Club Acapulco

Yeni bir yer keşfedecek olmanın verdiği o hazzı başka hiçbir şeyde bulamam. İnsanların kendini tatmin etmek için çeşitli yollar aradığı ve bulduğu günümüz dünyasında benim en büyük tatminim yaptığım seyahatlerimdir.

İşte yeni bir seyahatim; KKTC- Club Acapulco. Yerleşmiş olduğu “koy”un güzelliğinden olsa gerek denize sıfır, mükemmel bir kumsala açılan bu “club”, gerçekten görülmeye değer. Eğer ben deniz yerine havuzu tercih ediyorum diyorsanız, Clup Acapulco sizin için de bulunmaz bir nimet. Galerideki fotoğraflardan da görebileceğiniz gibi herkesin zevkine uygun geniş bir havuz yelpazesi var; kaydıraklar, yarı olimpik yüzme havuzu, kapalı havuzu, öylesine suyun içinde pineklemek isteyenler içinse boylarını geçmeyecek bir yer…

Denizi ve havuzu beğendik. Gelelim odalara; isterseniz havuz manzaralı bir odada isterseniz deniz manzaralı bir odada kalabilirsiniz. Süit odalarından ise hiç bahsetmemem lazım ki sadece yaşanır dedikleri bu olsa gerek. Perdeleri çekin ve pencerenizi sonuna kadar açın. Geceyle birlikte yeni doğan günü karşılarken dalga sesleri eşliğinde ruhunuzun o tatlı huzura nasıl kavuştuğunu görün. Tabiî ki cep telefonlarım kapalı olduğu için ruhum da rahattı, kafam da… Açıkçası odaların temizliği, sadeliği, ruhumu rahatsız edecek hiçbir fazlalığın olmaması rahatımı kat ve kat arttırdı. Bu arada gittiğim otellerde dikkat ettiğim başka bir konu ise tuvalet kâğıtlarının kalitesidir; eh! Fena sayılmazlardı. J

Deniz dedik, havuz dedik, odalar dedik ama en önemli konuyu es geçtik. Nedir o? Tabiî ki yemekler!

Sabah kahvaltısından tutun da akşam yemeğine kadar her şey mükemmeldi. Yemekte çok seçici biri olmama rağmen bana sunulan bu hizmeti beğendiysem size de gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim demektir. Düşünsenize sabah sabah uyku mahmuru bir çift göz ve kahvaltıyı yapacağınız yere doğru yalpalayarak yürüyen siz; restorana gidene kadar sıcaktan bunalmışsınız ama içeriye girince klimanın verdiği serinlikle bir parça daha kendinize geliyorsunuz; damak tadınıza en uygun kahvaltı tabağını açık büfeden alıp, deniz manzarası eşliğinde keyifli bir kahvaltı yapıyorsunuz. Sonra sizi bekleyen berrak, cam gibi bir denize kendinizi atıveriyorsunuz.

Club Acapulco, yarım pansiyon. Bunu da size aktardıktan sonra gün içinde karnınız acıkırsa ister “club” dışındaki biri havuz yanı, diğeri deniz yanı olan iki restoranda isterseniz o da servisini arayarak odanızda dilediğiniz yemek alternatiflerini bularak keyiflice karnınızı doyurabilirsiniz.

Akşam yemekleri de açık büfe; gönlünüzden geçtiği gibi donattığınız yemek tabağınız, yanında yemeğinize uygun bulduğunuz içeceğiniz ve masanızdaki hoş sohbetleriniz sizi bekliyor demektir. Ansızın biri gelip sohbetinize karışırsa şaşırmayın, muhakkak animasyon ekibindendir. J

Club Acapulco’da akşam yeni başlamıştır. Yemekler yenir, dış lobiye geçilir; birer Türk Kahvesi söylenip, afiyetle içilir. Ardından saat dokuz dediniz mi müzik başlar. Saat on bire kadar süren bu müzik eşliğinde eğlenilir. Yanlış hatırlamıyorsam bir haftada üç farklı grup çıkar. Benim favorim ise aslen Kıbrıslı olan bir bayan vokalist ve ona şarkılarında çaldığı müzikle eşlik eden beydi. Resimlerde de bu çifti görebilirsiniz. Böylesine tok bir bayan sesi ve böylesine düzgün bir okuma gerçekten takdiri hak ediyor demektir. Bizim için seslendirdikleri Sezen Aksu şarkıları için ayrıca onlara teşekkürlerimi sunuyorum. Eğer bu yazıyı okursanız ben kim miyim? Nam-ı değer Altın Kızlar grubunun en hareketlisi. J

Saat on bire kadar olan bu eğlencenin sonunda apar topar denize nazır diskoya gidilip animasyon gösterisinin son etabına yetişilir. Şen kahkahalar etrafı sarar. Animasyon gösterisi müzikle birlikte yerini dansa bırakır. İyi bir gözlemci olan bendeniz, animasyon ekibinin skeçler eşliğinde yaptığı dansları bir bir taklit ederek arkadaş grubunu eğlendirir.

Skeçler biter, danslar biter; sırılsıklam olan kıyafetler odalara çekilip değiştirilir; yerini rahat eşofmanlara bırakır. Yeniden aşağıya inilir; bambudan yapılmış beyaz minderli üçlü koltuğun seni bekler. Gelesin de şöyle güzelce bir uzanasın diye. J Sen yıldızlara teker teker sevdiklerinin ismini verirken ve kayan her bir yıldızda bıkmadan usanmadan dilek tutarken bir bakmışsın gece yerini sabaha bırakmış. Saat sabahın bilmem kaçı; hadi bakalım uykuya. Uyunulan birkaç saatten sonra bedenin ve ruhun yeni bir günü karşılamaya hazırdır…

İşte Club Acapulco’da geçen bir gün ve yaşanılanlar… Yolu düşen herkese iyi tatiller…

Blog not 1:

Yazımın sonunda aklıma geldi: Malum sahil kenarı, balık- rakı mükemmel gider. Ama yok! Ben artık beyaz etten bıktım; kırmızı et yemek istiyorum, diyorsanız size güzel bir restoran tavsiyesi benden: “The Ambiance”

The Ambiance öncelikle göz zevkinizi, sonraysa damak tadınızı tatmin edecek kebap çeşitlerine sahiptir. Kendilerine özgü yoğurtlarıyla birlikte size sunulan soğuk mezelerini de es geçmemenizi öneririm. Şimdiden afiyet olsun J

Blog not 2:

Tatil boyunca çektiğim fotoğrafları sizinle paylaşmak istesem de maalesef paylaşamıyorum. (400 KB sınırını aşıyorlar)