- Kategori
- Sinema
Çınar Ağacı - Sinema
Filmin fragmanlarını birkaç kez izlediğimde kesinlikle görme isteğim uyandı. Kadro çok iyiydi, küçük oyuncu Deniz Deha Lostar fragman gösteriminde bile ne kadar iyi oynadığını belli ediyordu. Zaten bana göre en önemli iki başrol oyuncusu vardı: Celile Toyon ve Deniz Deha Lostar. Senaryo öncelikle anaane (Barış’ın söyleyiş şekliyle) Adviye hanım ve torunu Barış (küçük kızı tekne kazıntısı dediği Sonay’ın oğlu) arasında yoğunlaşmıştı.
Öncelikle belirtmek istediğim konu, filmlerin daha önce oynamış filmlerle mukayese edilmesi bence yanlış. Her film kendi bünyesinde değerlendirilmelidir. Benzer senaryolar da olsa hepsinin lezzeti ayrıdır. Babam ve Oğlum’la mukayese edildiğini duydum. Ben o filmde hem çok gülmüş hem çok ağlamıştım, muhteşem bir filmdi bana göre. Bu film onun kadar muhteşem olmasa da yine gülüp ağladığım, keyifle izlediğim bir film oldu.
İnternette filmi yerden yere vuran yorumlara bakıp da şaşırdım. Ben mi anlamıyordum filmden acaba? Bir filmi bu kadar yerden yere vururken biraz düşünmek gerekir. Bu yorumlara bakıp da filme gitmeyen kişiler de olacaktır. Bu kadar emek verilmiş, para harcanmış, bir sürü insan ekmek yemiş. Emeğe yazık değil mi?
Ben de izlerken mantıksız gelen ya da saçma bulduğum sahneler olabiliyor. Bunların üzerinde fazla durup da keyfimi bozmak yerine görmezden gelmek daha işime geliyor. Bu demek değil ki her filmi övelim, göklere çıkaralım, kusur bulmayalım. İnternet ortamında filmin gişe yapışını etkileyecek görüşlerde daha dikkatli olarak, eleştiriyi de dozunda yapıp emeğe saygıyı ön planda tutalım derim.
Filmin kısaca konusuna gelince: Emekli öğretmen Adviye hanım, iki aylık dönemlerle dört evladının yanında kalmaktadır. Bu iki aylık dönemlerin sonunda tüm ailenin katıldığı ulu bir çınar ağacının altında pikniğe gidilmekte ve pikniğin akşamında da anne sırası gelen evladının evine gitmektedir. Onun için de pikniğe giderken antika sandık, çiçekler, plaklar, gramofon vs özel eşyaları da taşınmaktadır.
Adviye Hanım’ın biraz muzip, biraz huysuz kişiliği çocuklarına hayatı zorlaştırıyor görünse de torunu Barış’ın hayatındaki en anlamlı şey “anneannesi”dir. Bir tek Barış, anneanneye kavuşulacak “Çınar Ağacı” buluşmalarını ve sıranın onların evine gelmesini iple çekmektedir!
5, 5 yaşındaki oyuncu Deniz’e hayran olmamak elde değil. O kadar doğal ve yaşına göre oynamış ki bayıldım diyebilirim. Anneannesi yoğun bakımdayken uyanması için 3’e kadar saymak istemesiyle 2’ye gelip de hala uyanmayınca 2, 5 demesi, sonra “bak anane 2, 5 diyorum hadi uyan” diye haykırması beni bitiren sahnelerden birisiydi.
Tüm oyuncuların performanslarını mükemmel buldum.
Filmde Adviye hanımın evlatlarına öğütler verirken ve düştüğü durumlardan dolayı söylediği atasözleri pek bir hoşuma gitti. Hatırımda kalan birkaç tanesini belirtmek istiyorum:
Ağaca balta vurmuşlar sapı bedenimden demiş. Bir kimseye en büyük kötülük, nankör
olan yakınlarından ve kendi yetiştirdiklerinden gelir.
Tatlı tatlı yemenin acı acı geğirmesi olur. Sonunu düşünmeden hoşlandığı şeyleri
yapan kişi, bir süre sonra bunun sıkıntısını çeker.
Çekişilmeyince pekişilmez“ düşünceler karşılıklı tartışılmadan sağlam bir anlaşma
ve uzlaşma ortaya çıkmaz”
Uzun lafın kısası ben filmi çok beğendim ve büyük bir keyifle izledim. Başkalarının söylediği kötü eleştirileri göz ardı edip gittiğim filmlerden büyük keyif aldığım çok oldu. İzlemenizi öneriyorum, artık tercih size kalmış…
Sevgilerimle…
ÇINAR AĞACI
Yönetmen : Handan İpekçi
Senaryo : Handan İpekçi
Türü : Aile, dram, komedi
Oyuncular :
Adviye : Celile Toyon
Barış : Deniz Deha Lostar
Sonay : Nurgül Yeşilçay
İhsan : Settar Tanrıöğen
Feriha : Suzan Aksoy
Uğur : Hüseyin Avni Danyal
Murat : Ragıp Savaş
Yağız : Nejat İşler
Berrin : Ebru Özkan
Nihal : Jülide Kural