Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '11

 
Kategori
Siyaset
 

Çılgın Proje

Çılgın Proje
 

Çılgın Proje (Vur ama dinle) 

Dün bir bugün iki. Çılgın projeye atılmadık çamur kalmadı. Yerden yere vuruyorlar. Yerden yere vuruyorlar. Seneler evvel Boğaziçine birinci köprü yapılma fikri ortaya atıldığında, tamamen tesadüf eseri Büyük Millet Meclisinde o zamanın en meşhur bir iktisat profesörünün yaptığı bir konuşmayı dinlemiştim. Konuşma yaklaşık 30 – 40 dakika sürmüştü. O iktisat profesörü Boğaziçine köprü yapılma fikrini yerden yere vurmuştu, tıpkı şimdiki gibi. O konuşmayı hangi parti adına yapıyordu, söylememe gerek yok herhalde. Sonra seneler geçti, ikinci Boğaz Köprüsü yapılma fikri ortaya atıldığında yine aynı partinin üyesi bazı iktisat profesörleri şiddetle karşı çıkmıştı. 

Özal köprüleri halka satışa çıkaracağında Necdet Calp bir TV proğramında, “sattırmam efendim sattırmam” lafıyla meşhur olmuştu. Sonra Özal konvertibiliteye geçeceği zaman Tarabya Otelinde bir seminere katılmıştım. O zamanın (hala yaşıyor, Allah uzun ömür versin) çok meşhur bir bayan iktisat profesörü, buna şiddetle karşı çıkmıştı. Tabi çok yakın bir geçmişte üçüncü Boğaz köprüsünün yapılmasına karşı çıkan iktisat profesörlerimizden bahsetmeye gerek yok. Onların hangi partiye mensup olduklarını sorsanız dağdaki çobanlar bile tahmin edebilir. Dağdaki çobanların tahsili yoktur ama hangi partinin köprülerin yapımına karşı çıkacağını ezbere bilirler, bu da onların isabetle oy vermelerine yeterli olabiliyor demek ki. Doktor, mühendis olmaya gerek yok, hele iktisat profesörü olmaya hiç gerek yok... Hatta olmasa belki daha iyi... 

Gelelim çılgın projeye. Projeye karşı çıkanların projeyle ilgili söyledikleri fazla birşey yok. Ne biliyorlar ki ne söylesinler, daha okumadılar, incelemediler ama onlar aydın ya, okumadan da bilmeden de konuşurlar ve diğer aydınlar da onları dinlerler. Allahdan dağdaki çobanlar dinlemiyorlar..Peki ne söylecekler o zaman aleyhte. Efendim kolay. Vurun abalıya, yani Tayyip Erdoğan’a. Efendim zaten bu proje onun değilmiş de, Bartın Üniversitesinde geliştirilmiş de... Behey aydın, atacaksın bari öğren de at, Bartın Üniversitesi değil Michigan Üniversitesinde ve İstanbul Konut A.Ş. işbirliğiyle...Efendim bu proje rant sağlamak için yapılıyormuş da, yeni zenginler yaratacaklarmış da, eşe dosta devletin paraları dağıtılacakmış da, Erdoğan megolomanmış da, onun için böyle bir megoloman proje yapıyormuş da.... Peki Kanuni Sultan Süleyman da mı megolomandı, Fatih Sultan Mehmet de mi megolomandı, Yavuz Sultan Selim de mi megolomandı? Allahım bu megolomanlardan bize biraz daha gönder, memur kafalılardan sıkıldık da .. 

Yeni proje müthiş bir proje, gerçekten çılgın, süper bir proje.. Şehrin bir bölümünü Karadeniz kıyılarına taşıyan, yanında çok büyük bir havaalanı olan, Karadeniz sahil yoluna bağlantılı, deprem tehlikelerinden epeyce uzaklaşılmış, büyük şehirlerimize ve dünyanın büyük merkezlerine bağlantılı, içinde çok büyük ve örnek bir Atatürk Parkı olan, kültür ve spor alanları olan, sıfırdan inşa edilen, dünya çapında şehir planlamacılar tarafından planlanan, modern bir şehir olacak. Belkide bu konuda dünyanın en iyi planlanmış, hem şehir planlama, hem mimari, hem doğal alanları ve iş merkezleri açısından en iyi planlanmış şehri olacak. 

İktisadi yönüne gelince... 1920 ile 1930 yılları arasında sürmüş olan dünya ekonomik krizini bilirsiniz... Tabiki yaşamadık ama okuduk... Amerika bu krizden nasıl çıktı. Roosevelt sayesinde çıktı. Franklin D. Rooselvelt. Roosevelt ne yaptı? Büyük, büyük, çok büyük inşaat projeleri yaptı, yollar yaptı, barajlar yaptı.. Şimdi sıkı durun; yapılacak inşaatlar gereklimidir gerekli değilmidir diye de fazla düşünmedi. Hatta bütçede açık vardı, açık çok daha büyüyecekti, buna da bakmadı. Neden biliyormusunuz? Çünkü Roosevelt sıradan memur kafalı bir aydın değildi. Peki Almanya nasıl çıktı büyük dünya buhranından? O da büyük projelere girişti, müthiş yollar yaptı. O zamanlar o derecede geniş ve sağlam yollara hiç de gerek yoktu, ama yaptı.... 

Sonuç olarak şunu söyleyim. Benim babam 46 sene memurluk yaptıktan sonra yaş haddinden emekli olmuş bir memurdu. Ben de 43 senedir çalışmakta olan bir küçük memurum. Memurları asla küçük görmüyorum, onlara saygı duyuyorum. Ben Allaha şükür dağdaki çobana da saygı duyanlardanım. Amaaaa. Amma. Ama. Allah bu ülkeye büyük düşünen, kafasının kutru geniş, uzağı gören, vizyonu, hayali olan liderler nasip etsin. İyi niyetli, dürüst, efendi, akıllı, zeki, tahsilli, bilgili memurlar da, memur olarak memleketlerine, vatanlarına hizmet etmeye devam etsinler, benim gibi, babam gibi... 

Ali Adnan İnal 

28 Nisan 2011 

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..