Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '09

 
Kategori
Siyaset
 

Çılgın Türklere Mektup!

Çılgın Türklere Mektup!
 

Tanrı çılgınları sever ve korur!


Alışkınım ben mektup yazmaya. Sık sık olmayan sevgiliye mektup yazarım.

Yine oturmuş mektup yazıyorum.

Ama bu kez olmayana değil; sessizliğini bir anda bozan, ne zaman kükreyip; yerle yeksan edeceği belli olmayan; ÇILGIN TÜRKLERE yazıyorum!

Günlerdir medyada hararetle ve telaşla beklenen bir yol haritası hengâmesidir gidiyor!

Oysa bizim Misak-ı milli sınırları ile çizilmiş bir haritamız var.

Hem fizikisi var, hem siyasisi var…

Yıllardır bize belletilmiş; ilkokul sıralarında tahtaya bazen gözü kapalı, bazen bakarak çizdiğimiz; çizerken belleklerimize kazıdığımız; haritamız!

Aşağıda Antakya’mızın, yukarıda Sinop’umuzun çıkıntılarını; sağ alt köşede Hakkari’mizin uzantısını, Egede İzmir’imizin girintilerini kıvrak bilek hareketleriyle şekillendiriverdiğimiz, bir haritamız var!

Anamızın ak sütü gibi bellediğimiz, “uğruna ölünürse vatandır” diyerek ha bire öldüğümüz, ölüp ölüp; “vatan sağ olsun” dediğimiz, “mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü” diyerek her yerine bayrak diktiğimiz ve “bayrağın dalgalandığı her yer vatandır” diyerek sırtımızda azık torbası gün gece, yıl asır, yol gittiğimiz, sevdiğimiz, sevgilimiz, bir vatan haritamız var!

Var bizim bir haritamız!

Var da…

Üzerinde oyunlar oynanıyor, satranç tahtası haline getirilmiş, haberin var mı?

Sen piyon bile değilsin bu oyunda, haberin var mı?

Haberin var mı; “yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım”, diyen çılgınlığı tarihin her milimetre karesine işlenmiş Türk Soyu! Haberin var mı?

Davos’ta sözüm ona yumruğunu vurup; İsrail devlet başkanına; “bebek katilleriyle aynı mekanda olamayacağını” söyleyen sayın başbakanın, şimdi bir bebek katilinden…

Şimdi bir vatan haininden…

Şimdi bir tutukludan,

Şimdi bir beyin yıkayıcısından,

Şimdi bir bölücüden… yol haritası bekliyor, haberin var mı?

O küçücük yaşlarda tahtada elinde tebeşirle şekillendirdiğin, şekillendirirken beyninde çiçeklendirdiğin haritanı; başka bir “yol haritası” ile bozmaya, bölmeye, hazırlanıyorlar, haberin var mı?

Neredeyse bin yıldır aynı sofraya oturup; aynı aşa kaşık daldırdığın kardeşlerine bir masal anlatılıyor ve onlar o masalın kahramanı olduklarını sanıp; seni arkandan vurmaya hazırlanıyorlar, haberin var mı?

Yumuşak yumuşak giriyor ihanet… Sessiz ve telaşsız… Ve sen gözlerine tutulan far ışığının etkisinde kalmış tavşan gibi bakınıyor OLAMAZSIN!

Usul usul giriyor vatanın yüreğine düşman… Güleç yüzlü ve sakin… Ve sen göklerin kartalı, kanatlarını kapatmış, kendi oyuğunda öylesine saf duruyor OLMAZSIN!

Türkiyem ihanetin dölyatağına düşmüş, lotus duruşunda bölünmeleri bekliyor, sen tüm bunlardan habersiz OLAMAZSIN, değil mi?

Yoksa sen…

Yok yok… İnanmam!

Tarihlere sığmayan şanına bakıp; İNANMAM!

İnanmam; çünkü;

"Hattı müdafa yoktur, sattı müdafa vardır. O satıh bütün bir vatandır!" diyen Atanın yüzüne BAKAMAZSIN!

Sen tüm bunları bilmiyor, sezmiyor, fark etmiyor OLAMAZSIN!

“Muhtaç olduğun kudretin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunu” unutmuş OLAMAZSIN!

DEĞİL Mİ?


 

 
Toplam blog
: 135
: 3170
Kayıt tarihi
: 23.07.08
 
 

Eğitim sürecinin bazı bölümleri Almanya ve İngiltere'de olmak üzere en son PAÜ'den eğitim uzmanlı..