Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Çırağan kararları

Çırağan kararları
 

Siyasetten, şiddetten, can sıkan her şeyden uzak Pazar sabahlarını özledim. Kahvaltı yaparken göz attığımız gazetelerde artık, tatil gününün tadını verecek, insana yorgunluğunu unutturacak, hayatın neşesini, tadını kamçılayacak, tebessüm ettirici haberler olsun istiyorum.

Dün İstanbul’da yapılan Irak zirvesiyle ilgili başlıklar var gazetelerin ilk sayfalarında… Belki benim gibi düşünenlere biraz değişiklik olsun diye, bazı gazeteler derbinin sonucunu da ön sayfadan vermişler.

Ancak orada da bir tatsızlık söz konusu. Birkaç gün önce son dakika golü iptal edilen Fenerbahçe’nin bu sefer de beraberliği hakemin hatalı kararıyla kurtardığı iddiaları var. İnsanın zevkini, heyecanını, sevincini kursağında bırakıyor bunlar.

Bilmiyorum ileriki yıllarda teknolojinin daha da ilerlemesiyle bazı tespitlere dayanılarak maçtan sonra neticeleri değiştirmek mümkün olur mu ama, şimdilik hakem ne derse o oluyor. Ama doğru, ama yanlış.

Sonuçta tescillenen netice 2-1 Fener’in lehine. Fenerbahçe bu galibiyetiyle hem liderliğe bir basamak daha yaklaştı, hem Beşiktaş’ın önüne geçti, hem de Hürriyet ve Yeni Şafak’ın deyimiyle altı buçuk yıllık Kadıköy tılsımını bozdu.

Aslında ben tılsımın ne sözüne ne kendisine inanırım. Yalnız o sezon kendi sahamızda yenilmezlik rekoru kırdığımız uzun bir aradan sonra Beşiktaş’a yenildiğimizi ve o yenilgiden sonra kendimizi toparlayamayıp şampiyonluğu kaybettiğimizi iyi anımsıyorum.

Futbol bu. Sürekli şöyle olacak, ya da böyle olmayacak diye bir kuralı olamaz. Oynarsanız, kazanırsınız. Neyse, spor haberlerinden önce mevzuyu dağıtmadan siyasi haberleri bir verelim.

*****

Dün İstanbul’daki “Irak Zirvesinden 3 Önemli karar” çıktı. Zaman gazetesinin haberine göre bu kararlar şöyle: Irak’ın tam bağımsızlığı ulusal birliği ve toprak bütünlüğü korunacak. Irak, topraklarının terörizm için bir üs olarak kullanılmasını engelleyecek. BM, Irak’ta daha aktif rol üstlenecek ve çözüm sürecine müdahil olacak.

Tabi masa başında alınan kararlardan çok bunların uygulanması önemli… Yeni Şafak gazetesi, “Çırağan Kararları” manşetiyle verdiği haberde, Irak toplantılarını ABD’ye rağmen kurumlaştıran Türkiye’nin, kararlı tutumunun ilk sonucunu aldığını yazıyordu.

Kağıt üzerinde de olsa Çırağan’da teröre karşı somut önlemler karara bağlanmıştı. Radikal gazetesi bunlara “Göstermelik Önlemler” diyordu. Ancak, Maliki sınırda kontrol noktalarını artırıyoruz, PKK’lılar tutuklanacak dediği saatlerde, Kuzey Irak’ta PKK destekçisi, üç PÇDK bürosu, faaliyet izinleri olmadığı gerekçesiyle kapatılıyordu.

Gerekçenin “terör” olmayışı dikkat çekiciydi. Ama, daha önce, bizde PKK’nın belli bir yeri yok, diyenler, şimdi PKK bürolarına kilit vurmaya başlamışlardı. Milliyet gazetesinin “Peşmergeden PKK Baskını” diye yorumladığı bu hareketi, Akşam gazetesi de “Son dakika Manevraları” olarak yorumluyordu.

