Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '09

 
Kategori
Mizah
 

Çişinizi içiyor musunuz? (Yemekten sonra okuyunuz)

Çişinizi içiyor musunuz? (Yemekten sonra okuyunuz)
 

"Çin Tıbbı Eğitimine" göre Kuzey Çin'de 3 milyon kişi, kendi çişini işerek sağlıklı yaşamakta.


Ekranlarda gördüm. Adam gitti tuvalete. Elinde bardak. Herhalde dedik, idrar tahlili yaptıracak. O ne işeme kardeşim, o ne işeme! Bardak doldu doldu, köpükleriyle taştı. Sanırsınız eşek işiyor. Sonra da o koskoca su bardağını kaldırıp tepesine dikmesin mi? Aaa, adam içti sidiğini resmen. Hem de lıkır lıkır. Son santimine kadar. Sonra genirerek, “Ohhh!” dedi. Afiyet-şeker, içti bitirdi adam! Hem de nefes almadan. Biz yetişemedik “ Yarasın” demeğe!

Ekranda “Çin tıbbı eğitimi” almış bir adam var. “modern tıpta yeri yok amma, gelecekte herkes, kendi çişini içecek ve sıhhatine kavuşacak” diyor. Ve ekliyor “Modern tıbbın tabuları da yıkılacak!

Bir kadın. Annesinin yanında, bardağı kaptığı gibi, kendi çişini içti yudum yudum. Annesinin irkilmesini görecektiniz. ”Bu benim çişim “ diyor annesine. Annesi de “ Bedeninin ürettiği bir şeyi, tekrar nasıl içebilirsin?!” diyor hışımla. Bir demediği kaldı, “beygir benim değil mi, dam’a kadar binerim” der mi der! Ürün onun. Kime ne?

Sonra başka bir kadın. Kulağı ağrıyormuş. Damlalıkla kulağına, kendi çişinden 2-3 damla damlattılar. Ağrım geçti dedi kadın. Bir de “o, yaralı parmağa işemez!” deriz. Sorunlara yan çizenlerdense şayet. Ama anlaşılıyor ki, esasında parmağa işiyorlarmış yarası, beresi varsa geçsin diye.

Ciltteki kırışıklıklara birebirmiş. Cildin losyonuymuş çiş. Saçları da dalga dalga ediyormuş yumuşatarak. Ekrandaki uzman ” Baharatlı yemek, çişin tadını ve rengini bozuyor” diyor. Sabahları içilen idrar, en sağlıklı olanıymış. Çünkü vücut, arınırmış. Ürünü de dinlenmiş olurmuş. Şu işe bakın. Sanki çay demliyorlar...Bak,bak,bak, Çernobil’e mesaj verir gibi. Milletin gözünün içine baka baka çayları ekranlarda nasıl içtiler peş peşe?! Di mi?

Ekranda bir başka kadın. Zevkle içti çişini, nefes almadan. Bir damağını şaklatmadığı kaldı. Mübarek, sanki meyveli gazoz içiyor.

İnsanın çişi, bir nevi gazlı sıvıdır. Cüppeli Hoca, gazlı içeceklere de el atmıştı, bilirsiniz. “İçinde alkol var mıdır hocam?” diye sorulmuştu. Eee, adam akşamdan kalmaysa, çişinde de alkol vardır. Oldu olacak, şu çiş de sınıf sınıf ayrılsa. “Meyvelisi, çileklisi, muzlu’su” diye.

Yine öğreniyoruz ki, lisede bir biyoloji öğretmeni varmış. Sivilcelere sidik sürmüş, geçmiş. Birisi de kıllı yerleri için ağda yapıp, üzerine bu çişten sürmüş. Bir daha kıl bitmemiş oradan.

Aztek’ ler, Hindular, yara temizliği için kullanmışlar bu çiş’leri. Japonlarsa gübre. Romalılar, çamaşırı beyazlatmak için, kapı kapı çiş toplarlarmış. Bu çiş, boyaları inceltir, rengini yumuşatırmış. Fayansları pırıl pırıl eder, gizli mürekkep gibi kullanılır, arı sokmasına iyi gelir, cinsel organlardaki kaşıntıyı alır ve saç dökülmesini önlermiş. Eeee, bu kadar kıymetliyse bu çiş, elin çiş’lisi de kıymetli oluyor o zaman.“çişli, n’olacak!” yerine “çişinle bin yaşa!” deriz.

Çişle gargara, boğaza iyiymiş. Yüzdeki sivilcelere de öyle. Pencere camlarını parlatır, Kuzey Çinliler de içerek sıhhatlerine kavuşurlarmış. Sanki, Susurluk ayranı içiyorlar mübarek. Siz hala çişinizi, sağlığınız için, içiyor musunuz? O zaman sizi top bile yıkamaz. Bakarsınız, ileride, çişlerin hapları da çıkar, spreyli olanı da.

