Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Çıkma teklifini geri getirme harekatı

Çıkma teklifini geri getirme harekatı
 

Tam “sevgililik” kadar üzerine anlam yüklenen bir kelime olamaz diyerek yazıya başlayacak ve desteklemek adına TDK’nin açıklamasını ukalaca buraya yazacaktım ki...  

Sevgi ve bağlılık duyulan, sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan” açıklamasını görünce bir durdum şimdi! Bu kadar söz veremem ben, bağlılık, aşk falan bir dakika ne oluyoruz? İlişki diyelim o halde, hayır güncel tabirimizle “takılma”dan bahsetmiyorum, basbayağı çıkmaktan bahsediyorum. Hani her gün konuşursun, birbirine neler yaptığını anlatırsın, işin içinde sevgi de vardır, görünce kalbin tıp tıp atar, hafta sonları en az bir gün birlikte geçirirsin, bildin mi? İşte ondan bahsediyorum. Eskiden ilişkileri tanımlamak ne kadar kolaydı. “Çıkıyoruz biz, evet evet. Başbaşa konuşmak istediğini söyleyince anladım, bir köşeye geçtik, sonra da benimle çıkar mısın dedi, evet dedim.” Hatta bir sürü geyik ardından gelirdi. Nereye çıkıyorsunuz? Asansörle mi merdivenle mi gibi manasız espriler yapılırdı. Ne güzelmiş o günler, hiç aklıma gelir miydi o densizleri özleyeceğim... Nedir bir ilişkiyi tanımlayan? Sakın bana illa ki tanımlamak gerekir mi, keyfini çıkar, akışına bırak demeyin, bırakamıyorum işte! Olmuyor, benim her ilişkiyi yaftalamam lazım. Bu en yakın arkadaşım, öteki iyi anlaştığım iş arkadaşım, beriki eski sevgilim, şuradaki benden hoşlanan çocuk, bu ev arkadaşım, şuradaki de yakın arkadaşlarımdan biri. Ha o mu? O sadece parti arkadaşım. Elimde etiket bekliyorum, yapıştırdıktan sonra rahat bir nefes alıyorum. Merhaba ben obsesifim! Geçenlerde bir kız arkadaşım -ki kendisini tanımlamak gerekirse ortaokuldan beri hiç kopmadığım, çok samimi bir arkadaşım- yeni ilişkisinden bahsediyordu. “Biz ona göre çoktan sevgili olmuşuz, ben bunu bir hafta sonra öğrendim” deyince kahkahalarımı tutamadım. Nasıl yani deyince, “işte doğum günümde beni öptükten sonra her gün beni aramış ya, ona göre ilişki çoktan başlamış. Ben biraz geç fark ettim” dedi. İlişki bir tarafa göre başlıyor, öteki başlasın istiyor ama durumdan habersiz bir belirsizliğin içinde! Allah aşkına bu durumu bir tek ben mi acıklı buluyorum? Öteki arkadaşım, “biz her gün defalarca konuşuyoruz, mesajlaşıyoruz. Beraber dışarı çıkıyoruz, elimi tutuyor, öpüşüyoruz, sanırım biz sevgiliyiz. Öyle miyiz acaba?” diyor. Sanırım mı? Daha ne olacaktı ki? Arkadaşım bir belediyeyi gidip imza atmak gerekmiyor, basit bir işlem sevgili olmak. Merhaba bugün sevgilimsin, hoşçakal yarın değilsin! İşler ne zaman bu kadar karmaşıklaştı? Bugün herkes bu durumu normal karşıladığına göre o karmaşa olurken ben neredeydim? Saatlerce sohbet ediyorsun, beraber dışarı çıkıyorsun, eve yemeğe çağırıyorsun, sinemaya gidiyorsun, arkadaşlarıyla tanışıyorsun, üstüne bir de öpüşüyorsun. E sonra da bir gerilip kalıyorsun! Neyiz biz şimdi? Ben arkadaşlarımla öpüşmem demek ki arkadaş değiliz, ama bir sevgili lafı da duyamadım, demek ki çıkmıyoruz! Peki benim bu konumda ne kadar beklemem gerek? Onu hızlı aramalara kaydedebilir miyim? Facebook ilişki durumumu değiştirebilir miyim? Ya da o süreçte başkalarıyla flört edebilir miyim? Sorularım bunlar, süreniz başladı!  


 


İkimizde hoşlanıyorsak birbirimizden, neden denemiyoruz? Bir dakika yoksa sevişmek mi ilişkiyi tanımlıyor. Yok yok, o iyice çorba yapıyor! Çıkma teklifini geri getirme harekatı başlatıyorum! Yoksa kafa karışıklığım hiç bitmeyecek! İlk iş olarak harekatıma öncülük ederek, gidip şu bir türlü yaftalayamadığım, arkadaşlarımla tanıştırırken nasıl tanımlayacağımı bilemediğim çocuğa “benimle çıkar mısın” diyeyim bari! Sonra da çıktığımla sinemaya gideceğim, hadi görüşürüz!  

 
Toplam blog
: 24
: 773
Kayıt tarihi
: 25.09.10
 
 

Okuyacaklarınız 26 yaşında, İzmirli, altı yıldır uluslararası bir dergide editörlük yapan, biraz tak..