Hürriyet gazetesi biraz daha temkinli yaklaşarak, Irak Başbakanı Nuri el-Maliki’nin Türkiye’ye bazı sözler verdiğini, ancak bunların uygulamayla kendini göstereceğini anlatmak için, “Şimdilik 5 Cek Cak” başlığını kullanmıştı.

Türkiye gazetesinin “Ankara’nın Zaferi” olarak duyurduğu ve başarılı bulduğu zirvenin sonucunu beğenmeyenlerden biri de “Gargara Yaptılar” diye haberi veren Güneş gazetesiydi.

Cumhuriyet gazetesi dünkü umutsuzluğunu sürdürerek toplantı sonucunu “Sorunu Çözecek Somut Adım Yok” diye açıklarken, 5 Kasım zirvesine de atıfta bulunarak, şimdiden onun sonucunu da “ABD Yine Oyalayacak” şeklinde ilan ediyordu.

*****

<ı>

Star gazetesinde Fransa Dışişleri bakanının ilginç bir sözü vardı. Başbakan Erdoğan’ın ABD seyahatine çıktığı saatlerde konuk bakan son durumu “Türkiye Girmesin Diye Dua Ediyoruz” şeklinde özetlemiş.

Sonuç olarak İstanbul’daki Irak zirvesine, “Türkiye savaşa mı girecek?” sorusu damgasını vurdu. Bugün gazetesinin tespitine göre Dışişleri Bakanı Babacan dünyanın beklediği cevabı ise “Savaş değil Temizlik” diyerek verdi. Türkiye operasyonun adını koymuştu.

*****

Dünkü manşetlerde kendine yer bulan aslanlı çetenin liderinin acımasızlığı, bugünkü Sabah gazetesine manşet oldu. “Korkunç baron” başlıklı habere göre, çete reisinin babası fidye için kaçırıldığında, “hemen gebertin” dediği ortaya çıkmış.

*****

Geçtiğimiz günlerde Rumların Türk lokumunu AB’ye kendi ürünleri olarak tescil ettirdiklerine dair bir haber vardı. Takvim gazetesi “Lokum İsyanı” başlıklı haberde, bin yıllık geleneksel tatlımız lokuma Rumlar’ın sahip çıkıp tescil ettirmesine, lokum üreticilerinin ateş püskürdüğü anlatıyor. Şimdiye kadar kimsenin aklına böyle bir şeyin gelmemesi de ilginç değil mi?

*****

Geçtiğimiz günlerde meydana gelen terör baskınında bazı askerlerimizin rehin alındığı belirtilmişti biliyorsunuz. Şok yaratan bu haber üzerinde yetkililer fazla durmadılar. Konu Basın’da da fazla irdelenmedi. Sanki karışık bir durum vardı işin içinde.

Yalnız bu olay üzerine hemen DTP, biz bu konuda arabuluculuk yapmak isteriz, diyerek ön plana çıkmıştı. Posta gazetesi DTP’nin, Türkiye’de kendilerine karşı oluşan nefreti yumuşatmak amacıyla, bölücü örgütün elinde bulundurduğu askerlerimizi almak için devreye girdiğini, “Durumu Toparlama Planı manşetiyle vermiş.

*****

Spor haberlerine gelince:

Daha önce de bahsettiğim gibi Fenerbahçe Beşiktaş’ı uzun bir aradan sonra Şükrü Saracoğlu’nda yenerek lidere biraz daha yaklaştı. Son dakikada faul düdüğünün ardından kaleye giren topun gol sayılmaması ortalığı hayli karıştırdı.

Fenerbahçe’nin daha önceki maçlarda yaşanan bazı olaylar yüzünden İsmet Arzuman’a tepki göstermesinden dolayı, bu kez Beşiktaş hakemin tarafsız davranamadığı iddiasında bulundu.

Fanatik gazetesi “Zafer” diye manşet atarken, Fotomaç, “Saltanatın Sonu” başlığıyla haberi verdi.

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek dileğiyle….

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..