Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Cinselliğin anatomisi

Cinselliğin anatomisi
 

Artık buna bakıp takıl :)


Cinselliğin tabu olarak algılanmasına ifrit oluyorum, bunun hala bir ihtiyaç olduğunu malesef anlamakta zorluk çekiyoruz. Diyeceksiniz ki, kardeşim alay mı ediyorsun millet kızını erkekle dolaşırken gördü diye 15 yerinden bıçaklıyor, sen cinsellik neden tabuymuş diyorsun. Heh, işte ben de sırf bu nedenden bu yazıyı çiziktiriyorum. Öyle katı bir hale getirmişiz ki bu konu hakkındaki düşüncelerimizi, aslında neyin cinsellik olduğunu bile ayırt edemez insanlar haline dönüşmüşüz.

Sırtüstü kütük cinselliği ve sönük cinsel hayatı kastetmiyorum. Hayır, ben bu kavrama yapılan genel bakışın dahi çok çarpık ve tek taraflı hale getirildiğini düşünüyorum. Erkek egemen seks diye bir olgu beliriyor insanın kafasında, toplum içinde cinselliği konuşmaya başladığınız vakit. Bir kere her şeyden önce kadınlar bu konuda erkeklerin yanında konuşmaya dahi yanaşmıyor. Ne kadar çarpık, zaten kadınlar için cinsellik, kadının faliyet halindeyken kendinden ödün verdiği bir aktivite havasına büründürülmüş vaziyette. He şeyden önce zaten bu genel havayı bozmamak adına cinsellik orta yerde konuşulmamalı. Allah muhafaza adamın canı çeker maazallah!

Sanki tek taraflı bir cinsel tatmin oyunuymuş, yalnızca erkeklerin aklına gelirmiş, yahut ihtiyacıymış, zaten erkekler sürekli istermiş, şayet istemezse zaten yapmaya ne gerek varmış gibi konuşmalarla karşılaştığım zaman gözlerim yuvalarından fırlıyor. Şöyle hastalıklı bir cümle duydum en son, duydum ve isyan ettim artık “eyaaah yetti ya” diye kükremişim. “Şekerim valla hiç anlamıyorum b.k var sanki valla yapmasam senelerce aklıma da gelmez, yapmam da, gelse de yapmayıveririm olur biter nedir yani.”

Neden kükredin diyecek olanlara da hemencik söyleyivereyim sebebini. Bu hanımefendi sürekli kadın erkek eşitliğinden ket vurup, kadınlarla erkeklerin her platformda bir arada bulunabileceğine, evlilikte her şeyin müşterek olmasına gerektiğine, nasıl kadın eşine sadık kalıyor ve evinde çocukları ile ilgileniyorsa erkeğin de karısına sadık kalması gerektiğinden bahseden bir insandır. En çok da bir zamanların çakma assolisti bir hanımın “erkeği arasıra serbest bırakacaksın, başkaları ile zevklensin” demesine ateş püsküren bir hanım efendi. Nasıl insanlara böyle kötü örnek olursun, sen çalışan ve son derece zengin olan bir kadınsın diyip kükreyen bir insan. Siz gülmeye başlamadınız mı daha? Ben hala gülüyorum.

Sen adamla yılda bir kere seviş (o da iyi ihtimal) sonra da deki aldatamaz, e ne yapacak bu adam, evli barklı insan liseli çocuklar gibi sürekli yatakta kendi kendini mi tatmin ederek yaşamına seninle birlikte devam edecek? Yemek bir gün yemezsin ölmezsin, iki gün ölmezsin, 1 hafta belki, su içmezsin keza öyle, bigün sevişmezsin birşey olmaz iki hafta yine olmaz ama senede bir kere hiç olmaz. Doğrudur sevişmemek öldürmez tıpkı açlığın ve susuzluğun bir süre sonra giderildiği vakit insanı yine de öldürmeyeceği gibi ama sağlığını bozar, işte sorunda bu zaten.

Bu çok uç bir örnek oldu farkındayım ama bu uçluğu da yaratan zaten olaya olan genel çarpık bakış açısı. Nereden ket vurursanız vurun çarpık, muhafazakâr birisiniz diyelim ve evlilik öncesi cinselliğin yanlış olduğunu düşünüyorsunuz, evlenmeden önce aradan geçen 3 sene boyunca adamın yanlız elini tutuyorsunuz, sonra evleniyorsunuz. Adam bir rahat nefes alacak evinde karısını sevecek öpecek koklayacak. Cık olmaz; devamlı devamlı olur mu daha geçen ay yaptık o işi. (Uç örnek veriyorum bu arada aman diyim ayda bir nedir, sağlıksız bir kere, hasta olursunuz, kullanılmayan organ işlevini yitirir, büzüşür, çürür düşer maazallah!)