Sibiryalı’lar çişlerini hem içme suyu, hem de banyo için kullanırlarmış. Oralarda her halde “çişbank” kurulmuştur. Romalılar deri tabaklanmasında kullandıkları çişe, vergi bile koymuşlar. Romalılar vergi kaçıranı nasıl bulurlardı o zaman acep? Biri altına kaçırmışsa, yakalayıp da “ kaçağı bulduk!” mu derlerdi acep?!

Ört ki, ölem!

Devrin Hipokrat’ı bile gut hastalarına, idrar içirerek tedavi ederlermiş. Kaşıntılara, sarılığa, sivilcelere iyi gelirmiş. Her halde köşe başlarında da meyve sıkacakları yerine “çiş bar” lar kurulu olmalıydı o devirlerde. Yorgun argın, akşam dönüşlerinde bir tek çiş atarlardı muhakkak. Onların viskisi de bu olmalıydı herhal! Hindular, doğuştan, sidiklerini içerlermiş. “Sidiksiz sofraya” oturmazlarmış. Sanki hoşaf içiyorlar mübarek!

Çiş nedir sahi? Bunun % 95’i sudan ibarettir. Yellenmeden de uzun süreli bir boşalımdır. On saniyeden fazla kesintisiz devam ederek böbreklerden boşalan bir sıvıdır. Ve de derinden “ohhhhh!” ünlemini barındıran bir eylemdir.

Şayet, aceleye gelip, yolda uzun uzun işediğinizde, çitin arkası zerzevat bahçesiyse, sahibi oradan size seslenecektir muhakkak, “buraya bir havuz yaptırsa mıydık? Zerzevatlar da sulanırdı ne güzel?!” diye.

Daha durun. Bitmedi. Çiş, tümörleri, virüsleri iyi ediyormuş. Anti bakteriyel, oksidanmış. Çiş, nasıl olsa kendi malın. Fabrikası da sensin. Üstten veriyorsun suyu, alttan çıkarıyorsun malı. İster iç, ister tepene dök, ister sat, ister repo yap. Mal nasıl olsa senin. Dirhemi para mübarek!

Klozetin sifon kolunu çektikçe vicdan azabı çeker misiniz? Klozete akıp giden çişinizin ardından “heder oluyor” diye hayıflanır mısınız? O zaman da kavanoza edeceksiniz. Başka çaresi yok.Değer mi?! Heç!

Çöllerde susuz kalanlar, depremde enkaz altındakiler, “kendi çişlerini” içerek hayatta kalmadılar mı? Kuzeyde 3 milyon Çin’li, idrarlarını içiyor. Astım ve şeker hastalarına veriliyor. Hindistan’da 5 bin yıldan beri içiliyor. Bir Hint başbakanı sidiğini içe içe 99 yaşında ölmedi mi?

Başbakan dedik de aklımıza geldi. Domuz gribi yüzünden herkes tedirgin. Her kafan ses. Herkes başının çaresine bakmakla meşgul. Bir Başbakan da “Aşı olmayacağım!” der mi yahu! Herkes onu örnek aldı işte. O olmazsa, ben niye olayım? diyor. Cartayı çekenlerden hiç birisi de “ölümümün sebebi Başbakandır. O, aşı olmam dedi, ona uyduk. Başımıza bu haller geldi” diye diklenerek savcılığa suç duyurusunda bulunabilir mi? Bulunamaz. Sen cartayı çekmişsin bir kere. Şimdiki işler de nafile! Kime anlatacan? Makro Paşa da yok, cüppeli kadılar devri de değil.!

Tıp uzmanları, çişin vücut direncini artırdığına inanmıyor. Deniyor ki “bu kadar eski toplumun bu tabu’su, araştırılmalıydı. O, yapılmamış” deniyor. İdrar, bazı toplumlarda iğrenç, bazılarında şifa verici olabiliyor. Tabular, Dünyanın neresinde olduğunuza göre değişebiliyor tabi.

Bu yazıdan sonra, ne hoşaf, ne viski, ne ayranı bir müddet içemem.

Ört ki, ölem!

RESİMLER: 1-5 yavaştan yavaştan ve lıkır lıkır içti sidiğini 6-7 Kulağına sidik damlatılan kadın ve kulağı 8- Annesi, şaşkın bakakaldı kızının bu sidiği içişine 9-10 İçilmeğe hazır limonata bardakları 11-15 Bardağı tepesine diken dikene..

.

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..