Cinsyetlilik

Bir zamanlar star tv de aerobik yapan bir kız vardı. Benim yaşımda olanlar biliriler. Benim kuşağım o zaman daha yeni ergenliğe doğru yol açmıştı. Hani bilirsiniz. Şu meşhur kız. Herkesin yatmasını dört gözle beklediğimiz, tv de kız çıksın da seyredelim dediğmiz. Ve üzerine hayaller kurduğumuz. Daha sonra Tuttı frutti çıktı. Yandık hep beraber Nikolalarla Julyalarla. Farkına vardık ki starla geçen zamana yazık etmişiz. Öyle ya. Neydi öyle. Ne vardı sanki. Çağrışım merkezimizi bu kadar yoracak. Hayal gücümüzü zorlayarak bir şeyleri kafamızda canlandırmaya çalışmanın. Tutti frutti evet. Daha canlıydı daha güzel. En azından beyin performansına gerek kalmadan gelen görüntülerle daha çabuk kuruyorduk hayyalleri. Daha sonraları videolarla karşılaştık. Sitelerle. Tamam işte nirvanaya giden yoldaydık artık)) Neydi öyle. Onlar. Vay beler.

Toplandığımızda anlatmalar kuytu köşelerde. Artık beyinin düşünmesine gerek kalmıyordu bile. Her şey pürü ayandı. Geçen günlere ahlar çektik. Tutti fruttili gecen günlere vahlandık. Yandık. Öyle ya nirvananın başında yürümek varken... Geçti zamanlar her şey gibi gerçek olmaya başladı cinsellikte yaşamın bir parçası oldu. Gerçekleri olunca da gecen günlere tuhlandık öyle ya nirvana burdaymış diğerleri serapmış...

Tabi yazının başını görünce gülümsemeyle beraber okumaya başladınız. Ama konumuz ne şehevi tarz yazılmış bir yazı ne de erotik bir hikaye. Konumuz toplumsal hayatımızda cinselliğe bakış açımız ve çocuklarımıza cinsel eğitimi nasıl verebiliriz. Cinsellik deyince hepimizin beyninde endomorfin salgılanmaya hazır bir vaziyette bekler buluyoruz kendimizi. Ama neden. Batı toplumlarında bu böyle değil. Adamlar aşmış demek geliyor. Ama diyemiyorum. Neyi aşacaksın cinsellik yaşanması gereken bir olgu ama bu: Nerede? Ne kadar? Ne zaman kimle? Sorularını da beraberinde getiriyor. Hayvani bir istekle her önüne gelen vücutla seks yapmak mı aşmak? O zaman hayvandan ne fark var ki? Yeri geliyor şuh giyimli bir kadın görünce salyalarımızı akar buluyoruz , kendimizi. Nerdeyse ağzımızdan su aktı akacak oluyoruz. İyi de kardeşim ne bu enerji. Avrupalılar bu enerjiyi sağlamak için ilaçlar icat etmişken bizler doğal şekilde ilaçlanıyor muyuz yoksa?... Kapalı toplumlarda yaşayan insanlar için cinsellik tabudur deniyor. Doğru evet kesinlikle doğru. İnsanlarımıza baktığımızda kesinlikle doğru. Tabu olan cinsellik değil de bilinçsizlik. Gereğinden fazla önem vermek galiba. Yasak olan şey de cazibe vardır. Ve cazibesi olanda insanı çeker. O halde cinsel eğitim nasıl ne kadar ve nerede olmalı. Asıl soru bu. Biz anne – babalar cinsel eğitimi vermeli miyiz yoksa hayat kendimi öğretmeli? Veya bizler gibi nirvanaya ulaşmak için uzun meşakkatli bir yoldan mı geçilmeli?