Muhafazakâr değilsiniz diyelim, eyvallah düzenli bir cinsel hayatınız var, amiyane tabirle düzenli olarak veriyorsunuz sevdiğiniz adama aşkınızı (hemen yanlış anlamayın ama fesatlığın lüzumu yok) ama işin ilginç tarafı şu girilen her ilişkinin öncesinde neden bin tane dil dökülmesi gerektiği sorusuna hala bir cevap bulabilmiş değilim. Hani öyle sapkın bir düşünce vardır genel kanı, evlilik dışı sevişiliyorsa o kadının her zaman her yerde canı ister sorun çıkarmaz. Yok, öyle birşey, bu konu her zaman gerginlik sebebidir, çünkü daha önce yukarıda yazdığım gibi bu sanki kadının kendinden verdiği bir ödünmüş havasına büründürülüyor.

Cinsellik dediğin şey hele ki, adına sevişme dediğin şey tek tarafın faliyette bulunduğu bir durum değil ki (ideal olanın diyelim) iki tarafında çalıştığı çaba sarfettiği, ter döktüğü bir faliyet, ayrıca bu yalnızca bir rahatlama aracı gibi algılanıyor buna da hasta oluyorum. Hayır, sevişmek adı üstünde iki kişinin birbine olan sevgisini en ileri düzeyde birbirine gösterdiği kanıtladığı duygusal, romantik bir durumdur. Bunu hayvani bir dürtü, bunu yaşamak isteyen kişiyi de sürekli cinsi sapık yahut hayvan gibi göstermenin, algılamanın ne manası var bunu anlamak mümkün değil.

Hayvanların bu olayı bizim gibi yaşamadıklarını bile görememek demektir bu, unutmayın ki hayvan sevişmez, hayvanlar çiftleşir ve bunu çoğalabilmek adına yaparlar. Üstelik asıl senede bir kez sevişirsek hayvanlardan ne farkımız kalır, unutmayın ki hayvanların çiftleşme mevsimi vardır her türün aynı anda dürtüleri doğrultusuna harekete geçip yerine getirdiği, neden? Çünkü çoğalmaları gerekmektedir, aman insan çoğalmak için değil, birbirni sevmek için istediği zaman, istediği yerde, istediği kadar sevişebilir.

Iste bu yüzden, insanlar hayvanlardan farklı olarak aşk yapar çiftleşmez, sevişmek dediğiniz şeyin neden birçok farklı şeklinin olduğunun sebebi de budur zaten. Karşınızdaki insana olan sevginizi onu daha fazla mutlu edebilmek için farklı şekillerde onun daha çok keyif alabileceğin bir durumu yaratabilmek adına verdiğiniz uğraştır o adına son derece kabaca pozisyon dediğiniz şey.

Fantezi değildir o bahsettiğiniz şey, karşınızdaki insana olan sevginizin ne kadar kıymetli olduğunu anlatabilmenin ifadesidir, uzak doğuda onun dahi bir felsefesi vardır o yüzden. Bizler ise bahsi geçen kitabı seks kitabı yahut porno dergi gibi algılıyoruz ve muamele ediyoruz malesef. İşte cinselliğe bu kadar uzak ve bir o kadar da insan olmaktan uzağız bu yüzden, işte yine sırf bu yüzden her sene yüzlerce kız çocuğu tecavüze uğruyor, bir kısmı hayatını kaybediyor, yahut babalar daha masum bir sevgi ile el ele tutuşmayı s...şmek olarak algılayıp, 15 yaşında kızına erinmeden utanmadan kıyıp toprağın altına sokup sonrada namusumuzu temizledim diyebiliyor. Çünkü benim insanım malesef cinselliğin dahi henüz ne olduğunu bilmiyor ve bunu bilmeyen anneler başım ağrıyor miraslarını kızlarına bırakarak bu cehaletin derinleşmesinde vesile oluyor. Saygılarımla.

 
Toplam blog
: 58
: 795
Kayıt tarihi
: 14.01.08
 
 

1978'de dünyaya gelmişim şirin bir anne babanın ilk erkek evladı olarak. Istanbul'a göçmüşüz sonra k..