Çifte standart…

Son günlerde kimilerinin ağzından, kimilerinin kaleminden düşmüyor. İktidar yargıya yandaş gömleği giydirdiği için seçim mitinglerinde ağzına geleni söylüyormuş. Hatta bazı seçim bölgelerine devletin olanakları ile gidip, oralarda yine devletin olanakları ile miting yapıyor, hatta devlet olanakları ile mitinglere adam topluyorlarmış. Duyun da inanmayın. Hepsi yalan. Adı “adalet” ile başlayan bir parti böyle şeylere asla tevessül etmez. Hele yargıyı kendilerine bağımlı hale getirdikleri hiç inanılacak gibi değil. Yargı bağımsız ve özerktir, herkese ayırt etmeden kanunları uygular. İşte birkaç örnek. 

“Trabzon'da 24 Haziran 2005'te bir yol açılışına gelen Başbakan Tayyip Erdoğan'a yumurta attıkları ve protestoda bulundukları gerekçesiyle yargılanan Murat Bektaşoğlu 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı” 

Yargı, kanun neyi gerektiriyorsa yapmış. Demek yumurta atmak büyük suç. Bu olay istisna da değil. 

“AB Başmüzakerecisi Egemen Bağış Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi’nde kendisine yumurta atan Nihal Çarıkçı isimli kız öğrenciye dava açtı. 

Kız öğrenci için 2 yıl 4 ay hapis cezası isteniyor. 

Savcı aslında AB Bakanı Bağış’a uzlaşma önermiş ancak AB Bakanı, “Siyah ceketimin sol omzu kirlendi” diyerek, savcının uzlaşma önerisini reddetmiş. 16.12.2010” 

“Eskişehir'de geçen yıl düzenlenen sempozyumda Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'a yumurta ve çakmak atmak suretiyle “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçunu işlediği iddia edilen 2 öğrenci, 7 bin 80'er lira para cezasına çarptırıldı. Hakim, hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verdi. Eskişehir 1. Sulh Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz sanıklar Tevfik Caner Ertay (20) ve Yakup Çetinkaya (22) ile avukatları Pınar Çelik Arpacı hazır bulundu. Duruşmada, tanık Aynur Turan dinlendi.

Haklarındaki suçlamaları reddeden sanık öğrenciler, önceki savunmalarını tekrar ettiklerini kaydetti. Hakim Erol Özdemir, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan yargılanan sanıkların 5 yıl içinde idari bir suç işlemeleri durumunda 7 bin 80'er lira para cezasına çarptırılmalarına karar verdi.” İktidar mensuplarına atılan yumurta için insanları yıllarca hapse atan yargı. Anayasa mahkemesi Başkanı söz konusu olunca nedense para cezası ile işi geçiştirmiş. 

Hadi bir başka yumurta olayına bakalım: 

“CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Van’da yumurtalı-taşlı saldırıya uğramıştı. Olayın ardından Van Emniyeti'nin yeterli güvenlik önlemi almadığı iddia edilmişti.

Gezi öncesi 38 polisi görevlendiren Van Emniyet Müdürlüğü’nün, saldırıdan üç gün sonra 160 kişilik ikinci bir liste hazırladığı ve buna ilk listenin hazırlandığı tarihi attığı saptanmıştı.

İddialarla ilgili yargılanan Van eski Emniyet Müdürü Şükrü Rafet Mert, "evrakta sahtecilik" suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.” 

Burada da hapis olayı var ama yumurta ile alakası yok. Ortada sahtecilik var. Demek sırf yumurta olsa kimseye birşey denmeyecekti. Birde yeni olay var ki gerçekten düşündürücü. Hem de kara kara. 

“DEVLET Bakanı Hayati Yazıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Rize’de yaptığı miting ardından içerisinde bulunduğu otobüse yönelik yumurtalı saldırı olayını değerlendirirken, "Bu tür şeyleri şık ve doğru bulmayız" dedi. Bu olayla Kılıçdaroğlu’na "Yaptığın bu yanlışın farkındayız" anlamında bir mesaj verildiğini söyleyen Yazıcı, esnaf ziyareti sırasında da, olaya karıştığını bilmeden, Kılıçdaroğlu’nun aracına yumurta attığı gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alınan, sonra da savcılık tarafından serbest bırakılan Yasin Koçali ile tokalaştı” 

Dikkat ediyor musunuz? Yumurtalı saldırı suç değil ki savcı serbest bırakmış. Güler misin, ağlar mısın? Sayın bakan sağolsun neden yumurta atıldığını da söylemiş. Yani iktidar üyelerine “yaptığın yanlışın farkındayız” demek hapis nedeni, Muhalefet liderine olunca uyarı. 

Ben yine de yargının öyle esir alınıp yandaşlaştırıldığını düşünmüyorum. Görüyorsunuz ne kadar adiller. 

İzmir 2011-05-26