Çocuklarımızın sormuş oldukları sorular oluyor ve bazen cevap vermek şöyle dursun kekelemekten başka bir şeyler söylemiyoruz öyle ya hepimizi leylekler getirdi.))) Ama cevaplanmalı. Kapalı kutular olmamalı. Bizim aydınlatmadığımız çocuklarımızı aydınlatma adına öğrenme adına yanlış sapaklıklara saptırılmamalı. İyi de nasıl öğretmeli. Kim öğretmeli? Devlet baba sağolsun o öğretmeli, bizler elimize yüzümüze bulaştırıp bilmediğimizi veya bilip de korktuğumuzu nasıl anlatırız öyle ya)) Okullarda öğretmeli. Ama öğretmenler de değil. Onlar da bu toplumun bir parçası olduklarına göre onlarda da handikaplar var demektir. Eee o zaman avrupadan mı getirmeliyiz?)) diyorsunuz biliyorum...)) Sadece bir fakülte açılmalı, çocuklara bu konuda eğitim verecek gerçek, profesyonel eğitimciler yani öğretmenler grubu oluşturulmalı. Bu öğretmenler hem pedagoji hem psikoloji hem de sosyoloji alanında yetişmeli. O zaman belki saçma sapan bir eğitim olmaz Günümüz Türkiye’sine baktığımızda gazete haberlerinde tam anlamıyla insan müsveddesi olan yaratıklarla karşılaşıyoruz çocuk istismarcısı soysuzlarla. Bazen o kadar kızıyorum ki. Ya bu kadar her şey ulu orta ayan beyan varken git yaşa. Parasıyla puluyla yap. Bu kadar mı aciz diyorum bu insanlar. Ama bana bıraksalar ceza olarak onlara: hadım ederim eskiden boğaların enemek diye bir deyim vardı. Evet anestezi verilmeden hadım edeceksin. Toplum da rahatlasın o da rahatlasın. Veya boynuna ip takacaksın meydanlarda gezdireceksin. Eskilerin dediğini de yapabiliriz aslında. İstismar ettikleri ve cinsellik aracı olarak kullandıkları çocukların babalarına, annelerine vereceksin ellerini kollarını bağlayıp ne yaparlarsa cezası o olsun. Ama yok böyle bir imkan. Bana da vermezler. İnsan hakları var. Ondan olmaz. Öyle çocuklar insan değil, onlar ilerde acılarla beraber yaşamayacaklar.Diğer kanı bozukta, 3-5 sene yatıp sonra çıkacak. Neyse sonuç olarak konumuzun ana teması olan nasıl eğitilmeye dönelim. Eğitimcilerin vermiş olduğu eğitimle doğru cinsellik doğru şekilde algılattırılır çocuklara. Bu şekilde çocuklarımızın yol haritalarını oluşturabiliriz Ama günümüz koşullarında bu mümkün değil şimdilik o halde şimdi ne yapılmalı. Erkek çocuklarımıza alışılagelen düzen için hadi çocuğum pipini göster modunda devam edebiliriz. Kız çocuklarımıza da öcü gibi davranabiliriz. Ama ne kadar doğru olacak yapılan yanlışlıklar ne kadar sürer? Nereye kadar katmerlenir? Nerde kimi yakar? Belli olmaz ama hepimizin geleceği çocuklarımız. İyi de nasıl öğreteceğiz Neyi ne kadar anlatacağız. Hangi cümleleri kuracağız. Şimdi ilköğretimde bazen anlatılıyor. Ama çocukları ne kadar bilinçlendirilerek anlatılıyor. Bizim yerimize tv’ler bu işi yapıyor. Tabi yozlaştırarak yapıyor. İlk cinsellik eğitimin anne baba tabulaştırmadan vermeli. Cinsellik eğitiminin temelinde verilmesi gerekenler:

Çocuğa kendini tanıtma fırsatı verilmeli ve kılavuz olunmalı Baskıcı olmadan cinsellik sus modundan yavas yavas sıyrılınmalı Gelişim sürecine bağlı olarak o gelişim süreci içindeki olabilecekler çocuğa aktarılmalı Çocuk bu aşamada cinsellik kavramını olabildiğince dürtüsel olarak konuşmak isteyecektir Bu aşamada doğru aktarımlarla çocuğa cinselliğin ne olduğu anlatılmalıdır Yanlışların ne olacağı açıklanmalı ve hangi tutumların yanlışlara neden olacağı anlatılmalıdır Çocuk ilk dönemsel gelişimini tamamlama açısından bilgilendirilmeli Çocuğa ilk ergenlik döneminde destek çıkılmalı olağan değişikliklerin normal olduğu anlatılmalı Ergenlik döneminde çocuğun ergin insan, modunu yakalaması sağlanmalı Cinsel sapmaların yanılsamalr olduğu ve toplumsal normların baskı değil gereklilikleri açıklanmalı Çocuğa baskıcı ve otoriter tutumla yaklaşılmamalı, bireyselleşme sürecinin bir parçasının da cinsellik olduğu aktarılmalı Kendi doğrularının oluşması sağlanmalı

Yine de bu eğitim: Bilinçli ve bunun eğitimini almış kişiler tarafından çocuklara aktarılması gerekir ve bu eğitiminde okullarda verilmesi daha doğru olur kanısındayım. Aile destek olmalı. Bu şu anda mümkün olmamakla beraber ikinci yol ise; milli eğitim müdürlükleriyle ailelerin eğitilmesi çözüm önerisi olarak sunulabilir. Anne- babalar 3 uzman- pedogo, sosyolog, psikolog- eğitimine tutulmalı ve bilgilendirilmelidir. Yanlış tutumların neler olduğu açıklanmalı. Anne babanın çocuğa anlatması ıstenenlerin ne olduğu b eğitimlerde ailelere verilmelidir. Ailelerin bilinçlenmesi sağlanarak daha doğru ve güvenililr bir toplum yapısı oluşturlabilinir.... Bu bana göre ....