CM101MMXI Fundamentals gösterisine ne kadar gülüyorsun?

Neye güleriz, insan düşününce nelere güler. Düşünmezken nelere güler. Hiç  düşündünüz mü ? düşünmeyin arkadaşım. Bırakın düşünmeyi sadece gülün. Düşünmek Cem Yılmaz’ın işi bırakın o düşünsün. Gelen gülecek mi ? gösterim beğenilcek mi, acaba şimdi ki izlenecek mi ! Bir izleyici olarak ne yapmak gerekir. Ben size söylemek isterim. Maddelerle sıralı bir biçimde.

1-Daha önce Cem Yılmaz gösterisine gittiniz mi ?

2-Gittiyseniz eğer düşünmeyin bir daha gidin gülmekten yorulacaksınız.

3-Cem yılmaz sevmiyorsanız ! Bu yazıyı okumayı bırakın, gösteriyi gidip eleştirmeyi bırakın. Belki sizin eğlence anlayışınız bu değildir. Gitmeyin sinemaya biletler bedava değil sonuçta, para veriyorsunuz. Zorlamayın ! Neye gülüyorsanız onunla gülmeye devam edin. Herkes her türlü fikre saygı duymalı.

4-Elbette sevmek zorunda değilsiniz ama sevmediğiniz bir şeyi anlamak zorunda da değilsiniz ? ( İnsanlar eğlenecekleri şeyleri yapmalıdırlar. )

5- Eğlenen ve Cem Yılmazdan keyif alan Grup zaten gösteriye gider, diyelim ki bazısının içinde şüphemi kaldı. Hemen cevap vereyim güleceğiniz hiç yoksa bile topluluk psikolojisi dolayısı ile sizde gülüyorsunuz. Nasıl mı ?  yanınızdaki kahkaha atarken siz somurtmaya devam edemiyorsunuz, zaten gülüyorsunuz.

Cem Yılmaz’ın bu gösterisinde ki farkı sinemaya insanları toplaması değil. Zaten onu seven ciddi bir topluluk var. Mesele Türkiye de bir ilk olması yaptığı şey, ilerde bizde ne gibi değişiklikler olur derseniz.  Bu tarz gösterilerin artması sonucu, yarın bir gün konserler bile dijital yayınla tek bir yerden tüm sinema salonlarında canlı olarak bile verilebilecek hale gelebilir. Hayal demeyin hayal edilen her şey bir gün gerçek olmuştur.Gösteride ki en büyük komiklik ise pop corn yeme çabasıdır. Bence almayın,  boğazınıza takılmasın gülerken.Bu arada 2015 yılına kadar gösterisi olamayacak.

Gösteri yine ilk yarı güldürüp, ikinci yarı sizi koltuğunuzdan düşüren bir hal alıyor. Erkek kadın ilişkilerine saygı bakımından da eşit şekilde yaklaşıp, aslında bizim gündelik hayatta görerek  söze dökmediğimiz, anları bize anlatıyor. Anlatmakla kalmıyor, resmen olayın içinde yaşatıyor. Dokunmatik ekranları nasıl parmakladığımızdan, internetsiz yapamadığımızdan, İngilizceyi doğru konuşacağım diye nasıl bir şekle girdiğimize kadar, her şeyi anlatıyor. Şimdi deniyor ki çok bel altı anlatıyor. Hani bir anlatım vardır. İki adamda aynı ilacı içer ama vücutta yarattığı etki farklıdır. İşte  öyle bir şey Cem Yılmaz. Sinemaya veya gösteriye her türden insan geliyor, bu insanların hepsi aynı kişiyi izliyor, ama aynı espirilere gülmüyor. İşte bu yüzden bir bilim çağını, interneti, kadınları, bel altını, erkeğin basit kavramını, yaşlı babaları, yada geçmiş dönem edebiyatını, yada doktorları anlatıyor. Sen birine, ben birine gülüyorum. Böylece bu coğrafyanın içinde yaşayan her insana göre olabildiğince yaklaşımda bulunup hikayeler anlatan, bana göre en fazla güldürebilen insanıdır Cem Yılmaz. Eğer iki buçuk saatliğine, telefon faturası, elektirik faturası, ev kirası, dükkan kirası, iş yerinde ki patronunu, rütbe olarak altında çalışan elemanları, sabah okuldaki göreceğin hocanı, derdi tasayı düşünmeyi bırakmak istiyorsan, yaslan koltuğuna kasma kendini ! sen kendiliğinden yüzün gülümseyerek çıkacaksındır. Gösterisi 2.000.000 izleyiciye ulaşmak üzere !!! Gösterisini ilk gün izlediğim halde yazısı biraz gecikti.

Ne demişti ? Dur şimdi hatırladım. Bakış açını değiştir. Adam bir tane tişört ile 18 yıl kapalı gişe.

Benden giden gitmeyen herkese sevgiler. Hepinize iyi seyirler.

Murat sarı

https://twitter.com/muratsari8084

(17.01.2013 )