Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '15

     
    Kategori
    Koleksiyon
     

    Cipsten Çıkan Bedava Kuponlar

    Cipsten Çıkan Bedava Kuponlar
     

    25 Cips Kuruş


    Şu cips dedikleri şeye bazıları şişmanlatıyor diyor, içeriğinde faydalı bir eleman yok diyor, yağı fazla diyor, tuzu fazla diyor, tansiyonu arttırıyormuş, göbeği büyütüyormuş, ama kardeşim yemesi çok zevkli diyen yok.

    Ben televizyon karşısında olsun, dost meclisinde olsun cips yemeyi sevenlerdenim. Çıtır çıtır yerken hele hafif acılı olanların yaşamakta olduğunuz ana ekstra keyif kattığını düşünürüm. Ama beni asıl cips almaya teşvik eden şey o cipslerin patatesten veya mısırdan yapılması, ya da tırtıklı veya burgulu olması değil, paketten çıkan cips paralar.

    Aman arkadaşım sen pazarlama şeytanlarının eline düşmüşsün demeden önce şu hikayemi dinleyin; önce ben kendimi ifade edeyim siz ondan sonra eleştirin.

    CİPS PARALARIN TİCARETİNİN YAPIYORUM

    Evet bir yönden siz çok haklısınız; 50 kuruşluk bir paket cips alıyorsunuz ve içinden 25 kuruşluk "Cips Para" çıkıyor. Bu bir ticaret değil, sizi o cipse bağımlı kılmak için düzenlenmiş bir oyun. Haklısınız ama bu oyunun kurallarını artık cips firması değil, ben koyuyorum. Nasıl yapıyorum anlatayım:

    Öncelikle bir paket cips alıyorum. 50 kuruşluk paketten yaklaşık %50 ihtimalle 25 kuruşluk bir cips para çıkıyor. Bu cips parayı alıyorum. Üzerinde "Dikkat, ambalajı yırtılan kuponlar geçersizdir" yazıyor. O AMBALAJI YIRTIYORUM. "Dur ne yaptın, neden yırtıyorsun, ambalajı yırtık olanlar geçersizdir yazıyordu" demeyin; o ambalajı yırtınca içinden üzerinde 25 Cips Kuruş yazan sevimli bir karton çıkıyor. Renkli, cicili bicili, paraya benzer motiflerle süslü, kare kesimli bir karton bu. Bu kartonun cep telefonumla fotoğrafını çekip internet üzerinden 5 Liraya satışa koyuyorum. ÇÜNKÜ BUNUN KOLEKSİYONCULARI VAR ve iyi fiyatlarla bu cips paraları toplayıp koleksiyonunu yapıyorlar.

    YOK CANIM DAHA NELER

    Hepimizin içinde bir koleksiyonculuk dürtüsü vardır. Sevdiğimiz şeyleri toplamayı severiz. hatta bazen öyle olur ki bir şeyleri atamamaktan mıdır yoksa o şeylerden çokça olmasından mıdır bilinmez, o biriktirdiğiniz şeyleri ne yapacağınızı bilemezsiniz; atsanız olmaz; satsanız olmaz. İşte bu noktada koleksiyoncular, "koleksiyon yapmak" ile "biriktirmek" arasındaki farkı öne çıkarırlar: "Biriktirmek" bir şeyden bol bol toplamak anlamındadır; "Koleksiyon" ise o biriktirdiğiniz şeyin tasnif edilmesiyle ortaya çıkar. Mesela para biriktiriyor olabilirsiniz; ama o paraları katalog numarasına göre veya renklerine veya seri numaralarına göre tasnif ederseniz o zaman koleksiyon yapmış olursunuz.

    İşte koleksiyonculuğun kuvveti veya zayıflığı da bu noktada başlıyor. Düşünün ki koleksiyoncusunuz; 100 parçalık bir seriyi biriktirmek istiyorsunuz ve 90 tanesini 50 kuruştan toplamışsınız. Ama geri kalan 10 tanesini bulamıyorsunuz. O zaman bu 50 kuruşluk parçalara 10 katı para verebilirsiniz demektir.

    Yani benim de yaptığım bu. Şu bedava cips paralarını toplayıp, fotoğraflayıp, internet üzerinden satışa koyup, hem koleksiyon dünyasına hizmet veriyor; iyi insanları mutlu ediyorum; hayır dualarını alıyorum; hem de bu işten ciddi para kazanıyorum.

