Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Cinsel açıklık

Cinsel açıklık
 

Cinsellik konusunda ne kadar açık durabiliyoruz? Evlilik öncesi veya sonrası ilgili olduğumuz karşı cinse duygularımızı ne kadar hissettirebiliyoruz? Aslında, çocuk yaşlardan beri "ayıp" belletilen utandığımız bir kavram olan cinsellik aynı cinsten yakın arkadaşların sohbet aralarına sıkıştırdığı müstehcen muziplik nesnesi olmaktan çok daha fazlası olan yaşamsal bir gerçekliktir. Cinsel hazzın paylaşım güdüsü ilişkilerde açıkça dile dökülemiyor ve tutkuya dönüşen cinsel hazlar gönüllerin kapalı odalarında bile ışıkları söndürüp soyunmaya başlıyor. 

Fantezi kurmak, ergenlik çağına girmiş veya girmekte olan tüm insanoğlu için kaçınılmaz bir olağan doğallıktır. İlk cinsel haz duyumunu beyninde ve bedeninde algılamaya başlayan kişi eğer daha önceden bilgilenmiş değilse tedirginlik duyabilir. Cinsel duyum içerikli konuşmak toplumsal ahlâk genelinde ayıp sayıldığından cinsellikte ergen olmuş kişi içindeki haz gıdıklayıcısı temel güdüyü açıkça soruşturmaya çekinir. Bu nedenle ilk deneyimlerinde genç ergen rüyalarına giren hayalleriyle gerçekler arasında bocalamaya başlar. Erkek ilk cinsel ilişkisini genelde ücret karşılığı seks kadınlarıyla gerçekleştirir. Böyle olunca erkek bedensel cinsel haz duyumu ile aşkın duygusal hazlarının birbirinden bağımsız olduğu yanılgısına düşebilmektedir. Aynı durum kadınlarda farklı bir nedenle ortaya çıkabilir. Kadın cinsel ilişkide orgazm olmanın hazzını bulamamışsa, erkeğin cinsel şehvetini bedeniyle tatmin etmeyi aşkın anlamındaki kendi varlığının doğal bir görevi zanneder. Bu da çoğu kadını cinsel haz duyumu ile aşkın ruhani duyumlarının birbirinden bağımsız şeyler olduğu yanılgısına düşürebilir. Kadının bu yanılgıya düşmesine dolaylı olarak büyük oranda gene erkek neden olur. Çünkü bizim cinsel kültürümüz erkeğe cinsel ilişkide kadını memnun etmesi için ahlâki bir sorumluluk yüklemez. “Tak fişi bitir işi!” argo deyimi bu sorumsuzluğun bir ifadesi olmuştur zaten. 

Seks kadınları hizmet sundukları erkeğin işini çabucak bitirmesinden yanadır. Seks kadını ücret karşılığ erkeğe hizmet verdiği için orgazm taklidi yapmayı hâliyle işinin gereği sayar. İşini çabuk bitiren erkek parayla cinsel ilişkiye girdiği kadından erkekliği üstüne övgüler bile alır ki erkek kadınları şip şak memnun ettiği yanılgısına düşer. Paralı seks cinselliğin bedensel hazzını satın almaktan başka bir şey değildir; paralı veya zoraki seks ilişkisiyle bedensel cinselliğin açlığı giderilse de ruhsal cinsellik ne para ne altınla doyar. Oysa gönülden aşk rızasıyla olan cinsel ilişkide kadın ve erkek bedensel ve ruhsal cinsel haz duyumlarını aldatmadan paylaşarak çoğaltırlar. Paylaşmakla kalmayıp birbirleriyle ahenkli bir cinsel haz duyumu için işbirliği yaparlar. Onlar bilirler ki sırf bedensel şehveti uyarmakla tam bir cinsel birleşim hazzı oluşturan sevişme olmaz. Bedensel şehvetle birlikte ruhları dansa kaldıran bir nefaset ve zarafetle işbirliği yapmak gerekir. 

Cinsel haz duyumunda tatmin olmak kadın için daha fazla çaba ve zaman ister. Unutmamak gerekir ki, kadınlar cinsel ilişkide erkeklere göre çok daha titiz olurlar ve bedenlerinden önce ruhlarını okşayan duygusal davranış beklerler. Kadının cinsel ilişkiden beklentisini umursamayan erkek cinselliğinin keyfini bir kez olsun tatmış olan her kadını kaybetmeye mahkûmdur. Belki de erkek tarih boyunca kadına cinsel özgürlük tanımayı reddederek bu olası kaybetmeyi engellemek istemiştir. 

Aldatılma açısında en geniş alan saklı cinsel arzular nedeniyle oluşmaktadır. Erkek, eşiyle paylaşamadığı arzularını başka bir kadında aramaya çıkar. Nedense cinsel arzularını ve duyumlarını eşine açmayan erkek birlikte olduğu öbür kadına tüm cinselliğini açar. Bir erkek nasıl karısına veya sevgilisine aşağılanmak ya da ayıplanmak endişesiyle tüm cinsel kimliğini teslim etmez de cinselliğini başka bir kadınla tam olarak paylaşmayı daha güvenli bulursa, kadın da kendinde duyumsadığı benzer gerekçelerle ya da erkeğin cinsel kimliğini gösterme çekimserliğinden bezginlikle başka bir erkeğe yönelebilir. 

Her şeyi evlenme amacına uygun biçimde çekici ve güzel yapma endişesi koca bir aldanmadır. Yani tüm etkileme çabaları, gülümsemeler, isteklere boyun eğmeler, karşılıklı anlayış ve hoş görü tavırları evlendikten sonra da sürmeyecekse nikâhtan keramet beklemek ya şeytansı bir tasarımın akıl bükümü, ya da aklını yemiş bir saflıktan olabilir. Eşler evlendikten sonra da kendilerini bedensel ve ruhsal güzellikleriyle birbirlerine sunma çabasında olmalılar. Hatta artık iç içe koyun koyuna yaşanıyor olunduğundan evlilik öncesinden daha çok çaba göstermek gerekecektir. Oysa bazı evliler eşlerine, "Kime güzel görüneceksin? Benden bıktın mı yoksa? Ben seni en şişman halinle bile severim" diyerek kendi hımbıl pespayeliklerini örtbas etmeye çalışırlar. Değişim güzelden yana hep sürmeli. Yaşam tarzını aşka iltifat etmeyen bir bakımsızlığa dönüştüren her değişim aşkın cinsel hazları tutuşturan etkisini zayıflatır; evli yaşantıyı alışkanlığa dönüştürür ve en önemlisi eşler çoğu zaman farkında bile olmadan cinsel soğukluğa düşerler. 

Aşk birlikteliği içinde duyulan cinsel arzular saklı tutulmamalı. Yeni tutuşmaya başlayan aşk ilişkisi içinde bunu hemen uygulamaya almak cinsel arsızlıktan sayılabilir tabi; ancak aşk ilişkisindeki ikilinin hayat paylaşımı ileri dereceye ulaşmayı başarmışsa cinsel haz duyumu alanında arzu edilenler, tatmin araçları ve yöntemleri utanmadan ve açıkça, paylaşılmalıdır. Bu şekilde sürdürülen bir ilişkide cinsel haz doyumuna birlikte ulaşan eşler aldatma hakaretine tenezzül etmeden dış dünyada sadece ortak mutluluklar kurmayı ve yaşamayı düşünecektir. Buna rağmen aldatma olursa, artık aldatanı ahlâksız bulanı kınamaya da bende yüz kalmaz.

Muharrem Soyek 

 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..