- Kategori
- Şiir
Çırılçıplak geçmişim
Çığlık çığlığa kendimle hesaplaşmaktan
Kırılır parça parça kaybolur içimde anılar
Kaybettiklerim yüreğimi anlamadığından
Gözyaşlarım her gece bir mezar taşı sular
Doğan güneşle ruhum mezardan çıkar
Yorgun jandarmalar nefes nefese koşar,
Erimez yüreğimde karlar, susmaz polis sirenleri
Hatıralardan çatlayacak başımın içinde çalar
Aklım uykuya dalar, fenadır ölüm sessizliği
Bir bilseniz tozlu kabuslar nasıl yakar kalbimi
Büyür günden güne ciğerime yapışmış dertler
Mavi gözlü bir kız çocuğu kan kusar içimde
Akıl almaz mantık aranmaz acıyı kim sever?
Belki cevap bulunur sorulara günün birinde
İçimde ölenler ah gelse de ellerinde çiçeklerle.
Yoruldum artık çırıl çıplak geçmişimi yaşamaktan
Ağustos ortasın da yağan karda yolda kalmaktan
İhanet ovasına tuğlasız ev yapmaya çalışmaktan
Gece yarıları uykudan alınıp kelepçe takılmasından
Yoruldum artık çırıl çıplak geçmişimi yaşamaktan…
Alper Tunga Karakoç