Cinayetbol

Bize göre dünyanın sayılı derbilerinden olan ama her seferinde futbol olarak geriye gerginlik olarak ileriye giden bir Fenerbahçe-Galatasaray maçı daha olaylarla, kartlarla ve nihayet cinayetle son buldu. Maçın teknik analizine falan girip lüzumsuz yer işgal etmeye gerek yok. Bu maçda galibiyete ihtiyacı olan taraf istediğini çok mükemmel bir futbol olmasada rakibinden daha iyi oynayarak aldı. Maçın hakemi yine maçın önüne geçecek kararlara ve maçın gerginleşmesine sebep olacak kararlara imzasını attı. Cüneyt Çakır'ı bu maçta bir UEFA gözlemcisi izleseydi değil şampiyonlar liginde Faroe adalarında bir maça bile vermezler.

Maçın son dakikasında olayların kıvılcımını yakan Volkan ve Sabri yaptıkları ile ne kadar övünseler azdır. Artık ikiside fanatik taraftarlarının gözünde birer kahraman olarak kalacaklardır. Ey Volkan efendi takımın 2-1 önde ve oyuncu değişikliği hakkı kalmamışken hangi akılla bu işlere kalkışıyorsun. Artık sana ciddi bir ceza vermeyi düşünüyor mu bu yönetim? Sen o posizsyonda Sabri'nin sana bir teması varsa at kendini yere kıvran amacın eğer vakit geçirmekse. Senin bu dangalaklıkların artık bizlerin sabrını taşırdı. Umarım Aykut Kocaman bu adama gerekli cezanın verilmesini sağlar yoksa o da kendini suyun akışına bırakmış olacaktır. Bu maçta alınan galibiyet şampiyonlar ligine katılımı garantilediği için sahada futbol kuralları içerisinde ter döken futbolcuları kutluyorum.

Galatasaraylı futbolcularıda öyle veya böyle şampiyon oldukları için kutlarım. Ama yenildikleri bir maçtan sonra tribünlerde bir tane taraftarları yokken sahanın ortasında tamamen provokasyon amaçlı sevinç gösterileri için kendilerini kınıyorum. Ağızları açıldığında fair-playden saygıdan bahseden kendilerinin de ettn kemikten yaratıldıklarını söyleyen bu futbolcular tribünlerdeki taraftarları robot mu zannediyorlar. Sporda şiddet ile ilgili bir yasası olan tek ülkeyiz ama sadece yasa var uygulama yok. Şimdi tribünleri galeyana getirip Fenerbahçe'nin 3-5 maç ceza alması için bu sevinç gösterisini yapan futbolculara soruşturma açacak bir savcısı yok mu bu ülkenin?

6222 sayılı yasada:

Şiddete neden olabilecek açıklamalar

MADDE 22 –(1) Sporda şiddeti teşvik edecek şekilde basın ve yayın yoluyla açıklamada bulunan kişilere, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde, beşbin Türk Lirasından ellibin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.

(2) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin spor kulübü veya federasyon yöneticileri tarafından işlenmesi halinde, birinci fıkra hükmüne göre verilecek ceza beş katına kadar artırılır.

(3) Birinci fıkra kapsamına giren fiilleri işleyen kişiler, ayrıca idari tedbir olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanır. Bu yasak, kararın verildiği tarihten itibaren üç ay süreyle uygulanır. Koruma tedbiri olarak yasak kararının uygulanmasına ilişkin esas ve usuller, bu tedbir bakımından da uygulanır. Ancak 18 inci maddenin sekizinci fıkrası hükmü bu kişiler bakımından uygulanmaz.

(4) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, haber verme ve eleştiri hakkının sınırları aşılarak yayımlanması halinde, ilgili basın ve yayın organının işleticisi olan gerçek veya tüzel kişiye, yüzbin Türk Lirasından beşyüzbin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin tekrar tekrar yayımlanması halinde, haber verme hakkının sınırları aşılmış kabul edilir. 

demektedir. Ancak televizyonlarda spor programı adı altında içinde tek kare futbol görüntüsü olmayan sürekli olarak işin magazin boyutunda yapılan program yöneticileri ve bu programlarda boy gösteren hakem, sporcu ve yönetici eskileri her hafta fanatikleri gerecek konuları konuşarak tartışarak 22. maddeyi çiğnemektedirler. Ancak hiç bir yetkili bunlara dur dememektedir. Burak Yıldırım adlı taraftarın katili aslında bu programlar ve mikrafon görünce ağzından çıkanı kulakları duymayan yöneticiler ve kendi egolarını tatmin etmek için futbolcu olduğunu zanneden tiplerdir.

Hiç bir galibiyet bir insan hayatından daha değerli değildir.