Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '16

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Kondilom

Makat siğili olarak halk arasında bilinen bu hastalığın tıp dilindeki adı “kondilom”dur. Hastalarımız, genelde bu hastalığa yakalandıklarını bilmezler. Bize başvururken, dile getirdikleri şikayetler genelde “makatımda sivilcelenme sorunu var”, ya da “makatımda et benleri var, onlardan nasıl kurtulabilirim”, ya da “makat bölgemde beni delirten bir kaşıntı var” şeklinde oluyor. Oysa ki bilmedikleri, aslında makat bölgesinde olan, mikrobik bulaşıcı bir hastalık olan KONDİLOM’dur. 
 
Kondilom hastalığının, tıp dilinde bilinen adı “kondiloma akümünata”, halk arasında ise “makat siğili”dir.  HPV (Human Papillom Virüsü) ile oluşur ve mikrobik bir hastalıktır. Hasta, tedavi olmadıkça, hem kendi vücudunda hem de yakın çevresindekilere bu hastalığı bulaştırabilir. 
 
Makat siğili, el, yüz ve vücudumuzun diğer bölgelerinde görülen siğillerin makat ve genital bölgesinde görülenidir. Sadece makatta değil, cinsel organ çevresinde de görülür. Nemli bir alanda oluşması sebebiyle hızlı yayılır ve tedavisi de zordur. 
 
Kondilom (Makat Siğili) belirtileri nelerdir?
Eğer ki, makat bölgesinde ve içinde, 1-2 mm ile 1-2 cm arasında değişen büyüklükte üzeri pütürlü çıkıntılar hissederseniz ya da görürseniz, mutlaka bir genel cerrahi uzmanına görünmelisiniz. Çoğu hastamız, siğilleri, et beni ya da sivilce ile karıştırır ve önemsemezler, yayıldıkça duyulan rahatsızlık ile doktora başvururlar ki, bu süreçte zaten hastalık yayılmış ve ilerlemiş olur. 
 
Çok hızlı ilerleyebilen ve ilerledikçe de tedavisi zorlaşan bir hastalık olduğundan, siz siz olun ve sakın bu hastalığı ertelemeyin. Makat bölgenizde böyle pütürlü çıkıntılar gördüğünüzde ya da hissettiğinizde, mutlaka ama mutlaka doktora gidin. Çünkü onlar et beni değiller, onlar sivilce değiller ! Siğiller aynı zamanda, kaşıntıya ve bu kaşıma eylemine bağlı olarak da tahrişle birlikte kanamaya neden olabilir. Mikrop size bulaştığında, siğiller anında ortaya çıkmazlar. İlk önce sizi bıktıran ve dayanılmaz boyutlara ulaşan bir makat kaşıntısı görülür. Burada altını çizmeliyim ki ve tabi ki sizi sakinleştirmeliyim ki, öyle her makat kaşıntısında da “yandım Allah, kondilom oldum” diye panik olmamalısınız. Her makat kaşıntısı kondilom demek değildir. Ancak böyle bir durumda, uzman doktora görünmenizde fayda vardır. 
 
Eğer ki, vücudunuzun başka bir bölgesinde siğil varsa, mutlaka makat bölgenizi de kontrol etmenizde fayda vardır. Ve pek tabi ki, cinsel partnerinizde makat siğili yani kondilom varsa, mutlaka bir an önce partnerinizle birlikte kontrol edilmelisiniz.  Tedavide, hastalığın kaynağının da kurutulması gerekir. Daha açık konuşmak gerekirse, hastalık olan kişinin cinsel partnerinin de tedavisi ve kontrolü şarttır, yoksa hastalık tekrarlar ve bitmeyen bir kabusa döner. Sadece hasta olan kişinin tedavisi yetersiz bir tedavi süreci olur. Hasta ile birlikte cinsel partneri de kontrollere gelmeli ve eğer kontrollerinde bir siğil ile karşılaşılırsa eş zamanlı tedavisi yapılmalıdır. 
 
Makatın içindeki ve dışındaki siğiller, mercimek kadar olabileceği gibi karnabahar kadar dev boyutlara da ulaşabilir. Siğil ne kadar büyük ve geniş alana yayılmış olursa, tedavisi de o kadar zorlaşır. Bu sebeple hastalarımıza tavsiyemiz, ilk şüphede uzman doktora başvurmanız ve tedavinizi olabildiğince erken yaptırmanızdır. 
 
Kondilom (Makat siğili) nasıl tedavi edilir?
Siğiller bir çok farklı yöntemle tedavi edilir. Her tedavi yöntemi etkilidir de diyemiyoruz ve hatta bazı yöntemlerin de olumsuz yanları olabiliyor. Bu yazımda amacım, size en etkili ve en iyi sayılabilecek tedavi yöntemlerini de sunmaktır. İlaçla kondilom tedavisi : Siğil üzerine ilaç sürülerek yanması sağlanır, ancak bu tedavi yöntemi beraberinde iki önemli sorun getirir. Bu sorunlardan ilki, siğiller yakılırken, çevresindeki cilt dokusunun da yanabilmesidir. Diğer sorun ise, makat dışındakiler yakılabilse bile, içindekilere müdahale edilemediğinden, siğiller çoğalmaya ve büyümeye devam ederler. Makat siğili için çok da tavsiye edebileceğim bir yöntem değildir. 
 
