Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '07

 
Kategori
Yolculuk
 

Club Acapulco (KKTC- Girne)

Club Acapulco (KKTC- Girne)
 

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ilk gidişimdi. Keşfedilmeyi bekleyen güzellikler, konuşulması gereken yüzü yabancı, ruhu bana yakın, candan kimlikler vardı.

Konaklamak için “Club Acapulco”yu tercih ettik. Bir arkadaşımın babası vasıtası ile gittiğimizden olsa gerek bize gösterilen ilgi yabana atılacak gibi değildi. İstanbul’dan uçakla yaklaşık bir saat on beş dakikada KKTC’ye ulaşabilirsiniz. Ama konaklamak için Acapulco’yu tercih ediyorsanız havaalanından biraz yolunuz var demektir.

KKTC hakkında ilk etapta edindiğim bilgi biraz unutulmuş olmasıdır. Biliyorsunuz KKTC’yi tanıyan sadece Türkiye’dir. Bunun yanında “Rum” tarafı ise Avrupa Birliği tarafından tanımış ve uluslar arası statüde bir yer edinmiştir. Aslında AB, Kıbrıs’ı bir bütün olarak tanıyor ama unutulmaması gereken şudur ki Kıbrıs’ta Rum tarafından bağımsız olarak yaşayan bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır. Tarihi biraz kurcalarsak gerek Rumlar olsun gerek Türkler olsun önceden hep bir arada yaşamışlar. Aslında Kıbrıs’ta halk hep iç içeymiş. Yani bir Kıbrıslıya büyük annesini ya da büyük babasını sorarsanız yüksek ihtimal birinden biri Rum’dur. Maalesef ki sonradan çıkan olaylar ve karşılıklı olarak yaşanan vahşet Türkiye’nin 1974’de Kıbrıs Barış Harekâtı altında olaylara müdahale etmesine sebep olmuştur. Zira ortada nüfus bakımından bir adaletsizlik söz konusuydu. Şuanda da Türklerin nüfusu Rumların nüfusundan oldukça azdır.

İnsanların karşılıklı olarak birbirini öldürmesinin –bana göre- hiçbir mantıklı sebebi ve açıklaması olamaz. Maalesef büyük devletlerin çeşitli politik çıkarları uğruna ya da silah sektörünü ayakta tutmak adına tetiklediği bu savaşların esiri olmayı kabul eden bir ulus bile birçok canın yanmasına ve sebepsiz yere insanların ölmesine neden olabiliyor.

Türkiye’nin 1974’de Kıbrıs’a yaptığı çıkartma kadar olağan bir şey olamaz. Zira ortada katledilen kendi canından vatandaşları varken buna seyirci kalmasını hiçbir devlet bekleyemezdi.

Şuanda KKTC’ye maddi olarak Türkiye tarafından yapılan yardım olmasa durumları gerçekten zor diyebilirim. Mesela, özellikle kışları Türkiye’den KKTC’ye giden mazot biraz gecikse elektrikleri kesiliyor.

Lafa başlarken size Acapulco’dan bahsetmek, güzel ve keyifli bir tatil yazısı yazmak istemiştim. Ama KKTC hakkında edindiğim bu bilgileri de sizinle paylaşmadan geçemedim. Merak etmeyin birkaç eklemeden sonra işin keyifli kısmına geçeceğim.

KKTC’de İngiliz Anayasası geçiyor. Zaten Rum tarafında da aynı anayasa yürürlüktedir. Mesela trafik bizde sağdan giderken ve arabaların direksiyonları soldayken onlarda bunun tam tersi. Ayrıca kadınların lehine erkekler üzerinde sert yasaları da var. Girne’de trafikte dikkatimi çeken başka bir şeyse trafik ışıklarının olmamasıdır. İngiliz Anayasası’na ek olarak tabiî ki KKTC kurulduğunda devletin yönetim şekli, bayrağı, vb. konular hakkındaki yasalar anayasaya eklenmiştir.

KKTC’nin para birimi TL’dir. Rum tarafındaki para ise onlara özgüdür. Aslında iki devlet birbirinden ayrılmadan önce, Kıbrıs bir bütünken Rum tarafında şuan kullanılan parayı her iki ulus da kullanıyormuş. O parayı muhakkak incelemenizi öneririm. Önceden iki ulusun nasıl bir arada dostane bir şekilde yaşadığını kullanılan paradan bile anlayabilirsiniz. Gerçi artık Rum tarafı AB’ye girdiği için para birimini değiştirip Euro’ya geçecek. Bunun ekonomilerini nasıl “olumsuz” etkileyeceğini de hep birlikte göreceğiz.

Uzun lafın kısası KKTC hakkında araştırılacak o kadar çok şey var ki; belgelerin dili olsa da konuşsa…

 
Toplam blog
: 17
: 2625
Kayıt tarihi
: 09.05.07
 
 

Halen üniversite eğitimime devam etmekteyim. Hayatın üzerime yüklediği sorumlulukları yavaş yavaş hi..