Çin Sevdası

Dünya halklarına karşı duygularım hep sempati içerir ve insanlığın kardeşliği - sevgililiği uğruna savaşanlara bir tuzda ben koymak isteyenlerdenim. Özellikle Çin halkının Uluslararası etkileşim sağlayan devrimi; onlara çoğu insan gibi hayran kalmış ve kalkınmalarına sevinmişimdir. Çin mallarının protesto edilmesi ya da zararlı mallar statüsünde en başa konmasını hep haksızlık olarak gördüm. Çünkü ihtiyaçları, insan olanaklarına göre üretip piyasa yapıyorlardı ve hala yapıyorlar. 

İşte tam burada bir sıkıntı yaşadım ve başka bir gerçek çehre, madalyonun öbür yüzü kendini meydana çıkardı: Küresel ölçekte dünyamızın yaşamına olumsuz katkılar koyan karbon salınımında en büyük salınımı yapan ülke Çin ve ABD. Çin 7 milyar 711 milyon tonluk yıllık salınım yaptığı, ABD'nin de ondan aşağı kalır yanı yok; 5 milyar 425 milyon ton/ yıllık. 

Biz, bilim adamlarının uyarısında 350 ppm sınırının aşıldığı ve dünya tehlike çanlarının çaldığı biran evvel birşeylerin çözüme kavuşturulması mücadelesi beklerken, Yoldaşların piyasa yapması için dünyamıza zehir saçmalarına artık daha fazla hoşgörüyle sevinemeyeceğim. Bunun sosyalizme karşı olmakla ilgisi yok, aksine temelinde sosyalist ilkelerin hayata geçirilmesi dileği ve kaygısı yatmaktadır. Eksiklik ideallerde değil onu hayata geçireceklerin anlayışlarında ve eylemlerindedir. Biz kendi ülkemizin sorumluluk duygularını yükseltmek için mücadele verirken elde ettiğimiz sonuç: yıllık %7. 3 azalmayla 253 milyon ton olmuştur ve bu yetmez daha fazlası diyebilmekteyiz. 

Çin meselesine ya siz ne dersiniz?