta. Çiçeklerin de canı var ruhu var. Onlarla konuştuğun zaman, ilgilendiğin zaman, yapraklarını çiçeklerini okşayıp kokladığın zaman daha bi başka oluyorlar, daha çok açıyorlar...

" Hımm... Anladım... Sen şimdi kaça diyordun en son?"
"Küçük beş, büyük sekiz... daha aşası olmaz yenge!"
"Şimdi sen banaa" derken eşim;
"Hadi sen arabaya git, ben bir kaç tane alıp gelirim üşütüp hasta olacaksın temelli..." dedi.
...............

Tekirdağ'a dönerken Zuzum aradı.

Çiçekçiye geldiğimizi, Kasımpatı aldığımızı eve dönüş yolunda olduğumuzu söyledim ona.
"Nasılsın annem?" diye sordu.
Çok hastayım Zuzum, ölecem galiba"dedim. Ve öksürdüm böğüre böğüre...

Aman annem ölme, uzun yaşa... hem bak bizim köyde mezara çiçek dikmek falan yok biliyosun ona göre. Kasımpatı, sardunya, petonya falan da olmayacak orada yani..! Amcam günah diyor...

Mezara çiçek dikmek günah! O da ayrı bi konu tabii...

Telefonu kapattık.
Düşündüm kaldım...

"Ne oldu? suskunlaştın birden" dedi eşim.

"Çiçeksiz olur mu yav?"dedim.

 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..