Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '07

 
Kategori
Mizah
 

Cifle sil çıkar hepsi

Cifle sil çıkar hepsi
 

“Geldiler … Geldiler “ dedim kapının zilini duyunca… Islak ellerimi kuruladım mutfak önlüğüme…

“Aman efendim… Kimler gelmiş… Hoş geldiniz… Buyurun…Buyurun..”

“Canım … Özlemişim…. “dedi Gülbin .

Öpüştüler… Paltolar asıldı askıya…

“Caner …Hayatım bak Raci Beyler geldi…”

Gömleğini düzelterek görüntü Caner.

“Hoş geldiniz… Nerdesiniz ayol bunca zamandır… “

“Hahha..Geldik Abi…”

“Buyurun salona geçelim.”

“Gülbin… Bu Deren mi…”

“Deren Teyzesi.”

“Aman da aman…” diyerek okşadı Suna kızın bukleli sarı saçlarını.

“ Nasıl da boy atmış görmeyeli…”

“Suna Ablası… “dedi Caner.

“Bak Doğuş’da delikanlı olmuş nerdeyse…”

“Ya valla yolda görsem tanımam.” diyerek salonun kapısına doğru döndü Suna.

“Suat…Oğlum…Bak arkadaşların geldi…Gelin çocuklar sizi Suat ağabeyinizin odasına götüreyim…” dedi Suna.

Sohbet koyulaşmıştı olabildiğince…

Küçük kız üç dört yaşlarında olmalıydı… Abisi de ondan bir iki yaş daha büyük… Suat da onlardan biraz daha büyük…

Görünüşe göre büyüklerde küçüklerde hallerinden memnundu … Ta ki bir süre sonra Deren’in koşarak salona gelmeye başlamasına kadar…

Gelip gidecek elbette çocuktur… Bağlayamazsın ya olduğu yere. Ama Deren her gelişinde salonun kapısının önünde pat düşüyor ve ben yerimden fırlayıp kaldırıyorum her seferinde. Bir, iki, üç… Dört, beş, altı… Olacak gibi değil… Annesinin umurunda değil… Habere anlatıyor oradan buradan. Otur kalk yoruldum…

“Gülbin .Her seferinde düşüyor Deren “diyorum ilgilenir belki çocuğu ile diye..

“Ha evet… Evde de düşer “diyor umursanmaz bir edayla ve devam ediyor anlatmaya… Dikkatim dağıldı bir kere … Anlatılarını takip edemesem de dinliyor gibi görünüyorum. Ama gözüm kapıda… Deren gelecek ya, düşmesin… Göz ucu ile eşime bakıyorum… Kızaran yüzünü fark ediyorum sinirden… Raci Bey de O’nu almış ablukaya… Karı koca kıtlıktan çıkmışçasına anlatıyor…

Kalkıyorum çay servisi için… Oturma odasına bir örtü serip tepsi içinde çocukların servisini yapıyorum önce… Sonra büyüklerin…

Bir süre sonra Deren görünüyor… Elinde iki çay bardağı… Gülbin anlatmaya devam ediyor, bir yandan da çayını yudumlamaya.

Küçük kız aynı noktaya geliyor.

“Eyvah düşecek “diye fırlıyorum yerimden…

O da ne… Olduğu yerde gözlerimin içine bakarak … İçi yarıdan az çay dolu bardakları ters çeviriveriyor…

Yere değil de başımdan aşağı dökülüyor bardaktaki çaylar… İçimi çekmeye kalmadan…İki bardağı ters çevirip alt kısımlarını birbirine tokuşturmaya başlıyor küçük kız yumurta tokuşturur gibi.

Gülbin’e bakıyorum… Umursamıyor…

“Heee..Heee..Evde de yapar “diyor ve bu sefer erkeklerin konuşmasına dahil oluyor…

“Gel canım “ diyorum küçük kızın elinden tutarak…

“Ellerini temizleyelim.”

İçeri gidiyoruz… Önce minik eller, sonra yer temizleniyor. Ardından boşalan bardaklar yenileniyor…

Deren aynı noktada tökezliyor… Kalmıyorum yerimden .

“Deren … Lütfen…” diyor Gülbin. Yutkunuyorum.

Gidiyor Deren… Geri geliyor… Bu sefer elinde iki kurabiye var… Gözlerimin içine bakarak eziyor elinde ve yere bırakıveriyor. Umursamıyorum bu kez… Zaten annesi sözleri ve peşi sıra birbirini takip eden cümleleri ile esir almış beni.

“Deren … Lütfen…” diyen sesini işitiyorum kadının hepsi o kadar.

Bir süre sonra çayları tazelemek üzere mutfağa geçiyorum… Çocuklar için hazırladığım servisleri kaldırıyorum … Geri dönüyorum salona elimde çay tepsisi. Ayaklarıma dolanıyor çocuk…Hayır dökülmesi bir şey değil de çaylar sıcak, kızın başından aşağı …Yanacak Allah muhafaza.Neyse kazasız belasız kurtuluyorum tepsideki çay bardaklarından…Artık Gülbin’i dinleyebilirim.

Bir süre sonra Deren yeniden geliyor yanımıza…Düşüyor, kalkıyor ve geliyor. Elinde benim saç tokalarım..Ya bu tokalar yatak odasındaydı…Karışmadık bir yerim kalmadı galiba diye düşünerek eşime bakıyorum… Göz göze geliyoruz…Raci Bey uzanıp dürtüyor eşimin kolunu ve anlatmaya başlıyor yeniden…

Gülümsüyorum Deren’e … Gidiyor diğer çocukların yanına.

Sohbete katılmaya çalışıyorum ama aklım içerde… Bir süredir ses soluk çıkmıyor çocuklardan… Bu hayra alamet olabilir mi… Şeytan dürtüyor beni… Kalkıp içeri gidiyorum…

Aman Allah’ım… O da ne… Gözlerime inanmıyorum. Burası benim oturma odam mı… Bazaları dolu iki çek yat ortaya çekilmiş. Halı ortada çadırımsı bir hal almış… Çocuklar nerede peki… Kıkırdama seslerini işitiyorum ve çek yatın üzerinden eğilip arkasına bakıyorum.

Ben ne yaptığımı hatırlamıyorum ama sonradan eşimin söylediğine göre çığlık atmışım… Herkes bir anda orada beliriveriyor…

Yeni badana yaptırttığım duvarlarım… Turuncu, yeşil, siyah pastel boyalarla karalanmış ve hala karalanmaya devam ediliyor… Belki parkeler de çizildi öyle ya bazaları dolu bu çek yatlar nasıl böyle ortaya geldi hem de çocuk kuvvetiyle…

“ Ay üzülme şekerim “diyor Gülbin aynı umarsız ifadeyle.

“Evde de çiziyorlar duvarları… Cifle sil, çıkar hepsi…”

“Evet Abi… Cifle silin… “ diyor Raci.

"RESİM-ALINTI"

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..