Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '07

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Çingen Pilavı*

Çingen Pilavı*
 

Hadi bir düşünün bakalım, günün her saatinde yiyebileceğiniz, sabah kahvaltıda da, gece yatmadan da mideye gönderseniz, mideniz efendinin, "ne oluyor kardeşim, bu da neyin nesi böyle?" diye isyanlara gelmeyeceği kaç yemek sayabilirsiniz kendi kendinize? Vallahi ben kaç tane sayabilirim, doğrusu çetelesini hiç tutmadım ama ilk aklıma gelecek olanı çok ama çok iyi biliyorum: Çingen Pilavı

Nam-ı diğer Çingen Sabiş, Sabiha Rana Hanımefendi'nin de kulaklarını çın çın çınlatalım ve bu Çingen Pilavı ne menem bir şeydir, dilimiz döndüğünce anlatalım efendim.

Değerli lezzet avcıları, bu yemeğin ana malzemesi çökelektir. Ama öyle her önünüze gelen çökeleği de almamalısınız. Hakiki, yağlı, dövme çökelek olmalıdır alacağınız, şayet bulabilirseniz. Bunun yolu da sürekli gittiğiniz pazarınızda, süt ürünleri satan bir köylü teyze ya da amca ile dostluğu ilerletmekten geçer. Şayet böyle bir ahbaplık ilişkisi tesis edebilirseniz, çökeleğin en güzelini alabilme şansınız arttı demektir. Yoksa işiniz gerçekten zor. İyi evsafta, kaliteli bir çökelek, nadide bir gastronomik parçadır.

Enfes kokulu çökeleğin içine, gerekli miktarda acı kırmızı pul biber karıştırmakla başlar çingen pilavı yolculuğu. İstenilen, arzu edilen miktarlarda kuru ve taze soğanları, domatesi çok küçük parçalar halinde doğrar ve kırmızı pul biberli çökeleğimizin içinde harman ederiz.

Tuzunu ve halis sızma zeytinyağını da boca ettiğimiz karışımımız, artık çingen pilavı pasaportunu almıştır bile kendisine.

"Bu kadarcık mıydı, baştan, böyle ballandıra ballandıra anlattığın yemeği hazırlaması?" dediğinizi duyar gibiyim. Vallahi de bu kadar, billahi de bu kadar.

Göçerlerin, bilmem kaç programlı akıllı fırınlarda, çift çelik tabanlı yanmaz ve paslanmaz teflon tencerelerde, mutfak robotları ve mikserler yardımıyla, sallı-soplu ve uzun metrajlı yemekler yapmasını beklemiyordunuz sanırım değil mi? Göçebenin yemeği hızlı ve pratik olmalı. Ama lezzet yolculuğu yapmanın sınırı, hızı, termini, göçeri, konarı yok kesinlikle.

İşte size, on dakikada hazırlayıp sofranıza koyabileceğiniz ve başta da belirttiğim gibi günün her saatinde severek yiyebileceğiniz müthiş bir yemek.

A be güzelim, yes be güzelim, afiyet olsun sana be...

*Kelimenin, doğru kullanılış şekli “çingene”dir ama ben, yemeğin bilinen ve kullanılan orijinal ismine sadık kaldım. Duyarlı okurlarımın bilgilerine sunarım.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..