Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '14

 
Kategori
Dünya
 

Cihan Devleti Türkiye

Cihan Devleti Türkiye
 

Cihan Devleti Türkiye


Türkiye’nin Sorunları Nasıl Çözülür?...

Avrasya’yı bir arada tutan dünyayı birleştiren ülke Türkiye. Hedef olan ülke. Zor bir coğrafyada barınan, değişik kültürlerin merkezinde konumlanan ülke Türkiye. Dünya barışına ve milletlerin kardeşliğine en fazla katkı sağlayabilecek olan dünyanın yegane ve daimi ülkesi Türkiye. Dolayısı ile sorunları bol olan ve her zaman büyük, güçlü ve bölgesel ve küresel söz sahibi olması gereken ülke Türkiye. Kendi sorunlarının da ötesinde tüm bunlar ve daha fazlası için Türkiye’nin dünya üzerinde etkin ve söz sahibi olması gerekmektedir.

AB, başta olmak üzere ABD çökmekte. Batı medeniyeti hak ettiği yere doğru yolculuğuna başlamıştır. Batan bu batı medeniyetine bizim coğrafyamızda kendisine zoraki bir yer bulan İsrail’de eklenmelidir. Dünyayı kontrol eden merkezler, soğuk savaşın kazanılması (bence her iki şer ittifak tarafından kaybedilmesi) ile birlikte doğuya kaymaya başlamıştır. Bunu önceden analiz eden batı medeniyeti, kendisine rakip olabilecek olan doğuyu düşman olarak ilan etti. Hesapları tutmadı. Oyunları galip gelemiyor. Göçüyorlar. Onca sömürü çabaları ile yarattıkları sarayları göçüyor.

Ekonomik çöküş batının belini kırdı, tüm yaşam kaliteleri tehdit altında. Batı çareyi savaşmakta, yok etmekte, her kaynağına bizzat el koymakta buldular. Kurtuluş reçetesi gene emperyal sömürü düzeninde. Doğudaki ülkelere fiili savaş açtılar. Ordularını gönderdiler, askerlerini gönderdiler, yaktılar, yıktılar, öldürdüler, işkence yaptılar, bu sömürmek istedikleri ülkelerinde kukla yönetimlerini kurdular, sözüm ona demokrasi getirdiler. Askeri endüstrisini ve ülke ekonomilerini kurtarmaya çalıştılar. Vatandaşlarının alışık olduğu yaşam standardını düşürmemeye, bu yaşam standardını sürdürmeye çalıştılar. Ülkelerinde yüzlerce milyar dolarlık, auroluk paketleri defalarca açıkladılar ama tutmadı, tutmayacak. Bu batı medeniyeti denen tek dişi kalmış canavar batacak. Mutlak batacak. Ona sömürüsünü uzatma şansını ancak biz verirsek uzatmaları oynayacak. Biz doğu halkları olarak kendimizi hemen toplamazsak, bir an önce ayağa kalmazsak, gerekli gayret ve çabayı icra etmezsek, insan olmanın onurunu yaşamaz ve yaşatmazsak bu batı medeniyetine uzatmaları oynama şansını hak etmediği halde altın tepsiyle sunmuş olacağız. Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Uzakdoğu ve Afrika’da yaşan insanlar boşu boşuna bu uzatma süresi boyunca eziyet çekecek, ölecek ve öldürülecek. Vahşi emperyal kapitalizme bu son şansı tanımak vicdansızlığında bululmamalıdır. Tarihe bir Türk Destanı daha yazmalıdır.

Türkiye; terör, sanayileşememe, modernlik, bölgesel gelişmişlik farkları, kesinleşmemiş sınırlar, olumsuz bölgesel anlaşmazlıklar, uluslararası siyasi iklimin ülkeye getirdiği olumsuz yansımalar ile iç içe geçmiş durumdadır. Türkiye sorunlarını içe kapanarak, aramak ve başarmaya ulaşmaya çabalamaktan ziyade dışa dönük proaktif politikalar izleyerek gerçekleştirebilir. Türkiye içe kapanarak ne güçlü bir ülke olabilir, ne kendi sorunlarına ne de diğer ülkelerin sorunlarına çözüm bulabilen bir ülke olabilir. Türkiye içine kapanarak çok doğru politikalar ve icraatlar yapsa dahi bu ancak gerilemeyi ve çöküşü yavaşlatabilir. Dünyanın geldiği bu noktada kapanarak ancak çözülürsünüz. Bu şekilde sorunlarınıza çözüm yolu bulamazsın. Siyaset, bürokrasi, diğer kurumlarınla, kültürünle ve ekonominle ve her alanınla ileri ve gelişmiş bir ülke olmak zorundasın. Tarihin geldiği nokta bize bunu zoraki dayatmaktadır. Bahsedilen batı medeniyetin üzerinde bir medeniyetle dünya sahnesine çıkmak zorundasın. Bu sadece kendi soruların için değil dünya içinde gerekli olan bir zorunluluktur, dayatmadır.

