Cizre ve Yüksekova'ya Piyango Vuracak Mı?

Hükümetin Cizre ve Yüksekova'yı il yapma çalışmaları siyasete yeni bir dedikodu imkanı yaratırken bu konuda en çok fikri sorulması gerekenler bölgede yaşayanlar olmalı.

Ülkemizde son dönemde yapılan şehirleştirme çalışmalarında il yapılacak şehirlere genellikle piyango vuracak yaklaşımı ile bakılır oldu. Birçok ilçe ya siyasi sözlerle ya da kendine has özel sebepleriyle beraber il olarak iller listesine eklendi. Deprem mağduru Düzce, Batman ve Şırnak gibi adı terörle anılan ilçeler, siyasi şovlara konu olarak il yapılan Osmaniye ve Yalova bütün bu yaşananlara örnek gösterilebilir.

Bir de hemen hemen her yıl mecliste il olsa ne güzel olur diyerekten gündeme getirilen ilçeler var tabi. Tarsus, Bandırma, Gebze, Ödemiş, Bergama, İskenderun, Silifke, Elbistan, Fethiye, Nazilli, Turhal, Suşehri ve Şebinkarahisar isimlerini sık sık meclise verilen il olma teklifleri ile duyuruyorlar.

82 ve 83. il olarak düşünülen Cizre ile Yüksekova eğer il olurlarsa kaderleri ve hikayeleri Batman ile Şırnak ile benzer olacak. Hakkari’nin ilçesi Yüksekova ile Şırnak’ın ilçesi olan Cizre terör olayları ile tansiyonun bir türlü düşmediği ilçe merkezlerinden. Hükümet bölgedeki tansiyonu düşürmek ve daha sakin ve yaşanılabilir bir şehir hayatı için ilçeleri il yapmayı düşünüyor. Amaçlanan huzur ise ve bunun yolunun şehir yapma fikriyle mümkün kılınabileceği görülüyorsa yıllardır ülkemizdeki bakış açısının hiçbir gelişim ve değişime uğramadığını söyleyebilmek çok kolay. Şayet askere, polise ve kamu kurum ve kuruluşlarına taşlı sopalı saldırıların eksik olmadığı bu coğrafyalarda Vali ile Garnizon Komutanı’nın gelişi ile olayların sakinleşeceği öngörüsü çok da gerçekçi gibi gelmiyor bana.

Gerçi öte yanda bir Batman örneğini konuşabilmek mümkün mü bilemiyorum ama Batman’ın 90’lı yıllardaki en büyük belasının Hizbullah olduğunu ve Cizre ile Yüksekova’dan çok daha farklı bir geçmişe sahip olduğunu biliyoruz. 90’lı yıllarda öğle saatlerinden hemen sonra sokakları boşalan Batman’da sosyal yaşam şu anda cıvıl cıvıl. Ünlü markalar ile şehir merkezinde çok rahat bir biçimde dilediğinizce geç saatlere kadar dolaşabiliyorsunuz. Bu serbestlik ve sosyal hayattaki gelişimi il olma süreciyle bağdaştırabilmek sosyologların işi bu konuda bilimsel bir araştırma yapılıp yapılmadığı konusunda ise bir fikrim maalesef yok.

Devletteki temel mantık hatasının devletin kolluk güçleri ve baskı unsurlarıyla bazı şeyleri değiştirebileceğini düşünmesi olduğunu sanıyorum. Doğuda, özellikle güneydoğuda insanların kafasındaki polis ve asker algısı devletin zorba yanını temsil ettiğinden siz ne derece bu güçleri görünür hale getirirseniz o derece başarısız olursunuz. Bence terörün halk üzerindeki baskılarını azaltmaya yönelik bambaşka adımlar atılmalı, insanların yalnız olmadığı fikri kendilerine bir şekilde aşılanmalıdır. Cizre ve Yüksekova sokaklarındaki patates tarlası asfaltlar birçok yerdeki köy yolundan beter halde görünüyor. İnsanlara daha kaliteli bir yaşam sunmak için emek verilirse il olmadan da çözülür bu işler. Tabi bu iyimser dileklerin gerçekleşmesi yolunda çok kısa ve kolay bir yol görünmüyor. İşin başında masaya oturup istekleri ve sorunları belirlemekle başlasak hiç de fena olmaz hani?

A.Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com