Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '09

 
Kategori
Şiir
 

Ciğerimin ciğerinde üç yara

İncecik bir sızı ilerledi, kafa tasımdan yüreğime.
Yüreğimden incecik bir sızı ilerledi, kafa tasıma.
İlk nerede başladı, nerede sonuçlandı anlamadım.
Eni konu incecik bir sızı.

Ciğerimin ciğerinde üç yara.
Yara sorun değil de, neden ömrünün yarısında.
Ciğerim kanamaya başladı, sızlayan yüreğimle.

Hadi desem, hadi.
Vazgeçme, dikil karşısına dimdik, alnın açık demir gibi.

Yaşlı demirci kor içine atmış demir kancasını.
Korun rengi ile aynı olmuştu kancanın rengi.
Usulca çıkardı kor içinden kancasını, boncuk boncuk süzülen terler içinde.
İki kişi iki yandan bastırmıştı bacaklarından tüm güçleri ile.
Olmasaydı zaten yarası, parmaklarının arasında kırılacaktı bacağın parçası.
Kor rengi kancayı getirdi demirci kanayan yaranın üzerine.
Birden bastırı verdi yaraya.
Yanan etin kokusu sardı genizini herkesin.

Bir feryat, kimsenin duymadığı.
Duyup da, duyduğunda yapacak bir şeyi olmadığından bundan başka, duymadığı
kimsenin.
Yanan etten yükselen duman, gözlerine doldu üçününde.

Bir zaman geçti, bir zaman.
Dağlandı yara. Acı ve sancı bir süre.
O gün geldi şimdi, ayakta ve ve dimdik.
Yaranın izi vardı bacağında ama sadece bir iz.
Geçmişti herşey, geçmişti artık.

Şimdi yok o demirci ve kancası.
Mümkün olsa hani mümkün olsa eğer,
Gözlerimden akan yaşlar dağlayacak o üç yarayı,
İşte hazır, hazır bekliyor pınarlarında.

Uzan yatağa, aç göğsünü.
Ne olur biri desin bu işe yarayacak.
Üç damla, üç yara üzerine düştü.
Ne yanmış et kokusu ne yanan etten çıkan duman.
Üç karanfil açtı, ciğerimin ciğerinde.

 
Toplam blog
: 71
: 606
Kayıt tarihi
: 18.12.08
 
 

1967 Yakacık doğumluyum. H.Ü. Edebiyat Fakültesi'nde 2 yıl öğrenimden sonra İ.Ü. Arkeoloji ve San..