Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Çivili yatak

Çivili yatak
 

Başlığımızda geçen: ''Çivili yatak'' aslında uzakdoğu kültüründen gelen bir meditasyon araçıdır.

Acının, hissizliğe dönüştüğü yerdir... Bizim için ''çivili yatak'' ise geçmişin derin izleridir.

Her yatışımızda bir yerimiz kanar, dünün pişmanlıkları paslı birer çividir artık;

Çiviler irili ufaklıdır... En büyüğü ise: Sevilen her neyse, son bir kez olsun ''Sevdiğini'' ona söyleyememektir.

İşte bu çivi varya: yüreğimizi paramparça edendir. Vakitsiz bir ayrılıştır... Belki anneden, belki babadan belki yardan belki de candan öte, can dosttan.

Bizler, baba ve annelerin çocuklarını uykuya daldığı vakit seven, bir kültürün evlatları olduğumuzdan mı ne? Sevgimiz göstermekte pek tutucuyuzdur. Ve hatta sevmeyi sadece kendi ailemiz içinde paylaşılması gerektiği gibi yüzeysel bir düşünceye kapılırız. Sevilmeyi hakkeden sadece; bizim annemiz, bizim babamız, bizim halamız- teyzemiz- dayımız- yeğenlerimiz kısaca bizim ahbap ve dostlarımızdır. Gerçi, bunlarıda tam anlamıyla sevgi seline boğar mıyız? bu da tartışılır. Neden basit çünkü biz sevgi fakiriyiz. Ve bir de acımayı, hep sevmek zannederiz.

Oysa; Yunus'ca ''Yaradılanı severim, Yaradandan ötürü'' deyişi sevginin kaynağına gönderme yapar. Kızınıza; Sevgi adını verip onu sevgisiz büyüteceğinize, ''İsim vermeyin ama sevginizi verin'' diyorum affınıza sığınarak...

Daha nice paslı çivi vardır... komşumuzun bahçesinde aşırdığımız ''can erikleri'' aslında ekşi ekşi yenirken; içimizde beşer onar çivileşir. masum bir canımız çekti yaklaşımı olarak kabul etsekte yıllar sonra aklımıza geldiğinde dahi yüreğimiz burkulur.

Aslında; bize batan başkaca paslı çivi ise köyümüzün veya mahallemizin delisi dediğimiz kişi veya kişileri, çocukça tabir ile oynatmaktır. Ve onlarla dalga geçmek, onları peşimizden koşturmaktır. Bu çivi; '' Delli delli kulakları küpeli'' diye tekerlemeler söylediğimiz zamanlardan kalan çividir.

Ya o sokak kediciklerine yaptığımız teneke bağlama oyunları... ? vesselam çivili yatakta uyumak çok zordur.

Yazımı e-postama gelen bir mesajda okumuş olduğu hikaye ile bittirmek istiyorum.

Arkadaşlarını kırdığını düşünen bir oğul, babasının yanı gelerek ne yapması gerektiğini sorar.

Babası;

Oğluna bir tahta perdeye kalbini kırmış olduğu her arkadaşı için bir çivi çakmasını söyler.

Oğul;

Her kalp kırış için tahta perdeye çivi çakmaya başlar ki, hergün çivi çakmaktan tahtada yer kalmaz.

Bu kez; oğul tekrar babasının yanına gider durumu anlatır.

Baba;

Oğluna gönlünü kazandığı ve kalbini kırmadığı her arkadaşı için tahtadan bir çivi sökmesini söyler.

Oğul; artık insanlara daha sevecen davranmaya başlar ve her gün için tahta perdeden bir çivi söker.

Artık tahta perde çivi kalmamıştır. Bu kez; tahta perdenin delik deşik bir hal aldığını gören oğul, tekrar babasına yanına gider ve baba;

Son sözü söyler; işte daha öncesinde kalbini kırdığın insanların gönüllerini alsanda böyle izler kalır.

 
Toplam blog
: 92
: 766
Kayıt tarihi
: 05.12.06
 
 

1970 Tarsus doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Tarsus'ta tamamladım.Yüksek öğrenimimi Atatürk Üni..