Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '13

 
Kategori
Sinema
 

Cm101mmxı Fundamentals ve Cem Yılmaz Fenomeni

Tür: Komedi, Show

Türk sinemasında bir ilk: Sinema olamayan sinema filmi gösterimi!

Evet, dünya sinemasında belki de daha önce olmayan bir şey oldu. Ticari gösterim ağında, “sinema üretimi olmayan dijital bir gösteri” sinema salonlarında gösteriliyor. Beklenti ve ihtiyaç yaratmış bir komedyen olarak Cem Yılmaz ürünü dijital stand-up gösterimi, 2 hafta içinde 3,5 milyon izleyiciye ulaştı. Sanırım, 15 günlük süreçte, dijitalize edilmiş bir Show’un 3,5 milyon biletli seyirciye ulaşması dünya genelinde de bir iletişim-dijital medya vakasıdır

https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=9CoSYzjSMgY

Bu yazıda Cem Yılmaz’ın esprileri nakledilmeyecek çünkü

Kural 1: Bir Cem Yılmaz esprisini veya anekdotunu anlatmaya veya mizansen olarak canlandırmaya kalkar iseniz, çoğunlukla başarısız olursunuz. Bunun temel sebepleri basittir. İlk önce dil, doğası gereği ikincil aktarımda sınırlanma yaşar, daha önemli engel ise Yılmaz’ın kişisel artikülasyon ve gramer yapısındaki biricikliği nedeniyle taklidi/yeniden üretimi çok zordur. Böyle bir girişimde bulunur isem şayet, esprinin ya da anekdotun ironi ve nüansları kaybolacak, ortaya kaba bir mizah çıkacaktır, bu da mesajımın kitle-birey tarafından sığ-klişe algılanmasına, hatta  iletişim kirliliğine sebep verebilir.

Yeni bir sinema türü: Komedi-Show

Yılmaz’ın gösterimi ile komedi-show diye yeni bir sinema alt türü ya da gösterim türü başlayacak diyebilir miyiz? Fundamentals’ın yakaladığı ticari başarı, diğer yapımcıları ve komedyenleri de harekete geçirecektir ama Yılmaz’ın mizahi gücüne yakın bir performans göstermek yoğun emek ve beceri istiyor. Sanırım, bu yeni türün, üretim ekonomisi olarak, tv prodüksiyonu standartında ucuz ve kolay teknik altyapı kullanması, çok sayıda kötü örneği sinema salonlarına taşıyabilir. Yükselen sinema prodüksiyonları maliyetlerine karşı kolaycı bir akım başlayabilir. Umarım böyle bir altyapı ve sektör oluşmaz ve “sinematografi” kelimesi en azından tanım olarak sinema salonlarında çıtasını kaybetmez.

Cümlelerinin sonlarında ve başlarında yarattığı ara cümlecikler

Psikanalizin dilini kullanmadan, spontane şekilde cinselliğin ve gündelik hayatın psiko-analizini yaparken Cem Yılmaz, hiçbir zaman kolaycı bir entektüaliteye ve sosyolojik genellemelere sırtını yaslamıyor. Cümlelerinin sonlarında ve başlarında yarattığı ara cümlecikler ile Alman üstadın “Bu dâhil tüm genellemeler yanlıştır” düsturunu, komiklik değil, mizah yapmak için ilke edinmiş görünüyor.

Fundamentals - Temellerimiz

Analog iletişimden dijital medyalara geçişteki hızı vurgulayan Yılmaz, bir mizahçı olarak bence belli bir Ariflik örneği sunarak, gelecekte, bizlerin yaşamda domine edecek temel unsurun artan mobilite ve hızı olacağının altını çiziyor.

Yılmaz, gündelik yaşamda performans sunumlarını ve oyun hallerini, Pişekar olarak toplayıp, nadasa bırakmaya devam ediyor, sonra ekip, seyirciye sunmaya devam edecek. Bu anlamda, Yılmaz için yaşadığı habitatın önemi yok, mizah üretmesi için yaşam alanında bir-iki insanın yaşaması yeterli görünüyor.

Bence, hepimizin toplumsal hayatına, sirayet eden eziklik ve böbürlenme arasındaki sarkaç Cem Yılmaz’ın mizah üretimi için temel enerji kaynağıdır. Toefl almış Türk turistin, pasaport memuruna kendini Anglosakson şive ile kanıtlamya çalışması ya da mobil iletişimde kimliğini ortaya koymak için Twitter mecrasında sabah “işteyim, sıkılıyorum yaaaa”  akşamda “Pargalı bu hatayı yapmayacaktı amaaa” diye atılan tweetler üzerinden kendimizi ifade etmemizin temellerini inceliyor. Yılmaz, kadın-erkek ilişkilerindeki gerçek ve klişe birlikteliğinin içinde parlak zekasıyla, hala söylenecek sözü olan popüler Meddahımızdır.

Var ise bir ana fikir!

Fundamentals’ın tek kişilik sinema gösteriminden, bir film izlercesine alınabilecek mesaj ise, ”Eh Türk insanı; kendinize, emeğinize ve halinize acı yada komik sahip çıkın” olabilir.

Biz, fena halde birbirimize benzeriz!

Ulusal mizahçımız, 2. Dünya savaşı sonrasındaki buhranlar içinde varoluşçuluğun yertsiz-yurtsuz sesiAlbert Camus‘un dediğini farklı bir vehçede söylüyor “Ne olursa olsun, kendine sahip çık”

 


Ahmet Usta

http://sosyalmedyamacerasi.blogspot.com/

 

Bu blog Sinema sitesinde de yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 6
: 3277
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Ahmet Usta 1977'de İstanbul'da doğdu. İletişim ve sinema eğitimi aldı. Şu sıralar kulvar değiştir..