Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '18

 
Kategori
Spor
 

Cocu’nun Kafasını Karıştıran Etkenler

Ülkemizde teknik adamlar için en tehlikeli durumlardan bir tanesi bildiğin gibi hareket etmek yerine ortamın yarattığı algıya göre kararlarını değiştirmektir. Yeni bir hoca için durum çok daha karmaşıktır.

Geçen sezon Aykut Kocaman ligin 11. Haftasında “gereğini yapacağım” diyerek çift anlam ifade eden bir mesaj verirken tam da bunun altını çiziyordu. O haftadan sonra kimseyi dinlemeden yoluna devam ederken futbolu çok iyi bildiğini zanneden kamuoyuna bir anlamda ders verdi. Onlar bu dersi her hafta hesaplaşmaya dönüştürdüler.

Ne ilgisi var?

Cocu’nun her karşılaşma sonrasında kafası daha da karışacak. Çok yüksek beklentiler var. Üstelik buraya gelirken muhtemelen kendisine geçmiş sezon ve Aykut Kocaman ile ilgili eleştirel bazı bilgiler de verilmiş; nasıl bir Fenerbahçe olması gerektiği belirtilmiş.

Fenerbahçe geçen sezon kimilerine göre çok gereksiz paslar yapan yavaş bir takımdı. Oynadığı oyun beğenilmiyordu. Neye ve ülkemiz standartlarının hangi ölçüsüne göre olduğunu asla bilemediğimiz “göze hoş gelen” futbolu bir türlü oynatamıyordu.

Cocu’nun ilk işi daha çabuk ve hızlı oynayan bir Fenerbahçe oluşturmaktı!

Tüm maçlarda bu çabuk oynama arzunu görebiliyorsunuz. Fakat çabuk ile acele arasında çok ince bir çizgi olduğunu da biliyoruz. Fenerbahçe bu çizginin her iki tarafına gidip geliyor ve çoğunlukla da acele kısmında kalıyor.

Oysa Fenerbahçe ligin son 10 haftasında oyununu olgunlaştırmış, kazanan bir takıma dönüşmüştü. Çok da gol atan bir takımdı.

Kadro mühendisliği konusunda yapılan yorumlarsa futbol literatüründe olmayan türdendi. Bugün bunu kimya ile açıklama çalışmasına girenler var. Sanırsınız hepsi de mühendislik diplomasına sahip fen bilimleri uzmanı.

Futbol böyle bir şey değil; hele bu ortamda asla!

Dün geceki kayıptan sonra bugün tüm bunlara dair yorumları okuyacaksınız. Kuşkusuz sizlerin de bir fikri var ve ben tüm bunlara karşı bir takım şeyler söylüyorum.

Futbol bir takım oyunudur ve kelebek etkisi gibi her oyuncunun takıma olumlu olumsuz etkisi vardır. Onu oyunculara bölerek her birinin performansını ön plana çıkararak değerlendirdiğinizde resmin tamamını kaçırıyorsunuz.

Kuşkusuz futbol iyi, kaliteli ve usta ayaklarla oynanan bir oyundur, fark yaratan her oyuncu değerlidir. Ancak bu takım oyunu gerçeğini değiştirmez.

Bunun en güzel örneğin Messi, Barcelona ve Arjantin’dir.

Buraya kadar anlattığımız her şey Fenerbahçe’nin bir çok detayı yeniden ele alıyor olduğunu da gösteriyor; maalesef baştan başlıyor.

Başa dönecek olursak, dün geceki kadro ve oyun şekli Cocu’nun kafasının rahat olmadığının da göstergesiydi.

Giuliano neden kötü oynuyor derken onun gideceğinin bilgisini resmî ağızdan duyduk. Demek ki ortada futbolcunun kalitesinde değil genel bir transfer olgusu çerçevesinde bir sorun varmış. Eğer Giuliano Benfica maçlarını kötü oynadı diye eğer apar topar bir hafta içinde gönderilmeye çalışılmıyorsa o zaman “sezon başından bu yana neden oynatılıyor” sorusu ortaya çıkıyor.

Maç içinde birden fazla oyuncunun yerinin değiştirilmesini de her zaman teknik direktörün arayışı olarak görmüşümdür.

Türkiye’de maharet şapkadan tavşan çıkarmaktır ancak kimsemin böyle bir hüneri olmadığını da biliyoruz.

Biraz daha özelleştirmek gerekirse, Volkan Demirel böyle şutları çıkarsın diye kaleyi koruyor. Gerçek şu ki Benfica’nın ve Yeni Malatya’nın gollerinde hatası ön plandaydı. Evet her iki pozisyonda da top oralara kadar gelmemeli, rakip oyuncu rahat kalmamalıydı ancak olduktan sonra da devreye kaleci meziyetlerinin girdiğini söylemek zorundayız.

İlk defa forma giyen Sliman’in takıma çok şey katacağı görülüyor.

Ayew ikinci Valbuena etkisi yaratmamalıdır ki dün gece topla buluştuğu her an bunu hissettirdi.

Cocu, Dirar’ı bu takımın öyle ya da böyle parçası haline getirmeli, unutturmamalıdır.

Ligin ikinci haftası, yeni teknik adam, farklı oyuncular, başka oyun anlayışı, ister istemez böylesi sonuçları getirecektir.

Telafi edilmeyecek bir kayıp değil, yeterki Cocu bildiğinden, inandığından taviz vermesin.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..