Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '08

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Çıplak ayaklar

Çıplak ayaklar
 

çingene çocuk


Bir çingene çocuk, saçı başı dağınık, elinde mendili, yalın ayak kalabalık arasında dolaşıyor. Mendil satmaya çalşıyor. Bağışıklık sistemi o kadar güçlü ki eminim mikrop içine girse kendi kendini imha eder. Ruhumuzun da bağışılık sistemi olduğuna inanıyorum ben. Hayatta ki olaylar karşısındaki duruşunu, güçlülüğünü belirleyen bir bağışıklık sistemi. Sonuçta hepmizin insanız ve her şey bizim için bu hayatta. Ölümler, kazalar, sakatlanmalar, sağlık sorunları v.s. Hani şu bal-kaymak tabaka dediğimiz kişiler psikolojik vakka durmunu abartmış durumdalar. Öyle ki ben bu durumu Leman okuyucuların bildiği gibi SIkılhan’a benzetiyorum.

- Köpeğim öldü, bunalımdayım, bilmem nereye psikolojik tedaviye gidip geliyorum

- Sevgilimden ayrıldım çok daralıyorum, üzgünüm psikolojik destek alıyorum.

Elbette ki psikoloji dalı her bilim dalı gibi kutsal ve değerlidir fakat bu durum Etiler’de, Bebek’te ofis açıp, buluttan nem kapanların oraya koştuğu ve seansların bilmem kaç dolara yapıldığı bir bilim dalı değildir ve olmamalıdırda. Hayatta çoğu zaman yalın ayak dolaşmayı öğrenmeliyiz. Öğrenelim ki hayatta bizi bekleyen ve başımıza gelecek olaylar karşısında emin bir duruş sergileyebilelim. Kendimiz sorumluluklarımızı yüklenmeyi bilelim. Acı çekelim ki ruhumuz örselensin, insan olduğumuzu bilelim. Bir yazar hala ağlabiliyorsan yaşıyorsun demektir der. Ağlayabilmek kişinin bir ruhu olduğunun en güzel örneğidir. Yaşam denilen bu yolda çocuklarınız da biraz özgür bırkmayı bilmelisiniz. Her düştüğünde elinden tutmak ya da hayatı toz pembe göstermek, sorumluk vermemek bir annene ve babanın çocuğuna yapacağı en büyük kötülük olur. Bizim de en ufak sancılarımızda kendimizi bir doktorun karşısında bulmak kendimize yapacağımız en bütük kötülük gibi. Tabiiki de kendimizin yetemediği, aşamadığı sorunlarımız varsa bir uzmana başvuru en doğru karar.


Zengin ailelerin en büyük sorunları genelde çocukları oluyor. Ya madde bağımlısı olurlarya evliliklerinde sorunlar yaşıyolar ya da psikolojik sorunlarla boğuşuyorlar. Sebebi çok açık. Çocuklarını sorunluluk vermemeleri, istedikleri ikinci kez dile gelmeden yerine gelmeleri, çaba harcamdan iş sahibi olmaları v.s. geçenler de bir arkadaşım şöyle anlattı;

‘ Yeditepe’ ye giden bir arkdaşım var. Arabası( arabalardan pek anlamam, sersinin ismini söyledi, son model diyeyim) bir BMW varmış ama utançtan okula gidemiyorum dedi. Sebebi de arkdaşları arabasını eski buluyorlarmış ve bunun için çocuğu dışlıyorlarmış’

Hayretler içinde kaldım hatta afferdesiniz ama ağzım iki karış açık kaldı. Lösemi hastalığına yakalandığımda 10 yaşındaydım. Tedavim bittiğinde tek sorunum bu durumu kimseyle paylaşamamak olmuştu. Kimseye anlatamıyordum. Bu gün hala çok yakın arkdaşlarım bazıları bu durumumu bilmez. Ama zamanla aştım kendimi burada yazabilecek kadar... sorunlarımı ailemle, arkdaşlarımla aştım. Bu sene geçmişim bana bayağı sıkıntılar yarattı ve bazı sorunlar yaşadım. Psikiloğa gitmem gerektiğini düşündüm, taşındım ama arkdaşlarım çok yardımcı oldular ve tabii kendimin kendime de telkinleriyle de zorlukları aştım. Bunun doğru olduğunu düşünmeyenler olacaktır. Belki de doğru değildir ama inanın o kadar çok şey gördüm ki yaşım küçüktü ama hayatımın bakış açısını değiştirecek kadar olgunlaşmıştım ve tedavimin bitiminde hayatta bir çok insandan 1-0 öndeydim.


İçimdeki çingene çocuğun yalın ayak dolaşması benim için çok önemli. Beni hayata karşı hazırlıyor bu yürüyüş.

İçinizdeki çingene çocukların gözlerinin ışığı asla sönmesin...

 
Toplam blog
: 45
: 1108
Kayıt tarihi
: 07.01.08
 
 

1986 doğumlu.  ..