Dondurarak kondilom tedavisi (Crioterapi) : -40 ve hatta -60 derecelik gaz siğile dokundurulur ve siğil dokusu yok edilir. Aslında gayet de pratik bir yöntemdir, ancak tam ve etkin bir tedavi imkanı vermez maalesef bize. Bu yöntem makat içindekilere uygulanamadığından, içerdeki siğiller yayılmaya ve büyümeye devam ederler. 
 
Radyofrekans ile kondilom tedavisi : Önerdiğim bir tedavi yöntemidir. Siğillerin, radyofrekans ile temiz cilde kadar temizlenmesi işlemidir. Sadece birkaç dakika sürer ve ameliyatsız bir yöntemdir.  Radyofrekans ile kondilom yakılarak tedavi edilir. En başarılı tedavi yöntemlerinden biridir. Hem dışardaki hem de makat içindeki tüm siğiller bu yöntemle tedavi edilebilir. Takip süreciyle birlikte hasta bu hastalıktan tamamen kurtulabilir. 
 
Cerrahi yöntemle çıkarmak, hem radyofrekanstan daha başarısızdır, hem de siğiller kesilerek alındığından oldukça zahmetlidir. 
 
Kondilom hastalığında, hastalarımızın sorduğu başlıca sorular ise şöyledir : Hep cinsel yolla bulaşır diyorlar, ancak cinsel hayatım olmadığı halde, ben bu hastalığa nasıl yakalandım?
 
Kondilom hastalığının teşhisinde, hastalığın bulaşma sebebi olarak ilk akla gelen cinsel ilişki ve hatta eşcinsel ilişkilerdir. Ancak, bilinmelidir ki, ortak kullanılan klozetten, kondilom hastası ile tokalaşmayla bile bulaşabilir. Tabi ki bu ihtimallerle bulaşma riski cinsel ilişkiye göre oldukça düşüktür. 
 
Daha önce de belirttiğimiz gibi, sebebi bir virüs olduğundan, o virüsün değdiği kişide de kondilom olur, kişi hatta kendi üzerinde de başka yerlerine bulaştırabilir. Yani en basit şekilde söylemeliyiz ki, bu bulaşıcı hastalık en rahat cinsel ilişki sırasında bulaşır. 
 
Makat ve genital organlardaki siğiller, genellikle cinsel yolla bulaşır. Tedavi olmadığım zaman, kanserleşme riski ya da ölüm tehlikesi var mı Makat siğili (kondilom), eğer ki tedavi edilmezse, ya da tedavisi geciktirilirse, hızla yayılır, büyür, çoğalır ve makat kanserine de dönüşebilir. Tedavi edilmeyen kondilomlar, giderek büyürler ve tüm anüs bölgesini kaplayabilirler. Böylece, makattan bağırsağa ilerleyerek bağırsak tıkanmasına varacak kadar da ciddi sorunlara yol açabilirler. Kesin kanser olursunuz diyemeyiz, ancak böyle bir risk varken de bunu söylemek zorundayız. Olur da, tedavi edilmezse, sadece hastanın kendisi için değil, aynı zamanda çevresi için de bir tehlikedir. Çünkü hastalığı, başta cinsel ilişkiyle partnerine, ortak kullanılan alanlar ile de birlikte yaşadığı insanlara, ve hatta hamileyse bebeğine bile geçirebilir. 
 
Bu hastalıkta karşılaşılan en önemli sorun ise, tedavi geciktirildikçe, kondilomun bağırsaktan ilerleyerek “rektum” denilen kalın bağırsağın son kısmına bulaşmasıdır. Bu durum, tedaviyi oldukça zorlaştırır. Bu sebeple, tedaviye başlamadan önce, uzman doktor mutlaka bu ihtimali değerlendirmelidir ve bağırsağın son kısmı da tedaviye başlamadan önce görüntülenmelidir. Eğer ki, olur da sadece dışardaki görünen siğiller tedavi edilirse, içerdekiler ilerlemeye ve büyümeye devam edeceklerdir. Uzman doktora görünmekten kaçınıp, evde eş dost tavsiyesiyle, bitkisel ya da kimyasal ürünler kullanarak siğillerinizi tedavi etmeye çalıştığınızda maalesef olumlu sonuç alamazsınız. Siz kimyasal ya da bitkisel ürünleri siğillerinize sürerken, ve hiçbir iyileşme de olmazken zaman kaybedersiniz. Bu akan giden, kaybedilen zaman içinde de, siğiller anüs içinde ve bağırsağın son kısımlarında yayılır ve ilerler. 
 
