Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '06

 
Kategori
Sinema
 

Click / Kumanda

Click / Kumanda
 

Hayatımız ne kadar karman çorman ilerliyor değil mi?Her teknolojik gelişme bir kabus gibi üzerimize çökerken biz kireçlenmiş demlik çayı gibi köpüklü ve tatsız bakınıyoruz hayata. Olur mu peki bu yaptığımız? Sanmıyorum... İşte Micheal Newman da (Adam Sandler) bizden biriydi. Kariyer endeksli hayatının bir de bir sürü ıvır zıvara boğulmuş "son harika" elektronik çözümsüzlüklere bağlı olmasından nefret eden bu adamcağız, bir sürü uzaktan delilik ile uğraşmaktaydı. Bir düğmeye bastığında televizyon yerine garaj kapısının açılması, başka bir uzaktan delilik ile de ışıklar yerine televizyonun çalışması çileden çıkmaya yetecek durumlardı elbet. Hayat bir sürü kumandanın bir sürü tuşuna mı bağlıydı ki?Bir gün de doğru "click"sesini duymak bu kadar zor muydu? Bizim gibi geleneklerin altın çağına dua edenler için ne olduğu belgisiz kumandalarla uğraşmak hayli zor. Keşke herşeyi tek başına yapan bir tek "click"imiz olsa?

"Bath ve Bed"'ler arasındaki "Beyond"u bulan Newman da tam bunu düşünüyordu. Ulu bir harika. Herşeyin tek hakimi olan bir tek "click". Ve buldu da. Morty denen "iyilik adamı" ona verdi hazinesini. Daha hiç kimsede olmayan eşsiz hazineyi. O'nu yani "Click"i "Kumanda"yı... Herşeyi kontrol etmek mümkündü bununla. Bir Tanrı gibi herşeyi! Tek tuşla kumandanız yönlendiği aleti çalıştırır, herşey susabilir, herkes bağırabilir, dünya hızlanabilir, zaman akmayabilirdi. Newman'ın aradığı tam olarak buydu işte. Çalışması gereken onca işi vardı ve zaman denen ahlaksız kendini göstermek dışında kimsenin olmuyordu. 24 saat asla yeterli değildi.

Günleri kontrol etmek...Hayata Müdahale! İşte zaman bizim lehimize bundan sonra "Play" diyor. Kavgalar, Seks, Duş, Trafik, Hastalık, Patron'un Toplantısı, Projeler... Nicelerini yapmak 3 dakika sürüyor. Herşey ne kadar mükemmel değil mi?

Newman için zaman kontrollenmişti ama "Kumanda" gücü eline almaya başlamıştı aslında. Hafızasına "hızlı" geçilen herşeyi kaydetti. Artık herşey hızlandı, günler 24 saatten 3 dakikaya indi. Hatta yıllar cömertçe kaçtı gitti. Neler oluyor demek bile artık gündelikleşti. Kariyeri mükemmelleştirme çabaları yüzünden sevdiklerine "Auto Pilot Mode" iken (yani Otomatik Pilotta) bir "pislik" gibi davranmak sıradan oldu, zombileşme her yanı sardı, aşklar öldü, ilgisizlik başka dünyalar araladı, Newman farkında olmadan yüzyıl, bin yıl yaşlanıp, yapayalnız kaldı. Ölüm onu kalbinden vurduğunda şu cümle haykırdı son dakikalarını atan Newman' ın kalbi : "Family Comes First" (Aile önce gelir!) Yağmur o dakika başka yağdı, Sabaha da sevilecek olan aşklar bir başka ağladı, herkes, bir adamın dramını karanlıkta ıslanarak yaşadı.

Gülmek ve ağlamak arasında kaldığımız, aile ve kariyer gibi hayata en yön veren olgulara klasik ama hakiki bir ışık tutan, sevmeyi, değer vermeyi bağıran bir film "Click". Adam Sandler'ın mükemmel oyunculuğu ve hem komik hem acıklı oluşu ile güzel karısı Donna Newman'ı oynayan Kate Beckinsale'in zarafeti, Morty'nin yani Cristopher Walken'ın Çılgın Bilim adamı ve "iyilik meleği" hali görülmeye kesinlikle değer. Yönetmenliğini Frank Coraci' nin üstlendiği filmin senaryosu da Steve Koren ile Mark O'Kefee'ye ait.

İyi Seyirler....

 
Toplam blog
: 58
: 883
Kayıt tarihi
: 24.09.06
 
 

Tuti mucize-i guyem ne desem laf değil, çerh ile söyleşemem ayinesi saf değil! Ne acayip... ..