    CİPS KUPONLARININ ARKASINDA YATAN GİZLİ DÜNYA

    Genelde en hayret ettiğimiz şeyler, herkesin gözü önünde olup da "vay canına bunu ben nasıl göremedim" dediğiniz şeylerdir. Cips Kuponları herkesin gözünün önündedir. Cips paketini açtığınızda paketten ilk çıkan ve kızgınlıkla çöpe atarken "keşke pakete şu kartonu koyacaklarına 2 tane fazladan cips koysalarmış" dediğiniz şeydir.

    Öte yandan kupon olayı da zaten bedava bir olaydır ve belki de pek çok kişi bundan dolayı kupona omuz silker. Ya gazeteden kesersiniz. Mesela Milliyet Gazetesi 30 kupona kitap veriyordur; o kuponları biriktirir ve size söylenen adrese götürüp kitabınıza ücretsiz sahip olursunuz. Ya da şu sıralarda olduğu gibi indirim kuponu, hediye çeki, indirim kodu gibi ürünleri bedavaya listeleyen internet sitelerinden bedavaya alır ve kullanırsınız. Her indirim kodu veya kuponu, size o kuponun üzerinde yazan ürünü bedavaya veya o kuponun üzerinde yazan kadar indirimle sahip olabilmeniz için hazırlanmış metalardır.

    İşte şaşırtıcı olan şey şu ki, "Koleksiyoncu" denilen sıradışı kişiler, bu kuponların sıradışı bir kullanımını bulmuşlardır ve ben de bu sıradışı kullanımı görünce sıradışı bir para kazanma yöntemi geliştirdim.

    ARTIK PUL KOLEKSİYONU YOK ÇÜNKÜ PUL YOK

    Hala bu iş nasıl oluyor diye soran septik okuyucular için şu son bilgiyi vereyim de tam olsun: Eskiden pul koleksiyonculuğu vardı. Çünkü insanlar birbirlerine mektup yazar ve zarfın üzerine pul yapıştırırdı. Dolayısıyla bu alışkanlıktan çok ciddi bir pul koleksiyonculuğu endüstrisi doğmuştu. Hatta gidin şimdi internetten araştırın; bazı pulların satış fiyatları milyon dolarlara ulaşmıştı.

    E-posta icat edildiği anda hiç beklenmedik bir şey oldu ve insanlar birbirine mektup yazıp, zarfa koyup, üstüne pul yapıştırıp, zarfı yalayıp posta kutusuna atmayı durdurdu. Çünkü e-posta göndermek çok daha pratik ve bedavaydı; üstelik mektup gibi postada kaybolma riski yoktu ve siz gönder düğmesine bastığınız anda karşıdaki kişinin ekranına düşüyordu. Bu bütün bir filateli dünyasını çatırdatan sessiz bir devrimdi ve Türk boylarını Orta Asya'dan göçe mecbur eden büyük kuraklık kadar tarihi bir olaydı.

    Nasıl ki o büyük kuraklık sonunda atalarımız yollara düşüp sonunda Anadolu'ya ulaştılar, bu elektronik devrim de filatelistlerin yeni yeni konulara göç etmesi ile sonuçlandı. Cips paraları, dondurma kuponları ve çerez çekleri bu koleksiyoncuların yeni anavatanları haline geldi.

    Sonuçta Nümismatik veya Filatelik dernekler olmasına rağmen şimdilik bir Cips Parası Koleksiyoncuları Derneği yok. Ama eli kulağındadır. Çünkü ben artık bu gizli dünyanın tam da içindeyim ve görüyorum ki cips parası denen karton objeler, para koleksiyoncularının da pul toplayıcılarının da en yeni ve birebir aynı temeller üzerinde yeşeren yeni hobisi.

    Çok yakında bir cips parasının milyon dolarlara satıldığı haberini duyduğunuz zaman hiç şaşırmayın.

     

     
    Toplam blog
    : 1
    : 955
    Kayıt tarihi
    : 12.11.15
     
     

    İlk kez 1990 yılında doğmuş olsam da, asıl dünyaya gözlerimi açışım yani ikinci doğuşum interneti..