Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '10

 
Kategori
Turizm
 

Çıplaklar Oteli Açılıyor

Çıplaklar Oteli Açılıyor
 

Dünyadaki baş döndürücü gelişmelere en hızlı tarafından ayak uyduran bir ülke varsa, onunda Türkiye olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Ülkemizde cep telefonu ve internet kullanımı hadisesinde, dünyaya parmak ısırtacak düzeyde ve baş döndürücü bir şekilde kullanımın söz konusu olduğu alenen ortada.

1995’li yıllarda, elinde cep telefonu ile sokakta konuşan insana hakir gözle bakılır ve bu davranış biçimi görgüsüzlük olarak nitelendirilirken, bugün tam tersi bir durumla karşı karşıyayız. Cep telefonu olmayan bir ev kadını bile hemen hemen yok denecek kadar az. İlk zamanlar cep telefonu kullanımı hakir görülen ve görgüsüzlük olarak ifade edilen davranış biçimiyken, bu gün için yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası haline dönüştü. Aynı şey internet kullanımı sürecindede yaşanıyor. Kısa bir zaman dilimi sonrasında, hemen hemen her eve bir bilgisayar girmiş olacak.

Teknolojik gelişimin bu denli hızlı ve baş döndürücü bir şekilde gelişmesi, pek tabiki dogmatik düşüncelerin bir kenara itilmesine ve dogmatik düşüncelerin kendi içerisine kapanmasına neden olurken, hayata realist bir düzeyde bakılmasınında aracı haline dönüşüyor.

Uzunca bir zamandan beri ülkemizde bir şeriat korkusudur almış başını gidiyor. Memleketi kendi tekkesi gören bir zihniyet, topluma inanılmaz düzeyde bir korku pompaladı ve halen bu korkuyu pompalamaya devam ediyor. “Memlekete şeriat gelebilir, aman dikkat!” yollu vecize adım adım iflas bayrağını çekiyor ve ben eminimki, yaşamının merkezine şeriatı koymuş olan kimseleri bile için için güldürüyordur. Tabiki kimi ahmaklar vardır halen bu ülkede bir şeriat düzeninin gelmesi yönünde faaliyet gösteren. Lakin onlarınki sadece bir faaliyet olarak kalır ve hayatın gerçekleri karşısında geriden nal toplar.

Aslında bu tip faaliyetlerin, şahsen korunmasından yanayım. En azından bir kültür olarak gelecek kuşaklara taşınır bu tip faaliyet ve yaşam biçimleri.

Bu düşüncelerimi tuhaf bulanlar olabilir ama zaten ben bu ülkeye şeriatın geleceğine inan taraftan olmadığım için bu gibi tarikat cemaat örgütlenmelerini sadece bir kültür olarak nitelendirmem şahsım adına pek garip kaçan bir durum değil.

Evet, bu ülkede adına Fetocular denen birileri var ve bu zihniyet dünyasının yönetmek gibi birde iddiası var. Ama havanda su dövmekten öteye gidecek bir girişim olmadığıda malum. Evet, mali kaynakları güçlü, dünyaya yayılmış okulları ile misyonerlik faaliyetleri yürütüyorlar, polis örgütü içerisinde hayli örgütlü oldukları malum bir gerçek, fakat bir gerçek varki, oda hayatın realitesi karşısında sanırım en aciz örgütlenme biçimlerinden birisine sahipler. Her türlü güç ellerinde olabilir ama mevcut kafa yapıları, cihanı kendilerine güldürmeye bol bol yeter.

Bu hususlara dikkat çekmemdeki neden, biraz önce internet ortamında dolaşırken rastlamış olduğum bir haber üzerine bir şeyler karalamaktı.

Datça’da ülkemizin ilk “Çıplaklar Oteli” faaliyete giriyormuş. 01.05.2010 tarihinde kapılarını ilk konuklarına açıyormuş bu otel. 175 adetlik yatak kapasitesine sahip olan bu otelin içerisinde ve müştemilatında, natürel bir şekilde tatil süresini tamamlamak gerekiyormuş. Ülkemizin genç delikanlıları eminimki bu otelde çalışabilmek için dört gözle fırsat kolluyorlardır!

Baştada ifade ettiğim gibi, ülkemiz, gelişmelere çok vede çok hızlı bir şekilde ayak uyduran bir ülkedir. Eminimki bu ilk çıplaklar otelinin ardından Akdeniz ahalisinin her zerresine çıplaklar oteli kurulacaktır. Bakın ben buraya yazıyorum ve altınada imzamı atıyorum. Şayet bu ülkede zincir otel grupları, kısa zaman içerisinde Akdeniz sahillerinde birer adet çıplaklar oteli açmaz ise bende bu turizm işinden anlamıyor ilan edeceğim kendimi. Hemde İslamcı gelenekten gelen bir partinin iktidar olduğu dönemde bir düşünün bakalım kıyıların çıplaklardan geçilmediğini.

Bu noktaya pek tabiki deyinmemdeki neden, ülkeye şeriat geleceği korkusuna kapılan insanlarımızın içerisine serin sular serpmekti. İçinizi ferah tutunuz, hayatın gerçekleri karşısında şeriat taleplerinin esamesi okunmaz.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..