Çifte standartlı darbe etkisi

Amerika’daki Cumhuriyetçi-Demokrat yapılanması istemeden Türkiye’ye model oluyor.
AKP Merkez sağın da çökmesiyle din-tarikat eksenini merkeze taşıyarak toplumsal bir dönüşümü başlattı.
Birinci döneminde alışma süreci yaşayan AKP, ikinci döneminde özgürlüğü türban özgürlüğüne indirgeyerek liberallerin desteğini kaybediyordu ki.
Kapatma davası imdadına yetişti.

Bazı yorumlara göre “Ergenekon’la bir sis perdesi yaratılıp karşı saldırıya geçtiler.”
Şimdi AKP karşıtı kim varsa onlar oldu “çeteci, darbeci…”
Vay! Vay! Vayy!

Bunu söyleyenlerin hepsi demokrasi havarisi…
Soruyorsun:
“Hukuk demokrasinin içinde mi?”
“İçinde”
“Ama” diyor ekliyor...
“bu anayasa mahkemesi siyasi, çünkü 8 ini Sezer atadı.”

Bravo!

Şimdi çifte standarda bakın.

Hakim ve savcı atamaları için daha önce Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK ) tarafından yapılan mülakat sınav yetkisi 01.12.2007 tarih ve 5720 sayılı kanunla Adalet Bakanlığına verilmiştir.
O zaman muhalefet bas, bas bağırıyordu “bu yargının siyasallaştırılmasıdır” diye.
Kimseden ses çıkmıyordu.

Breh! Breh! Breh!

Hakim ve Yargıçlar Sezer tarafından atandıysa siyasi, müsteşar tarafından atandıysa hukuki karar veriyorlar.

Yargıya darbe yapılırken neredeydiniz?
Neden AKP ye darbeci demediniz?

Gözünü seveyim böyle demokrasinin,
Ve böyle demokratların...