Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

15 Aralık '08

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Çıplaklık, Cinsellik ve Moda!

Çıplaklık, Cinsellik ve Moda!
 


Çıplakken güzel olan insanların çoğunluğu oluşturdukları söylenebilir mi?.. Hele de çıplaklık yaygın bir alışkanlık haline gelirse, bir müddet sonra eski çekiciliğinin azalacağı da şüphesizdir. Bunun en iyi kanıtı "çıplaklar kampı"nda kalanlardır... Çıplaklık, çırılçıplaklık o derece sıradan bir şey halini almıştır ki, artık çıplak olma durumu tek başına bir cinsel çekicilik etkeni olmaktan çıkmıştır. Çıplaklar kampına girecek normal güzellikte ve giyimli bir kadının ya da erkeğin, çok daha dikkat çekeceği, arzu uyandıracağı bellidir.


İlk insanlar yeryüzünde hiç şüphesiz başlangıçta çırılçıplaktılar. Birbirlerine olan ilgileri de herhalde hayvansal, içgüdüsel, biyolojik bir gereksinimden öteye gitmemiştir. Örtünmeye başlamalarının sebebi ise ilgi uyandırmaktan çok vücutlarını korumak kaygısıyladır. Çok sonraları insanlar üstlerine geçirdiklerini estetik bir gözle değerlendirebilecek, birbirleriyle olan ilişkilerinde hayvansal güdülerinin yerine beğenme, beğenilme gibi duygulara yer verebilecek bilinç düzeyine ve bunun maddi, nesnel koşullarına eriştiklerinde artık örtünmenin yerini giyinmenin aldığını ve giderek "moda"nın doğduğunu söylemek mümkün. Bu bilinç beraberinde cinsellik ile giyinme arasında da ne denli derin ve kopmaz bir bağ olduğunun kavranmasını, cinselliğin, uyanmanın, erotizmin bilincini getirmiştir.


Cinsellik ile giyinme arasındaki bağdan dolayı, moda da bu durumun tesirinde kalmış ve toplumdaki egemen değer yargısının gereklerine göre biçimlenmiştir. Yine de ne giyilirse giyilsin kadınlar da, erkekler de kendilerini mümkün olduğunca güzel ve çekici göstermeye büyük bir özen göstermişlerdir. Kaldı ki tam bir çıplaklığın zamanla duyguları gevşettiğinin bilinci bir taraftan, bazı vücut kusurlarının giysiler altında gizlenmesinin daha akıllıca olacağı gerçeği öbür taraftan, öncelikle kadınların güzelleşmek, güzelliklerini vurgulamak, güzel görünmek çabalarında modaya dört elle sarılmalarının başlıca etkeni olmuştur.


Toplumsal gelişmeyle, bilimsel teknik gelişmeye koşut olarak moda da hızlanmış, teknik buluşlar birbirini kovalarken, değer yargıları birbiri ardına altüst olurken moda da benzer bir tempo içerisinde arka arkaya, kılıktan kılığa bürünmüştür. Toplumu her alanda saran doyumsuzluk duygusu ve onun sonucu olan sürekli değişiklik, devamlı yeniyi arayış arzusu o derece derindir ki, moda da bu arzunun bir neticesi ve aynı zamanda bir belirtisi olarak süratli bir değişim içerisindedir...


Öyle ki, birçok beğeninin daha tam anlamıyla modası geçmeden, yeni bir moda boy göstermektedir. Böylece aynı anda, çıkış tarihleri farklı birkaç moda birden birarada varolabilmektedir. Örneğin maksinin modası henüz geçmeden mini eteğin ya da bikinilerin modası devam ettiği, tanga mayoların da modası geçmemiş olduğu halde, devreye yeni tek parça mayo modelleri girişi, bunun bir sonucu olarak sayılabilir.


Modanın böylesine yaygınlaşması, çeşitlenmesi ve hızlanması belki insanların ruhsal sıkıntılarına, kişilik sorunlarına doyurucu bir cevap getirmekten, bir çözüm olmaktan çok onları bir süre için oyalamaya, hâttâ aldatıcı bir doyum ve çözüm duygusu vermeye yarayan bir işlev görmektedir. Lâkin bu işlev bütünüyle ters bir tepkiyle karalanmayı, bir yozluk belirtisi gibi görülmeyi hakedecek kadar kötü ve zararlı değildir.
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..