Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '09

 
Kategori
Dünya
 

Çin, Türkistan ve Türkiye

Çin, Türkistan ve Türkiye
 

google görsel


Sonda söyleneceği en başta söyleyeyim:

Türkiye, Türkistan sorununda, Çin’in karşısında yer alırsa, bunu çok pahalı öder; PKK’den, Kıbrıs’tan ve diğerlerinden çok daha pahalı...

Dönelim başa:

O ülkenin adı Doğu Türkistan değil, Türkistan. Türkiye de, Batı Türkistan değil.

Türkistan’ın konuştuğu dil, ‘Çin’in Sesi’ radyosunun Türkiye FM radyolarındaki yayınlarından dinlenebileceği üzere, Türkler’in anlayacağı bir değildir, farklı bir dildir. Keza Azerice de öyle, isteyen Azeri TV’sini kablolu TV’den izler. ‘Megalo Türk Dünyası’ söylemi, bir mavaldan ibarettir.

Bir Özbek tanımıştım, kendisini Türk sayıyordu, öyle olmadığını söyleyince, çok bozulmuştu. Özbekçe’yi de bir Türk anlayamaz.

Türkiye nasıl davranabilir?

MHP’li koalisyon 2000’de, Türkistan eylemcilerini sınırdışı ettiğinde olduğu gibi:

“1999’da Çin Halk Kongresi Başkanı Li Peng ve 2000’de Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin’in Türkiye ziyareti sırasında, Doğu Türkistan faaliyetlerine karşı tedbirlerin alındığı ve Türkiye’de Çin’i bölme faaliyetlerine izin verilmeyeceği konusunda güvence verilmişti.”

http://savunmavestrateji.blogcu.com/turk-cin-iliskilerinin-gelismesi_962606.html

Bölgesel güç olmanın kurallarından biri, oyunun epeyi hamle ötelerini tasarlayabilmektir, hemencecik hamasete sarılmak değil.

Türkiye serinkanlı davranmazsa, bunu nasıl öder?

5 trilyon dolar filan kadar dış ticaret kaybı ile.

Çin emperyalist değil mi?

Öyle.

ABD bile, Dünya’da bir buçuk milyar kişiye aynı dili konuşturtturamadı.

Türkiye de emperyalist, pardon bölgesel güç olmak istemiyor mu?

İstiyor.

Emperyalist emperyalisti ısırır mı?

Ticarette pazarlıkta anlaşamazsa, belki savaşır ama o da çok sonra.

Türkistanlılar için üzülüyor muyum?

Hayır.

Psikopat filan mıyım?

Hayır.

Bilgim bana öyle söylüyor: Konuyla ilgili yaşamsal deneyimim ve anekdotum şöyle:

Bayazıt’ta yıllarca seyyar kitapçılık yaptım. Ne kadar müptezel tip varsa oradaydı, ben dahil. Bir de Türkistanlı vardı. Halkını savaşa eğitmek için dünya silah kataloglarını toplardı. Ben de ona dilimin döndüğünce, davalarının kazanma şansı olmadığını anlatmaya çabalardım. Dinlemezdi tabii.

Neden kazanma şansları yok?

Çünkü donanımsızlar. Dünya’dan yalıtık yaşıyorlar. Güçler dengesinden ve konjonktürden haberleri yok.

Şu andaki kışkırtmayı kim yapıyor?

Tabii ki Yankiler. Tıpkı 1956’da Macarlar’ı, 1961’de Kübalılar’ı, 1993’te Kürtler’i kışkırttıkları gibi, onları da ateşe sürüyorlar ve kenara çekilip, cayır cayır yanmalarını seyrediyorlar.

Honduras’a karşı, İran ve Çin.

Dünya bir satranç tahtası: Adını ben koymadım, ABD akili Brzezinski koydu.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..