Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çıktım Palmiye ağacına...

Çıktım Palmiye ağacına...
 

El alemin palmiyesi


Hava güzel, deniz sakin, sabahın ilk saatleri ortalık tenha, koltuğumun altında gazetelerle Piramit Çay Bahçesi’ne oturdum. Köşe yazılarını okuyup güne başlayacağım...

İşte çayım da geldi, tavşankanı... Şekerleri bardağa atıyor, karıştırmaya başlıyorum...

Gözlerim sahildeki palmiyelere takılıyor!

Cümleyi düzelteyim; gözlerim sahildeki kuru ve çirkin palmiyelere takılıyor...

Ne zaman ve kimin tarafından dikildiklerini bilmiyorum ama başlarına bir felaket gelmiş palmiyelerin, donmuşlar sanki!

Büyümedikleri yetmiyormuş gibi üzerine kurumuşlar da!

Hayata küsmüşler yahu, var mı daha ötesi?

Telefona sarılıyor erken saat olmasına rağmen Ömer Ağabeye telefon ediyorum;

“ Ağabey günaydın...”

“ Rüyanda mı gördün çocuğum beni?”

“ Ya ağabey kusura bakma rahatsız ettim ama bir şey soracağım?”

“ Buyur...”

“ Bu sahildeki palmiyeler var ya...”

“ Evet.”

“ Kurumuşlar...”

“ Evet.”

“ Çok çirkin görünüyorlar...”

“ Evet.” Avazı çıktığı kadar bağırıyor; “ Aliiiii!”

“ Efendim ağabey...”

“ Son olarak aynaya ne zaman baktın sen?”

“ Bu sabah ağabey tıraş olurken...”

“ Sen de çok çirkin görünüyorsun!”

Şaşırıyorum! “ Kuru değilim en azından” deyip telefonu kapatıyorum...

Bu işler böyle arkadaş, kuru, bodur, çirkin, umutsuz ve çaresiz palmiyelere methiyeler düzemem ki ben... Yazsam şimdi; “ Silivri sahilde bir palmiyeler var breh breh arkadaş gelin görün, boyları üç metre, dal, yaprak felaket” desem benden iyisi olamayacak ama... Kıvıramam yani...

Sonra bu palmiye merakı nereden çıktı bilmem ki?

Dikeceksen Aksaya dik, Çınar ağacı dik, söğüt ağacı dik, ne bileyim kimsenin ocağına incir ağacı dikme de ne dikersen dik yahu...

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..