Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

06 Mart '09

 
Kategori
Gelenekler
 

Çin'de Yılbaşı Şenliği

Çin'de Yılbaşı Şenliği
 


İlginç bir öykü, evvel zaman içinden, 1000 yıl öncesinden...


Köylü Chang-Ting, genç oğlu Chou-Ti'ye, Çinliler'in büyük yılbaşı şenliği olan "İlk Karık" törenlerine kendisiyle birlikte katılmasına izin vermişti...


Bir gün evvel Chou-Ti, Güney Tepesi'ne giden geniş caddenin süpürülmesinde ve yıkanmasında köyün halkına yardım etmişti. Ki tepenin üzerinde Gökyüzünün Hakimi Büyük Gök Tanrısı adına bir sunak hazırlanmıştı. Bu şenliğin kutlanacağı birkaç gün önceden halka duyurulmuş, yerin ve göğün bütün tanrılarına, ruhlara yaranmak için de bir oruç tutulmuştu...


Ve o sabah Chou-Ti, güneş doğarken, Göğün Oğlu İmparator'u uyandırmakla görevli olan memurların emriyle çalınmaya başlanan davulların ve borazanların seslerini duymuştu. Bunun üzerine Chang-Ting ve caddenin kenarında dizilmiş bulunan bütün köylüler mumdan yapılmış meşaleleri yakmışlardı. Göğün Oğlu'nun geçeceği uzun yol böylece boydan boya aydınlanmış, bir ışık çizgisi haline gelmişti.


Chou-Ti dikkat kesilmiş, bakıyordu.


Rengârenk ipekten gözalıcı elbiseler giymiş askerler, önemli devlet görevlileri, soylular, neşeli bir müzik eşliğinde (bu şenliğin havasını hiçbir yas görüntüsü gölgelememeliydi) Chou-Ti'nin önünden geçmişlerdi.


Ve şimdi de süslü, görkemli arabasının içerisine kurulmuş oturan imparator tantanayla geçiyordu. Chou-Ti, önündeki eğilmiş başların üzerinden gözünün ucuyla baktı. İmparatorun giydiği elbisede güneş ile Ay'ın resmi de vardı. Başında oniki salkım küpeli bir başlık göze çarpmaktaydı. Pırıl pırıl arabasının üzerindeki oniki flamalı, oniki uzun ipek bayraklı sancağı, güneş, Ay ve takımyıldızların simgesi olan ejderhalar bütün ayrıntılarıyla gökyüzünü temsil ediyordu.


İmparator, Yuvarlak Güney Tepesi'nin yamacında arabasından indi ve bu tören için üç aydan beri tertemiz bir ahırda bakılan, beslenen boğaya yaklaştı. Onu okla öldürdükten sonra eline aldığı bir parça sıcak kanı Gök Tanrısı'na sunmak üzere göğe doğru uzattı.


Kurban edilen boğa bir odun yığınının üzerine yerleştirildi, çevresine göğün rengini andıran yeşil-mavi, yuvarlak yeşim taşları serpiştirildi. Sonra bir aynanın belli bir noktada topladığı güneş ışınlarının yardımıyla ateş yakıldı. Yavaş yavaş yanıp kül olmaya başlayan, odunlardan ve boğadan çıkan duman göğe yükselirken herkes şarkı söylemeye koyuldu... "Engin göğün yüce tanrısı, evrenin mutlak hakimi; bu lezzetli etin tadına bak, çıkan güzel kokuları içine çek, ekinlerimizi bereketli kıl!"


Göğün tanrıları bu şekilde hoşnut edildikten sonra imparator artık toprağı sürme mevsiminin başlangıcını ilân edebilirdi.


Chang-Ting ve oğlu ikinci törene de katılacaklardı elbette. Göğün Oğlu ile de yine bir kurban adandıktan sonra müzik eşliğinde, bir sabanla toprakta üç karık açtılar. Onu izleyen hükümet üyeleri dokuz tane çizdiler ve onları da sırasıyla yüksek rütbeli subaylar, soylular ve ülkenin önemli kişileri izlediler!


"Göğün mutlak hakiminin bin dönümlük tarlası"nı sürmek sırası sonunda Chang-Ting ve arkadaşlarına geldi.


Bundan sonra, yine geleneksel sıraya göre, törene katılanlar verilen ziyafete davet edildi. Bu şölende, Gök Tanrısı'na adanan kızıl boğanın, Yer Tanrısı'na adanan siyah boğanın ve ruhlara adanan beyaz boğanın etinden yenildi.


Artık geriye geçmiş yılı bitirmek kalmıştı. Yeni bir kurban kesildi, kış için saklanan buzun bulunduğu kutunun kapağı açıldı ve bu şekilde serbest bırakılan, lâkin sekiz ay sonra dinlenme mevsiminde yine geri gelecek olan Soğuk Tanrısı davul sesleriyle uğurlandı.


Bundan 1000 sene evvel Çin'de her yıl tekrarlanan bu geleneksel törenler, güzel günlerin geldiğini müjdelermiş.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..