Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '14

 
Kategori
İlişkiler
 

Çirkef kalabalıklarda efendi azınlık

Çirkef kalabalıklarda efendi azınlık
 

Boşanmamdan sonra fark ettim ki ortada son derece haksız ve orantısız bir rekabet var. Ortalık kadın dolu. Hem de her yaşta her boyda her çevreden, evlisi, bekarı öğrencisi, çalışanı, kadın kaynıyor mekanlar. Zaten kalabalık bir grup daha da kalabalık olmuş. Eskiden evli kadınlar kocalarıyla gezerdi şimdi kız arkadaşlarıyla geziyorlar. Karıları dışarda gezen adamlarda evlerinde bekar arkadaşlarıyla ya play station oynuyor ya da maç seyrediyor. Geri kalan ortalıktaki adamlar ne yapsın bu durumda? Onlar da önlerinde bu kadar çok alternatif olunca hangi birine el atacaklarını şaşırdılar 2 şer 3 er götürmeye bakıyorlar. Adam yok kadın çok olunca dengelerde değişti. 10 sene önce kadın görünce gözleri dönen adamlar kıymete binince hepsi kendini George Cooleney sanmaya başladı. Resmen bitaraflarını kaldırdık yüzüne bakmayacağımız adamların. Nasıl bir rahatlık sunulduysa bunlara;  her kadına “ her şekilde gelir” mantığıyla yaklaşıyorlar ki maalesef birçok hem cinsim her şekilde gidiyor zaten. Bir filmde adamın hoş bir kadının arkasından arkadaşına dönüp  “al götür oku geri getir cinsi” dediğini duymuştum. O zaman bana çok garip gelen bu yakıştırmaya çok yakışan davranışlar sergileyen kadınlar o kadar çoğaldı ki ben bile gördüklerimden sonra adamlara hak verir oldum.  Bir taraftan da içip kavga çıkaran sarhoş kevaşelerin; küfür edip sevgililerin ya da kocalarının kafasına bir şeyler fırlatan, kendilerini yerlere atıp paralayan, masalara vurup karşısındakini aşağılayan, hiçbir şekilde nerede ve kiminle olduklarını umursamayan, utanmaz kadınların el üstünde tutulduğunu da fark ettim. Bunlardan kopamayıp peşlerinde köpek oldukları gibi, kopabildiklerinde de karşılarına çıkan son derece normal ve düzgün kadınları bunlarla bir tutan adamlara bu yapılanın çok az olduğunu da düşünüyorum. Hak ettiklerini alıyorlar kesinlikle. O kalabalık güruh yetmezmiş gibi bir de bu acınası adamların garip ve antipatik bir o kadar da karmaşık davranışlarıyla uğraşmak zorunda kalıyorsunuz. Gerçekten de delilik ve paçozluk her şekilde gidiyormuş bu kalabalıkta. Kadınlar küçüldükçe adamcıklar büyüdü.

Kimsenin yanında sesimi yükseltmem, yanımdaki hak etse dahi kimsenin yanında aşağılamam, evimde dahi biri için bir şey kırmışlığım yoktur, delilik bana göre ortamlardan uzak tutulup tedavi gerektiren bir durumdur. Eğer birine bunları yapabilecek kadar kızgınsam onu bir daha görmeme hakkımı kullanırım. Bu beni silik veya ezik mi yapıyor? Sanmıyorum. Olgun ve terbiyeli yapar tanımak isteyene. Yemişim paçozluğunu beni akıllı bilsinler.

Gençliğimizi “Bar kültürü” denen bir kavramla geçirmiş bir neslin şanslı üyesi olarak hala yanımdaki tabureye oturan birine çok rahatlıkla “ afiyet olsun” diyebiliyorum ya da tanıdık gelen birine selam verip “nasılsınız” diye gülümseyebiliyorum, beni rahatsız etmeyen sohbetlere katılabiliyorum. Bu beni görgüsüz, hafif bir kadın mı yapıyor? Sanmıyorum. Kimsenin benim için “ al götür oku geri getir” diye düşünmediğinden de eminim. Hatta tam tersi, ben ve benim gibi olan bir çok arkadaşımla yaşadığım tecrübelerden anladım ki bu bizi çok keyifli, çok eğlenceli, aranan ve beklenen, kendine güveni olan, güçlü kadınlar yapıyor. İşte bunun için benim  masam da yanım da farkı anlayabilen insanlarla dolu. En çirkef kalabalıklarda efendi azınlık olma ayrıcalığına sahip kadınlarıma bir kere daha teşekkür ediyorum hayatı bana hep en üst seviyede yaşattıkları için.

 
Toplam blog
: 34
: 1744
Kayıt tarihi
: 03.10.13
 
 

45 yaşını aşmış, yetişkin bir kızı olan, çalışan bekar bir anneyim. Hayatın esprili, güzel ve ren..