Çığlık çığlığaydı yine ağaçlarımız; duydunuz mu?..

Bir yaz tatilinde, bizi Fethiye’ye götüren otobüsün, o kendine has savruluşuyla kıvrımlı yollardan ilerlerken, çam ağaçlarının aralarındaki levhalara takıldı oğlumun gözü. Ucunda kocaman bir alev olan kibrit çöpünün anlamını bilemedi. İki ya da üç yaşlarındaki oğluşuma orman yangınlarını anlatmaya çalıştığımı anımsıyorum. Bir kibrit çöpünün sıcak havalarda neler yapabileceğini... Çok ciddi dinlemişti beni ve kibrit çöpünü kastederek “Ateş küçük bir yangındır.” dedi, bir an durdu ve hemen ekledi “Yangın da büyük bir ateştir.”

Büyük ateşler sardı yine memleketimin güzel ormanlarını. Daha dün aydınlık şehrimin Bornova yakasındaydı orman yangını. Daha dün Bodrum’da yanıyordu ormanlar ve bu gece; Kaş.. Duydunuz mu ağaçların çığlıklarını? Görevlisi-görevsiziyle, hortumuyla-kovasıyla, itfaiyesiyle-helikopteriyle... bu çığlıkları susturmaya çalışıyorlardı.

İster istemez “THK amfibik uçaklarını aradı gözlerim. Hani kampanyalar düzenlenen ve bir yandan orman yangınları sürerken, görev yapar gibi kampanyaların sonucunu beklemenin “zarar” olacağını bilen bilginin getirdiği bir bilinçle, “Almalıyız, bu uçakları alıp herkese, özellikle medyaya göstermeliyiz” diyen THK Gökçen Havacılık Direktörü Sayın A. Tarık Akça’yı anımsadım. Geçen yılın haziran ayında gittiğimiz THK İnönü Kampında bizleri, o gönül verdiği kurumu hakkında bilgilendirmişti. Ve sonrasında altı ay bile olmadan Talip Abi’nin (Talip Bölükbaşı / THK Çankaya Şube Başkanı) beş adet amfibik uçak alındığını müjdeleyen güncesi. Bu bilinçle izledim haberleri ve o büyük ateşi görmek zorunda kalan gözlerim, amfibik uçakları aradı. Bir an gördüm sanki o kadar. Bir an “amfibik uçak” kelimesi duydum sanki o kadar!.. Sanmıştım ki her biri beş buçuk ton su atma kapasiteli bu uçakları alıp orman yangınlarının söndürülmesine katkıda bulunan THK’ndan bahsedecek bütün haberler ve onları kullanan THK pilotlarının kahramanlıklarından... Ertesi gün de bütün gazete başlıklarını onlar süsleyecek... Öyle olmadı... Çok fazla Türk Filmi mi izlemiştim ne?..

Ama THK çalışanları film olmayacak kadar yakıcı orman yangınlarının söndürülmesine dört adet amfibik ve ayrıca beş adet Drameder uçaklarıyla belki de en gerçek katkıda bulunmuşlardı. Türk Hava Kurumu’ndan bir cümle olsun söz etmek haberciliğin gereği değil miydi dersiniz? Yoksa THK’nun sadece kurban derisi topladığını sanmak yanılsamasındaki sorumluluk bizden çok medyaya mı aitti?..

Yangında çalışan, uğraşan herkese ve her kuruma, özellikle Orman Genel Müdürlüğü’ne ama ille de Türk Hava Kurumu çalışanlarına sonsuz teşekkürlerimle.