Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '16

 
Kategori
Kitap
 

Cinsellik yalnız üreme için değildir

Cinsellik yalnız üreme için değildir
 

Cinsellik yalnız üreme için değildir, olmamalı da. Çünkü cinsel ilişki insan için olmazsa olmazdır. Hem ruhun hem bedenin ihtiyacıdır. Cinsel ilişkiye uzak olanlar ruhen ve bedenen açtırlar genelde. Cinsel ilişkiden uzak durmak, kısıtlamak insanı suçlara, sapıklıklara ve huzursuzluklara sevkeder.
 
Misal, Katolikler, bin yıllar boyu cinselliği yalnız üremek için kullanmışlardır. Orta Çağ'ın bin yıl sürmesinde, yüz binlerin katledildiği mezhep savaşlarında kesinlikle bunun etkisi vardır.
 
Misal, İslam dünyasında, cinsel tahrik vesilesi olmasın diye, kadına örtüler örtme zorunluluğu getirilmiş, evlere kapatılmştır kadın. Sözde cinsel tahriğin önüne geçmek amaçlanmıştır ama, tuz-biber ekmekten, tahriği artırmaktan başka hiçbir faydası olmamıştır. Kadının sesinden, ayağından, saçından tahrik olmayı beceren bir insan inşa edilmiştir.
Meseleyle ilgili, bir yazımdan alıntı yapmak isterim:
 
"Halbuki erkeği kadına meylettiren sebeplerin yaratıcısı kadınla erkek arasına koyulan mesafedir. Haremlik-selamlık usulü, kadınla erkeğin bir arada yetişmemesi, kadına dair şeylerin namahrem olacağı inancı, erkeğin şehveti üzerine âdeta tuz biber ekmiş, iyice köpürtmüştür. Ama insan psikolojisinden bihaber olan İslam dünyası bunu hiç hesap edememiştir. Hem kaynaklarıyla kadını aşağılamış, hem de yürüttüğü akılla kadının bir seks objesi olduğuna dair derin bir algı oluşturmuştur erkeklerde.
 
Bir örnek vereyim;
Yaz turizminin olduğu şehirlerimiz yazları turist akımına uğrar; turistlerin çoğu kadındır, plajlarda mayoyla, şehir içerisinde de mini etekli, dekolteli ve transparan elbiselerle gezinirler, ama bu durum yerli halkın hiç ilgisini çekmez, kanıksamıştır, normal bir durumdur, tahrik falan olmaz; ama kadınla erkeği ayıran, haremlik-selamlık usulünü yaygın olarak yaşatan kırsal kesimlerde ise kadına dair en küçük bir şey tahrik vesilesi olabilir."
 
*
 
Cinsel ilişki, insan ruhunun ve bedeninin ihtiyacı olduğu bir gerçek olsa da, aynı zamanda cinsel ilişki hayatın anlamlarından biridir. Romalı'lardan kalma bir mezar taşında şöyle yazar:
 
"Vücutlarımızı harap eden hamam, şarap ve sekstir. Fakat hamam, şarap ve seksten başka yaşamı yaşamaya değer kılan ne var?"
 
Söyleyin ne var?
 
Şimdi buna; kitap, film, müzik de eklenir. Seks ve şarap iktidarını koruyor.
 
*
 
Toplumumuzda yaygın olan din İslam, yaygın olan kültür de İslam kültürüdür.
 
İslam'da evlilik dışı bütün cinsel ilişkilerin hepsine birden 'Zina' denir. Dinen büyük günahlardan biridir Zina. Günah olması bir yana, İslam hukukuna göre gerçek hayatta da ceza gerektirir.
 
Zina'yla tecavüzü birbirine karıştırmayalım lütfen. Zina'nın aradığı bir tek evlilik akidesidir. Yani, ben sevgilimle ya da flört ettiğim kadınla cinsel ilişkiye girersem bunun adı Zina'dır Tecavüz ise, karşı cinsin izni olmadan, zor kullanılarak girilen cinsel ilişkidir. Fail erkektir, meful ise kadındır, çocuktur, hayvandır. Tecavüz elbetteki suçtur, bir cezayı gerektirir. Ama, karşılıklı bir cinsel ilişkinin, yani alanın verenin razı olduğu bir cinselliğin gerçek hayatta da suç sayılmasının istenmesi de gericiliktir. (10-11 yıl önce AKP, Avrupa Birliği'ne uyum için TCK'dan Zinanın suç sayılmasını çıkardığı için, muhafazakâr partilerden çok eleştiri almıştır.)
 
*
 
"Cehennemliklerin suçu seks ve içki idi.
Cennetliklerin mükafatı da seks ve içki."
 
-Sadık Hidayet-İran 1903-1951
 
Sevdiğim ironik bir eleştiridir.
 
Dünyada nikahsız seks ve içki içmek Cehennem'e gitmek için nedendir. Ama Cennet'i hak edenler içinse Cennet'te sunulacak bir ödüldür, içki ve çeşit çeşit Huri ve Nuri'lerle seks...
 
*
 
Seda Diker'in 'Haz' adlı kitabını okudum bu hafta sonu.
 
2013 yılının son aylarında, Destek Yayınlarından çıkmış kitap. Türü, araştırma. Sayfa sayısı 411.
 
*
 
Kitap araştırma türünde ama, kitaptaki hikâyelere bakarak roman bile denilebilir.
 
Seda Diker'in kendisi bir ilişki danışmanı. Danışmanlığını yaptığı üç kadının öykülerinden ve Seda Diker'in ilişkilere dair Hint felsefesine dayanan, mistik ve teolojik fikirlerinden oluşuyor kitap...
 
Kitabın arka kapağındaki yazıdan kısa bir alıntı yapmak isterim:
 
"3 ayrı kadının cinselliğe bakış açılarının, hayatlarını nasıl etkilediğinin incelendiği bu kitapta, karakterlerin sadece yatak odası öykülerini bulacaksınız. Buna şaşırmayın, çünkü cinsellik, her ilişkinin ve aşkın temel taşıdır. Bir ilişkinin iyi gidip gitmediğini yatak odanızda yaşananlara bakarak değerlendirebilirsiniz."
 
*
 
Yazarın dili gerçekten kayda değer. Tertemiz bir Türkçe'si var yazarın. Bir nehir gibi coşkun ve hızlı akıyor kitaptaki cümleler...
 
*
 
Belirtmeden geçmeyeyim, kitaptaki öyküler yoğun pornografi içeriyor.
 
-Mustafa Yıldırım - 26.12.2016
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..