İçinde bulunduğumuz küresel konjektür şartları ve ülkenin geldiği düzey, bizim durmamıza, duraklamamıza müsaade etmemektedir. Başta genç nüfuzun geleceği, terör olayları ve ülkeler arası sorunlarımız bulunan devletler ile açılımlar yaparak genişlememiz gerekmektedir. Bunun yanında gerek Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar ve gerekse Afrika’da yaşanan olumsuzluklara müdahil olmadan, kenarda durarak seyretmemizin mümkünatı yoktur. Bu bir tarihi sorumluluktur. Türkün onurlu yaşama tercihi ve hakka olan inancı, Türk insanına tarihin her döneminde bu sorumluluk ve yükümlülüğü yüklemiştir.

Türkiye’nin sorunlarının çözümü, geleceğinin garantisi içe dönük bir ülke olmakta değildir. Her yönüyle kendisini geliştirerek, ülke ve insanının tam hürriyet ile güvenliğini mutlak sağlamalıdır. Kısaca Türkiye, tarihte defalarca elinde tuttuğu Cihan Devleti niteliğini kazanma niyetinde olmalıdır. Tarih sahnesinde yer almanın şartı bu dayatmanın gereğini layığınca yerine getirmektir. Diğer Türk halkları ve tüm mazlum olmaya itelenen, sürüklenen halklar için Yeni Oluşan Dünya Düzeninde olmazsa olmaz yerimizi almak zorundayız. Buna mecburuz.  Bu nimet, elden edilmesi gereken bir şanstır ve de şarttır. Sadece ülkenin geleceği değil, dünyanın daha güzel ve huzurlu istikamette ilelebet ilerleyebilmesinin teminatıdır. Günümüz küresel dünyanın getirdiği nimetler ile Cihanşümul bir devlet olma hedefimizi gerçekleştirebileceğimize eminim. Ben mutlak bu kanaatindeyim. Her türlü uzaklığın artık yakın olduğu dünyamız, Türkiye’nin Cihan Liderliği ile gerçekten mutlu ve huzurlu yaşanabilir bir köy olabilir. Bir hayalim var oda, “Türkiye’nin bir dünya lideri olduğunu ve barışı, huzuru dünyada hakim kıldığını bu dünya gözleri ile görebilmektir.”

Sömürünün, vicdansızlığın, onursuzluğun, diğerini hakir görmenin, ölüme terk etmenin, insan onurunu yerlerde süründürmenin, menfiliğin, insanları insafsızca yanlış yönlendirmenin, terörü doğuran ve çıkarları çerçevesinde destekleyen ve milletlerin acımasız yöneticilerin elinde inim inim inletmenin hüküm sürdüğü bu derece büyük bir vahşetin hortladığı dünyamızda bir kurtarıcı, hak, hukuk sahibi Cihan Devletine ihtiyaç duyulmaktadır. Yok mudur böyle onur ve vicdan sahibi bir ulus? Yok mudur insanoğlunu mahfeden, perişan eden bu zalim hükümranların elinden çekip, kurtaracak olan? İnsanoğlunun acılarını dindirecek, yaralarına mehlem olacak, bilinçli bir ulus aranıyor.

Elbet böyle seçilmiş bir ulus var. Bu ulus sensin Ey Türk. Bu görevi tarih yine sana verdi. Tarihin sahnesi olan cihan seni hasletle bekliyor. İnsanlık alemi seni özledi. Tüm dünyaya böyle bir gelecek bahsedebilecek asalette olan insanoğlu sensin. Tarihi yapan bu görevi yine sana tevdi etti. Yeni görevin kutlu olsun.  

 

 
Toplam blog
: 72
: 918
Kayıt tarihi
: 29.06.08
 
 

1971 İzmir doğumluyum. Strateji, Taktik Felsefe, İşletme, Liderlik, Kalite Güvence Sistemleri, El..