Bir kere tedavisini yaptırdıktan sonra kesin olarak kurtulur muyum bu hastalıktan?
Kondilom tedavisinde asıl amaç, kondilomları yani siğilleri yok etmek ve hastalığın tekrarlamasını engellemektir. Kondilom tedavisinde takip-kontrol süreci, tedavi kadar önemlidir. Hasta kontrollerini aksatmamalıdır ve gerekli durumlarda da ek tedavilerini mutlaka olmalıdır. Bir kere tedavi olduktan sonra, her şey bitmiş iyileşilmiş gibi davranmamak gerekiyor. Hasta ilk uygulamadan en az bir ay sonra tekrar kontrol edilmelidir ve eğer ki yeni siğilleri varsa yeniden tedavi uygulanmalıdır. Eğer ki, bu kontrolde müdahale gerekmişse, bu hasta yine bir ay sonra bir kontrole daha gitmelidir. Eğer ki, olur da hasta bir aylık süre dolmadan, kendisi yeni siğil oluşumu fark ederse, kendisi bu sürenin dolmasını beklemeden mutlaka doktoruna görünmelidir. 
 
Eğer ki, bir ay sonunda kontrolde temiz ise hastamız, bu defa 2 ay sonra kontrole çağrılmalıdır. Bu kontrolde müdahale yani tedavi olmuşsa bir ay sonra, eğer ki hastaya bir müdahale yapılmamışsa 4 ay sonra kontrole çağrılır. Eğer ki, en az 6 aylık bir kontrol ve takip-tedavi süreci uygulanmadıysa, o hasta iyileşmiş sayılmaz. Görüldüğü gibi, siğil yani kondilom tedavisi bir süreklilik ve takip gerektirir. Maalesef, öyle “bir kere tedavi oldum, oh aman da kurtuldum, ne de rahatmış” gibi sözlerle hiç kolaya kaçmamalısınız. Bu hastalıkla mücadele için gerçekten sorumluluk ve bilinçli olmak gerekir. Tedavi edilmeyen, geri de bırakılan tek bir siğil bile, bu hastalığın yeniden sizin hayatınızı cehenneme çevirmesine neden olur. Kondilom takibi, tedavisi kadar önemlidir. Doktorunuza başvururken, bu konuda net bir bilgi talep edin ve ödeyeceğiniz tedavi ücretine takip sürecinin ve ek tedavi 
uygulamalarının dahil olup olmadığını mutlaka öğrenin. Eğer ki, her uygulama ve kontrolde ek bir ücret öderseniz, kondilom makatınızı yaktığı gibi cüzdanınızı da yakar. Hatta, sırf ödeme külfetinden dolayı hastalar kontrol ve ek tedavilerden kaçabilir, ki bu bizim hiç istemediğimiz bir durumdur, çünkü hastanın tedavisi yarım kalmış olacaktır. 
 
Kondilom (makat siğili) hastalarının dikkat etmesi gereken durumlar nelerdir?
Bir kondilom hastası mutlaka ama mutlaka tedavi olmalıdır. Korkmaktan, çekinmekten ya da başka sebeplerden, tedavisini geciktirdiği her gün ama her gün risk altındadır. Çünkü bu hastalık sizi beklemez ! Kondilomlarda kansere dönüşme eğilimi vardır. Kondilomun belirli bir yayılma, büyüme ya da çoğalma sınırı yoktur, bu yüzden bir kondilom hastası asla ama asla tedavi için beklememelidir. Bu hastalığın takibi ve tedavisi süresince cinsel ilişkiye girilmemesini tavsiye ediyorum. Aynı zamanda, yakın ve hatta uzak çevresindekilere de zarar vermemek, bu hastalığı bulaştırmamak için kişisel hijyenine dikkat etmelidir. Ortak tuvalet kullanırken bir sonraki kullanacak kişinin sağlığını da dikkate almalıdır. Havuz gibi alanlardan tedavisi tamamlanana kadar da uzak durmalıdır. Ellerini her zaman dezenfekte etmelidir ve kendi kişisel temizliği ile kullandığı alanın temizliğine özen göstermelidir. 
 
Tedavisi tamamlanana kadar da uzman doktorunun tavsiyelerine uymalıdır. Kondilom hastalarını biraz uğraşacakları bir süreç bekliyor olabilir, ama inanın ne tedavisi ne de o takip süreci zor bir süreç değildir. Sadece bu hastalığın tedavisini ertelemeyin ve de ilk şüphenizde boş vermek, umursamamak, önemsememek yerine ne olursa olsun bir genel cerraha görünün. 
 
Hastalığınızı ertelemeyin, tedavi ettirin. 
 
Op. Dr. Mustafa Bolat
Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı
 
 
Toplam blog
: 7
: 192
Kayıt tarihi
: 03.11.15
 
 

Op. Dr. Mustafa Bolat kalp damar cerrahisi alanında 1985 yılında uzmanlığını almıştır.  Türkiye'd..