Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Cinsel doyumsuzluk ve peşinden gelen bilinçsizlik

Çok rahatsızlık duyduğum bir konuya değinmek istiyorum.Şöyle bir baktığımda gözlemlediğim konulardan biride cinselliğe duyulan açlık.

Bizleri ilgilendiren daha önemli konulardan sonra ilk sıraları alan konulardan biridir.
Bayanlarımız, erkeklerimiz, gençlerimiz neden bu hale geldi?Niçin cinselliğe doyumsuzluk bu kadar arttı? Bunu bir türlü anlamıyorum. Kızlarımızı çocuklarımızı rahat bir şekilde sokağa, gezmeye bile gönderemiyoruz. Aklımız hep onlarda kalıyor. Söylediğimiz tek şey Allaha emanet diye yolluyoruz. Evli bir bayan olarak ben bile korkarak çıkıyorum dışarıya. Beni bu durum çok rahatsız ediyor. Açıkcası günümüzde bir kadın ve bir erkeğin normal arkadaş olması bile çok nadir bir hale geldi. Bayanlarımız ve erkekler hemen olayı arkadaş olmaktan çok duygusallığa taşıyor. Böylelikle de ortada sapık, taciz ve tecavüz edenlerin sayısı çoğalıyor. Sonra da televizyon da gazetede haberleri gördüğümüzde okuduğumuzda kızıyor, sinirleniyor ve üzülüyoruz. Bence önce herkes yaptıklarını ve yapıcaklarını bir kez daha düşünse belki de bu durumun büyük bir çoğunluğu ortadan kalkıcak.

Cinselliğe duyulan açlık aile içi huzursuzluktan mı kaynaklanıyor anlayamıyorum. Okumuş gençlerimizi de anlamış değilim. Yapacak o kadar çok faaliyetler varken aşk sevgili peşinde koşuyorlar. Bunlarla da kalsa yine iyi derim ama ilişkileri ileri boyutlara kadar götürüyorlar. Ailelere çok iş düşüyor. Herkesin büyük küçük çocuklarıyla olan ilki ve alakasını kesmemeli hep onlarla diyalog içinde olmalıdırlar.
Kadın, erkek , çoluk çocuk hepimiz cinselliği içeren herşeyden uzak durmayı başarırsak çok iyi olacak. Özelimiz yerinde kalmalı. Kalmadığı zaman da sapıklık tacizler ve de tecavüz diz boyu oluyor. Artık herşey o kadar çok ortaya döküldü ki bunların olmasını da engelleyemiyoruz galiba.

Daha bilinçli anne, baba, abla, ağabey, kardeş olursak sorunu biraz olsun halletmeye çalışmış oluruz .Karşımızdaki kim olursa olsun, ne olursa olsun onun canını , yüreğini yakma hakkına sahip değiliz. Bence zaman ilerledikçe, herkes eski örf ve adetlerimize özlem duyucaklar. Gördüğüm kadarıyla da bu olmaya başladı bile. Amacım birini suçlamak değil, bu hepimizin sorunu haline gel. Toplum olarak okumalıyız, okutmalıyız ve de çocuklarımızı eşlerimizi başı boş bırakmamalıyız. Büyük küçük herkesi iyi kötü diye ayırmadan onları doğruya ve güzele teşvik etmeliyiz.Hepimizin aile içi konuşmayı öğrenmemiz lazım. Bu şart.

Teşekkür ederim.

 
Toplam blog
: 4
: 884
Kayıt tarihi
: 05.04.08
 
 

1977 yılında İstanbul da doğdum. İlkokul ortaokul ve lise yi İstanbul Tuzla da okudum. Üniversite..