Çikolata yerken nelere dikkat etmeliyiz!

Bu yazıyı yazarken çok düşündüm! Her yazımda doyurucu ifadeler kullanmaya özen gösterdiğimi biliyorsunuz!

Bu kez tadımlık olsun istedim!

Güneşin 80 derecelik bir açıyla kafamıza geldiği bu mevsimsel olayda, giyim ve yiyimimizde bu koşullara uyak olabilecek bazı değişikliklere girmemiz kaçınılmazdır!

Bej renkli keten pantolon ve sulu gıdalar örneği!

Ama bazı kör olası alışkanlıkların girdabına düşmeme konusunda da bir şeyler yapmalıyız!

Çikolata gibi parmak ısısına duyarlı yiyeceklerde nasıl bir yöntem izlemeliyiz?

Benim gibi, çikolatayı bütünüyle ambalajından soyuplayan aç gözlü biri iseniz işiniz zor! Başparmağınızla işaret parmağınıza bulaşan çikolata lekesinin ( leke de demeyelim isterseniz! Günah!) sizi rahatsız etme katsayısı tahmin edersiniz ki yüksektir! Böylesi durumlarda etrafta peçete gibi unsurlar olmadığında, tek yapacağınız iş, parmaklarınızı bej pantolonunuzda temizlemek gibi görünüyor!

Beş ve daha küçük yaşta oğlunuz, kızınız ya da torununuz olmadığı hallerde bunun mazereti pek bulunmuyor!

Bulunsa da mantıklı görünmüyor!

“Vay eşşoğlusu; torun üzerime çikolata kalıntısı sürdü gördün mü hanım? Yıkansa çıkar mı acaba?””

Bu bir mazerettir!

Her, de facto durumlara hazırlıklı olabilecek sosyo -kültürel birikime sahip olmamız sosyo-politik geleceğimizi şekillendirecektir!